Bölüm 7-Sondaki Işık

112 2 0
                                    

Samuel ile son bir yolculuk yapıp,büyük Deniz Feneri'nin olduğu adaya vardığımızda Samuel benle çalışmanın bir onur olduğu ve Avcı Oyuğu Barı'nı ziyaret etmemi söyleyerek yanımdan ayrıldı.
Son bir suikast ve sonrasında hayatım eski haline dönecekti. Deniz Fenerine iki girişi bulunan geniş çaplı alanda, bir tane gözcü kulesi vardı.Ona yakalanırsam beni fark ederlerdi.Adanın bu tarafında en az yirmi muhafız,bir gözcü kulesi,ve bir de elektrik heykeli vardı.Fakat karşımda duran geniş duvarda,aşağıda su akıtan bir kapak vardı.Koşarak kapağa doğru ilerlediğimde gözcü kulesi ve 9 civarı asker beni görse bile farklı bir planım vardı.Kapağa girmeden önce zamanı yavaşlatarak vakit kazandım.Bana ateş etmekte olan gözcü kulesinin dibinde olduğum için beni görememiş ve ışığı beyaza dönmüştü.Kayalıkların üstüne tırmanıp gözcü kulesine çıktığımda,arkasında devreler ve balina yağı tankı vardı.Tankı söküp kuleyi kapatabilirdim,fakat devreleri kablolayarak kuleyi kendi tarafıma geçirmeyi tercih ettim.Işığı mavi iken sarıyo dönen kule,adanın bu tarafındaki tüm askerleri öldürüyordu.Kuleden inip kapağa doğru yöneldiğimde bana yaklaşan askerleri gördüm.Nekadar asker gelirse gelsin kule son anda hepsini gözümün önünde küle çeviriyordu.
Kapağın içinden,küçük oda tarzı istasyona sızdığımda içeride bir muhafız olduğunu fark ettim.Arkasından yaklaşıp boğazını kestikten sonra,odanın iki tarafında birer tane balina yağı tankı olduğunu gördüm.Deniz Feneri'ne açılan iki kapıyı koruyan elektrik duvarlarına güç veriyorlardı.İkisinide söktüm,çünkü bu taraftaki tüm askerleri zaten kule öldürüyordu.Liman Yönü Girişi'nden Deniz Feneri'nin iç tarafına girdiğimde,kulenin açık alana kurulu olduğunu gördüm.Ortadaki alanda bir sürü asker vardı.Sessizce ilerleyişim ilk defa gördüğüm bir muhafız tarafından bozulmuştu.Muhafızın elinde çanta büyüklüğünde çevirmeli bir alet vardı.Çevirdikte manyetik alan tarzı birşey yayıyor ve benim dikkatimi dağıtarak büyü kullanmamı engelliyordu.Deniz Feneri'nin ana binasına giriş yaptığımda askerlerden kurtulmuş olacaktım.Kule kapısına ulaşmama az kalmıştı,fakat cihaz dikkatimi dağıtmaya devam ediyordu ve bir sürü muhafız bana doğru geliyordu.Zar zor yerde sürünerek ilerlerken muhafızlardan birinin dahada yaklaştığını  gördüm.
Kendimi toparlayıp çok hızlı bir şekilde cihazı kullanan muhafızı kafasından bir ok ile vurup güçlerimi geri kazandım.Arkamı döndüğümde bana gelen muhafızları teker teker öldürsemde daha çok muhafız vardı.Kule girişine doğru çok hızlı bir şekilde koşarken zaman yavaşlatma gücüm tükenmişti.Bir ton askerin bana ulaşması an meselesiydi.İleriye doğru ışınlanıp kapıyı kapattığımda askerler başka bir giriş aramaya başladılar.Tedbir amaçlı kapının önüne bomba düzeneği kurup ilerlemeye başladım.
Anlaşılan Havelock dışarıdaki muhafızlara çok güvenip,rahat bırakılmak amacıyla binanın içine koruma koymamıştı.Asansör ile yüksekte olan Deniz Feneri katına vardığımda toplantı salonu olduğunu fark ettim.Emily'nin ''BENİ BIRAK!'' çığlıklarını duyduğumda irkildim.İçeri girdiğimde salonun ortasında masada Pendleton'un ölü bedeni olduğunu gördüm.Havelock tahtı paylaşmak istemiyordu,ilerde Pendleton ona sorun çıkartabilirdi.Emily'in sesini takip edip en üst kata çıktığımda,Havelock'un Emily'i çatının kenarında tuttuğunu fark ettim.Havelock'u öldürmemden önceki Emily'e söylediği son sözleri şunlardı.
''Anlamıyor musun küçük kız?Bazen en güçlü İmparatoriçe'ler bile ansızın ölür,sen devlet yönetemezsin,veba hepimizi öldürecek,sen tahta geçmemelisin.Corvo seni kurtaramaz'' dediği anda  havaya ateş ederek dikkatini çektim.Beni fark eden Havelock Emily'i sararak çatının kenarına dahada yaklaştı.
''Beni bulabilecek kadar yetenekli olduğunu fark etmeliydim.Yaklaşma Corvo,ben atlarsam Emily ölür.İntikam için herkesi öldüren bir katil devlet yönetmekten ne anlar ki?Ben başa geçmeliyim askeri eğitimleri olan benim,veba devletin sonunu getirmeden karar ver.Devleti kurtarmakmı,kızının hayatımı?''
Havelock devlet yönetmek konusunda kendisine çok güveniyordu.Tereddüt etmeden Havelock'a ateş ettikten sonra dengesi bozuldu ve çatının kenarına tutundu.Emily'nin düştüğünü sanıp hızlı adımlarla yanına koştuğumda Havelock çatının kenarından sarkıyordu.
''Kızına elveda de Corvo.'' dedikten sonra onu aşağıya bırakıcağını anladım.Saniyeler sonra çığlık atarak aşağıya düşen Emily'i tutup çatıya geri ışınlandım.Havelock’un 100 metre aşağıda denizin üstünde yüzen cesedi gözüküyordu.Emily bana çok sıkı bir şekilde sarıldı.
''Corvo,beni kurtaracağını biliyordum.Hepsini öldürdün mü?Ben İmparatoriçe olacağım.Tahta geçtiğimde bize ihanet eden herkesi idam ettireceğim,artık bitti Corvo.''
Kaçmak veya saklanmaya ihtiyacımız yoktu Havelock'un öldüğünü ve artık Emily'nin emrinde olduklarını söylediğimde bize hizmet etmeleri gerekiyordu.Etmezlerse bile benim tarafımdan öldürülürlerdi.Saraya dönmeden önce Piero'nun yanına gitmek istedim.Adaya vardığımda yıkık olan heryer düzelmişti,etraf kalabalıktı ve insanlar neşeliydi.Ve en önemlisi Piero ve Sokolov vebanın ilacını keşfetmek için işe koyulduklarını söylediler .Başımdan geçen olayları anlatıp herkesle zaman geçirdikten sonra saraya dönme vakti gelmişti.Emily'nin aylar süren eğitiminin ardından şanlı bir İmparatiçe töreni düzenlendi.
Outsider'in bana söylediği sözler,hikayeme güzel bir son olmuştu.
''Böylece fetret devri bitti ve birinci Emily Kaldwin annesinin tahtına geçti.Sen onun yanında duracaksın Corvo,onun genç zihnini yöndendirecek ve ondan faydalanmaya çalışanlara karşı onu koruyacaksın.Başkalarının öfkeyle bağırdığı yerde sadece sen izledin ve dinledin.Vebanın sona erişi ve Emily'nin tahta çıkışıyla,senin elinle gelen altın bir çağ başlıyor.Ve on yıllar sonra saçların beyazlayıp bu dünyadan gittiğinde,olgunlaşmış İmparatoriçe Emily,senin yasını annesinin şanlı mezarının yanına koyacak.Çünkü sen onun için bir koruyucudan çok daha fazlasıydın.Elveda,Corvo.''

                                      


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 06, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DİSHONOREDWhere stories live. Discover now