Jungyeon:"Hadi gidelim!"

Bana heyecanlı bir şekilde bakarken ben son derece ciddi bir şekilde ona bakmaya devam ettim...

Nayeon:"Pardon Ama...nereye?"

Jungyeon kapıyı kapatıp içeriye girdi ve masaya dayadı ellerini...

Jungyeon:"E-Eve dedim ya..."

Ben tek kaşımı kaldırdım ve ona bilerek umursamıyormuş gibi baktım...Sonra dosyalara geri dönüp öyle cevap verdim...

Nayeon:"Üzgünüm Jungyeon ama daha işim bitmedi...Hem daha 2 saat bile olmadı..."

Bakmadanda yüzünün düştüğünü hissedebiliyordum ya da sinirlendiğini...

Birden üstüme eğilince sandalyede geriye gittim...Son derece sinirliydi...

Jungyeon:"Sanırım bu gün sert olacağım..."

Beni bileğimden tuttuğu gibi kaldırdı...Çantam kaldı çantam...

..........................................................

Koltukta onun üstünde yatarken çok huzurlu hissediyorum...Yaptıktan sonra birlikte duş almamız ve ıslak saçlarımla ben onun üstünde yatarken oynaması bazen öpmesi...Tam anlamıyla Huzur bu olsa gerek...

Söylediği gibi bu gün sert davrandı ve yine beni hareket edemeyeceğim kadar yordu...Şimdide film izliyoruz...Çocukların gelme saati olduğu için elimizi çabuk tuttuk yoksa bu gecenin geç saatlerine kadar uzardı...

Elini koltuktan aşlağıya sarkıtmış kumandayı tutarken diğer eliyle benim elimi tutuyordu...Birden kumandayı bıraktığına dair bir ses çıkınca karnımda hissettiğim elin soğukluğu ile irkildim...Tişörtümün altından karnımı okşuyor bazen aşağıya bazen yukarıya çıkıyordu...

Mayışmış haldeyim ve bu daha çok uykumu getiriyor...Gözlerim yavaş yavaş kapanırken duyduğum zil sesiyle yerimden zıplamam bir olmuştu...Tabi altımda Jungyeon olduğu için ezilmişti benim Ayıcığım...

Jungyeon:"Sakin ol be!"

Ben gözlerimi ovarken doğruldum hemen ardından o doğruldu ve kapıyı açmak için kalktı...Çocukların olduğunu bildiğim için üstümü düzeltmeye devam ettim...

Hei babasının her ne kadar büyüsede kucağından inmiyordu...Hae ise Çantasını koltuğa fırlatıp sertçe oturdu ve gözlerini televizyona dikti...

Hei:"Anne!Bu gün parti var!"

Hei son derece enerjik bir şekilde anlatırken gülmemem mümkün değil...

Jungyeon'da onu dinlerken birden suratını ona çevirdi ve dudaklarını dudaklarına bastırdı bi süre...Aynı 2 yıl önce ki gibi...İki elinide onun yanaklarına koydu...Bazen o hallerini özlüyorum özellikle Hae'nin...

Jungyeon onu kucağından indirince bana koştu ve yanıma oturup bir şeyler anlattı...O sırada dikkatimi ona veremedim...

Jungyeon:"Heeey!Dostuuum!Hadi PlayStation oynayalım!"

Jungyeon ona her ne kadar yaklaşmaya çalışsada o çocukluğundan vaz geçmiyor ve onu üzüyordu...Onun üzülmesine dayanamıyorum...

Hae:"Hayır uyuyacağım.."

Çantasını hızla alıp odadan çıktı ve merdivenleri sert adımlarla çıkmaya başladı...Jungyeon ise olduğu yerde onu izledi sadece...Yutkunduğunu ve gözündeki ışığın söndüğünü görünce gözüm dolacaktı az kalsın...Hei'nin bağırmasıyla ikimizde dikkatimizi oraya verdik...

Hei:"Hey!Aptal partiye gideceğiz!!!"

Sert adımlarından çıkan yüksek ses kesilince hepimiz kulağımızı oraya verdik...

Hae:"Tek git...Aptal!"

Jungyeon sinirle güldü ve başını eğip bir eliyle başını ovdu diğerini ise yumruk yaptı....Tam ben ağzımı açıp yumuşak bir şekilde seslenecekken Jungyeon'ın yüksek sesi araya girdi...

Jungyeon:"Yoo Hae!Hemen Buraya gel!"

Jungyeon sırtını dönmüştü bize ben Hei'nin elinin benim elimi sıktığını hissedince ona döndüm Korkmuştu...Açıkçası bende korkuyorum....

Hae tedirgin olsada yüzündeki sinirli ifade hala vardı...Geldi ve Jungyeon'ın önünde durdu öylece... Jungyeon onun üstüne doğru yürüyünce ben hızla ayağa kalktım...

Nayeon:"J-Jungyeon...sakın-"

Bana eliyle dur işareti yapınca olduğum yerde durdum o da Durdu...Hae'nin gözleri korktuğunu belli ediyordu...

Jungyeon:"Kız kardeşini alıp oraya gideceksin ve gece boyunca onu yalnız bırakmayacaksın!Bu küstahlığınıda çöpe at artık!Anladın mı!"

Jungyeon ciddiyetini bozmadan ve sesini hafifçe yükselterek söyleyince Hae'nin gözleri dolmuştu...Cevap alamayınca Jungyeon ona doğru eğilip gözlerine baktı...

Jungyeon:"Anladın mı dedim..."

Hae ağlamak üzere olduğundan hemen kafasını evet anlamında sallayıp salondan çıktı ve daha 5 dakika önce sertçe çıktığı merdivenleri hızlı bir şekilde çıkıp odasına koştu muhtemelen...

Ben iç çekip Onun arkasından giderken Jungyeon tekrar başını eğdi ve elleriyle yüzünü kapattı...Kalbim acıyor her ikisi içinde...

......................................................

Ben onun papyonunu onun boyuna inerek düzeltirken onun kızarmış gözleri masum bir şekilde bakıyordu...Bu bakışları özledim...Elimle yanağını okşayıp öptüm...Buruk bir şekilde gülümseyince doğruldum ve arkamızda duran Hei ve Jungyeona baktım...Hei tam bir prenses Hae ise onun beyaz atlı prensi olmuştu...

Nayeon:"Araba kapıda...Çok geç kalmayın tamam mı?..."

Hei başını sallayıp kapıyı açınca Hae onun arkasında gitti...İkimizde kapının önünden onların gidişini izlerken Jungyeon bana arkamdan sarıldı...Böyle bitmesini seviyorum...Mutlu ve huzurlu...

Hei arabaya binecekken arkasını dönüp el salladı...Ben ise ona gülümseyerek el salladım ve bağırdım...

Nayeon:"Bebeğim!...Yabancılarla Konuşma!!"

Okuduğunuz için beğendiğiniz için yorum yaptığınız için 3 k için binlerce kez teşekkür ederim...Sizi seviyorum...
:)İYİ GECELER

:)İYİ GECELER

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Foreign(2Yeon)Where stories live. Discover now