10. BÖLÜM

1.6K 70 4
                                    

Yaşamak dedikleri bu işte...

Ne yaparsan yap, önünde kaderarkanda keder...

İkisinin toplamı " hayat " eder...

***

Fırtınanın Kapınıza Attığı Konuklara İyi Davranın.

                                       HORATİUS

***

MULTİMEDYA/NEHİR

***

" Daha çok erken, biraz daha kalsaydın. "

Genç kadın, beyaz saten çarşafla çıplak bedenini örterken, bir yandan da giyinmeye başlayan adamı ikna etmeye çalışıyordu.

Genç adam ona aldırmadan önce pantolonunu, ardından gömleğini giyinip, kadına döndü.

" İşlerim var, " dedi sert bir ses tonuyla.

" Pazar pazar ne işi? "

Kesinlikle şansını zorluyordu. Genç adam, yatağa yaklaştı ve bir diziyle yataktan destek alarak kadının yüzüne yüzünü yaklaştırıp dişlerinin arasından resmen tıslıyordu.

" Özge, yerini ve haddini bil!  Hayatım da şu yatak dışında, başka yerin yok! Sana ilk gün bu çizgiyi geçmemen konusunda uyardım. Beni sakın zorlama! "

Son kez kadının gözlerinin içine öfkeyle bakarken, doğrulup ceketini alarak odadan çıkmıştı. Özge dolan gözlerine aldırmayıp, çarşafla örttüğü bedenini yataktan kaldırarak, genç adamın peşinden kapıya doğru yöneldi.

" O kız yüzünden değil mi? Onu mu seviyorsun? " diye titreyen sesini yükseltebildiği kadar yükselterek bağırmıştı.

Gözlerinden ardı ardına akan yaşlar umurunda bile değildi. Korkuyordu! Karşısındaki adam ondan yaşça küçüktü ve hep onu kaybetme korkusu içinde vardı. Şimdi ise o kadına olan ilgisi ve yakın tavırları onun içindeki korkuyu gün yüzüne çıkartmıştı.

Adamın vereceği tepkiyi az çok biliyordu. En başından söylememiş miydi zaten kesinlikle sevgi beklememesini!

Alacağını alıp, her zamanki gibi gidiyordu yine!

Genç adam ayakkabılarını giyinirken duyduğu sözler iyice gerilmesine neden olmuştu. Her şey bir yana Nehir'i ilk gördüğü andan itibaren kız kardeşinin yerine koymuştu ve bu kadın ona ne diyordu böyle!

Nehir'in holdinge ilk geldiği günde ona hesap sormaya kalkmıştı ve bu konuda bir daha ağzını dahi açmasını kesinlikle yasaklamıştı. Ama şuan ima ettiği şey, Özge'yi öldürmesine yetecek bir sinir yüklemişti adamın bedenine!

Bir hızla doğrulup kadının çenesini tek eliyle kavradığı gibi soğuk duvarla kadının çıplak sırtını bütünleştirmişti. Bedeniyle de büyük bir baskı uygulayıp, baskın karakterini ortaya koyuyordu.

Sesli şekilde alıp verdiği nefesler kadının bedenini titretecek bir şekilde vücuduna ulaşmaya başlamıştı bile.

Yüzünü, Özge'nin yüzüne iyice yaklaştırıp dişlerinin arasından her kelimesinin üzerini ayrı ayrı vurgulayarak konuşmaya başladı.

Öfkesi, hem kızaran gözlerinden hem de sesindeki sert tondan belli oluyordu.

" Özge bu son uyarım! Başta Nehir'den uzak duracak ve onu üzecek en ufak bir harekette dahi bulunmayacaksın! Bu konuda bir daha seni uyarmam! Neler yapabileceğimi iyi biliyorsun! Ve bir daha sakın ama sakın bana hesap sorma! Değil İstanbul'dan, bu ülkeden adını silerim! Anladın mı? "

GÜZ SONRASI | KADER OYUNU I (Düzenleniyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin