Geçmiş / Kesit - 1

2.3K 62 3
                                    

* * *

29 Kasım 1998

* * *

" Alo. Baba! "

" Mehmet! "

" Benim baba! " dedi titreyen sesiyle, Mehmet Bey.

Sahi ne kadar zaman olmuştu babasının sesini duymayalı?

Telefonun öteki ucundan bir süre gelmeyen cevap, Mehmet Bey'in beklediği bir tepkiydi. Şaşırtmıştı babasını. Senelerce inat etmiş ve babasını yok saymıştı ve şimdi onu araması babasının şaşırmasına neden olmuştu!

" İyi misin oğlum! "

Muhsin Bey, oğlunu iyi tanıyordu. Nasıl tanımasın ki? Aynı kendisi gibiydi oğlu. Dediğim dedik, inatçı ve otoriterdi. Tüm huyları sanki bir miras gibi oğluna geçmişti ve seneler önce büyük bir anlaşmazlık yaşayıp aralarındaki tüm ipleri koparmışlardı. Şimdi onu araması hem şaşırtmıştı; hem de büyük bir sorunun habercisiydi onun için. 

" Sana ihtiyacım var! " dedi çaresiz bir ses tonuyla.

Mehmet Bey'in sesindeki çaresizlik, babasını daha da telaşlandırmıştı. Oğlunun ne kadar güçlü ve söz sahibi olduğunu, farklı kıtalarda olsalar da biliyordu. Onu bu denli köşeye sıkıştıran şeyin ne olduğunu merak etmişti ve yaşlı yüreği büyük bir heyecan içine girmişti.

" Neler oluyor oğlum, korkutma beni! "

" Baba, çocukları senin yanına göndereceğim. Bir süre senin yanında kalmalarını istiyorum. "

" Mehmet adam akıllı anlat şu işi. Ne diye çocukları dünyanın bir ucuna gönderiyorsun? "

" Yeni bir otoyol ihalesine giriyorum ve tehdit edildim. İş bitene kadar senin yanında olmaları daha güvenli olacak. "

" Oğlum, madem böyle bir şey var; vazgeç. Ne diye riske giriyorsun. Kendini nasıl koruyacaksın? "

" Hayır, " dedi kesin bir dille, " Bu güne kadar kimseye prim vermedim, bundan sonrada vermeyeceğim baba. Sen çocukları karşıla yeter. Akşam uçağıyla göndereceğim. Yanlarında Cihan'da olacak. "

Muhsin Bey, itiraz etmenin bir faydası olmayacağını biliyordu. Tanıyordu oğlunu. Eğer biraz daha onu vazgeçirmek için uğraşırsa çocukları göndermekten bile vazgeçebilirdi. Bu sayede torunlarını görebilir ve onlarla vakit geçirebilirdi.

" Neslihan da geliyor mu? " 

" Yok baba, doktor doğum yakın diye izin vermedi. "

" Tamam oğlum. Ben talimat vereceğim. Dikkat et! " dedi titreyen sesiyle.

Baba yüreği belki hissetmişti olacakları. Elinden bir şey gelememesi onu üzüyordu ancak oğlunun kolay kolay pes etmeyeceğini de biliyordu. Şimdi düşünmek istediği sadece torunlarıydı.

" Sağ ol baba! "

* * *

GÜZ SONRASI | KADER OYUNU I (Düzenleniyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin