Bölüm 3-Altın Kedi

143 1 0
                                    

Emily'nin hayatta olduğumu öğrenmiştim.Hazırlığımı yapıp Samuel ile yola çıkmadan önce Pendleton beni kardeşleri hakkında bilgilendirmek istedi.
''Corvo,seninle şahsen konuşmak istedim.Bildiğin gibi seni kardeşlerim Morgan ve Curtis'i öldürmen için gönderiyoruz.Veba teşhisi konmuş ama aslında sağlıklı olan ailelerden biride kardeşlerimdir.''Altın Kedi'' onların eğlencesidir.Binaya girdiğin zaman üst katta 2 tane özel oda olduğunu tahmin ediyorum.Nerde olduklarını bilmen işine yarar diye düşündüm.''
Zaman kaybetmeden Samuel ile açık denize doğru yola çıktık.Vardığımız yerin adının ''İmalathane Semti'' olduğunu söyledi.Altın Kedi binasına geçiş yapmadan önce semti araştıracaktım.Kıyıya ulaştığımızda ürkütücü gözüken devasa bir kule vardı.Normal ışığı beyazdı.Ama düşmanı yakaladığında ışığı kırmızı oluyor ve ölümcül atışlar yapıyordu.Kıyıda gizlenip bir süre izlediğimde,vebalı insanların kaçarken o kule tarafından yakalanıp denize dökülüşlerini gördüm.Kulenin ateş eden büyük parçası başta tarafa döndüğünde ben diğer taraftan ilerliyordum.Taki bir muhafız beni görüp bağırana kadar.Ani bir refleks ile adamı uzaktan öldürsemde,kulenin o devasa kırmızı ışığı yanıp bana dönmüştü.Koşmaya başladığımda kule atışa hazırlanıyordu .Outsider'in verdiği güç ile ileri ışınlanıcak iken,kulenin atışlarından biri tam arkama düştü.Uzun yıllar boyunca yaptığım suikast çatışmalarında belkide aldığım az sayıda yaralardan biriydi bu.Kulenin menzili dışındaydım fakat yerde acı çekiyordum.Sokolov'un formülü aklıma gelene kadar.Kendimi zorlayıp iksiri içmeyi başardığımda bacağımdaki yaranın saniyeler içinde kapanışını ve yok oluşunu izledim.Bir süre sonra yerden kalktığımda eski halime dönmüştüm,kendimi çevik hissediyordum.Ara sokaktan ilerleyecek iken,yan binadan gelen mor ışıklar dikkatimi çekti.İçeri girdiğimde hafif kambur bir yaşlı kadın vardı.Arkasından yaklaştığımda ''Paçavra nine,paçavra nine,sen artık paçavra olamazsın,çünkü sen bir ölüsün.''diye şarkı söylediğini duydum.Beni fark ettiğinde ise gözlerinin artık göremediğini ''kuşlarım nerde,artık onları besleyemiyorum,gelin buraya minik kuşlar'' gibi anlamsız şeyler söylüyordu.Konuşma tarzı ürkütücü diye düşünürken kapı sesi duyuldu.
''Yine centilmen adamlar olmalı.Ama artık centilmen değiller,çünkü kara büyü ile uğraştığımı biliyorlar.Benim için onları yakalarmısın,öldürmek sana kalmış yakışıklı çocuğum.''dedikten sonra ortadan kayıp oldu.Kapıyı açtığımda ise ellerinde içki olan üç adam bana saldırdı.Konuşmayı deneyecektim fakat içki içip üflediklerinde ağızlarında bulunan madde yüzünden ateş çıkıyordu.Anlaşılan kendi saldırı yöntemleri buydu.Tekrar yaralanmayı göze almamak için Piero'dan aldığım teşhisatlar aklıma geldi.İlk adamı ok ile acımasız bir şekilde öldürdüğümde diğer ikisi şaşkına dönmüştü.Saldırmaya hazırlandıklarında arkalarına ışınlanıp kapının girişine Piero'nun icatı olan bombayı koydum.Beni fark edip dışarı adım attıklarında ikiside parçalara ayrılmış halde yerdeydi.Bu bomba patlamıyordu,üstüne basıldığında kesici ipler etrafındaki herşeyi sarıyordu.Keskin ipler 2 adamı birden parçalara ayırdı.Şimdi ne olacak diye düşünürken arkamda Paçavra Nine belirdi.
''Ah,canım,bu terbiyesiz çocuklar konusunda bana yardım edeceğini biliyordum.Dinle, Paçavra Nine'nin sana verecek bir hediyesi var,üst kata gidip bakmak isteyebilirsin.'' dedi ve aynı şekilde ortadan kayboldu.Üst katta ise dışardan gördüğüm mor ışıkların içinde bir rün vardı.Rünü aldığımda ise her seferinde olduğu gibi Outsider'in sesini duydum.
''Gücün her zaman büyü ile ilgili olmak zorunda değil,artık daha ileri ışınlanıcaksın ve daha hızlı koşucaksın.''
Altın Kedi'nin olduğu bölüme geçtiğimde karşımda Emily'nin tutulduğu bina duruyordu.Binanın önünde koruma yoktu.Ama az ilerde açık saçık giyimli güzel bir bayan,muhafız ile kaynaşıyordu.Beni görmeleri imkansızdı ama hazırlıklı olmak için dikkatli gitmeliydim.Sağ tarafta bir bina daha vardı.Binanın etrafında bulunan havalandırma borusu Altın Kedi binasının balkonuna gidiyor gibiydi.Bu yolu deneyip içeri girdiğimde muhafızlar kendi aralarında konuşuyordu.Balkon kapısının camından birisini öldürdükten sonra diğerini sorguya çektim.Sağ kalan adam direk konuşmaya başladı.
''Pendleton ikizleri üst katta,Emily ise en üst katta ortadaki odada tutuluyor.Odanın anahtarı Marcus Pendleton'da.Anahtar aynı zamanda en alt kattaki İmalathane Semti'ne kestirme gidiş sağlayan kapıyı açıyor.''
Muhafızı öldürmek yerine canını bağışlayıp bayılttım.Biri onu görüp diğerlerine haber verirse herşey sona ererdi.Baygın bedeni odalardan birindeki yatağa koydum.Mantıklı bir davranıştı.Biri görürse bayıltıldığını anlamıyacak,uyuyor sanacaklardı.Pendleton'ları öldürmek için suikaste hazırlanırken içimdeki o his geri geldiğinde bir rün daha olduğunu farkettim.Yanımdaki odadan geliyordu bu his.Kapıyı açtığımda karşımda Pendleton ikizlerinin pahalı gözüken tabloları,altınlar,değerli eşyalar ve tabloya asılmış rün duruyordu.Rün  dışındaki hiçbirşey işime yaramazdı.Outsider'in bu sefer sadece sesi değil kendiside gözüktü.Elimdeki rünün bana vericek olan gücün zamanı kısa bir süreliğine yavaşlatmak olduğunu söyledi.Ve Emily'i kurtarıp Naibi'den intikamımı aldığımda bir olay yaşayacağımı ama bunun ne olduğunu şuan söylememesi gerektiğini anlattı.Üst kata çıktığımda 3 tane oda vardı.İlk odanın kapısını açmaya yeltenicekken son anda karanazar gücümü kullanarak odanın içindeki 6 muhafızı gördüm.Yapmak üzere olduğum hata herşeyi bozabilirdi.Odanın camının olmadığını görebiliyordum.Kapının önüne yan tarafta duran dolabı taşıyarak kaçmamalarını sağladım.Geriye kalan tek şey ikizleri öldürmekti.Karanazar ile odayı kontol ettiğimde boş olduğunu gördüm.İkizlerden birinin odada olması gerekiyordu.Fakat yan odada diğer Pendleton bir bayan ile konuşuyordu.Binanın girişindeki ''tüm adalardan gelen en güzel kadınlar''yazılı olan Altın Kedi afişinden,neden her erkeğin yanında bir bayan olduğu şimdi anlaşılıyordu.Hiç beklemediği bir anda  odaya girip Pendleton'un boğazına bıçağı dayadığımda,yanındaki kadın çığlık atsa da özel oda tasarımı sayesinde kimse duyamazdı.Tüm herkeste olduğu gibi istediklerimi yapmazsa onu öldürüceğimi söylediğimde direk konuşmaya başlamıştı.
''İkizim en alt kattaki buhar odasında...Al,bu odanın anahtarı...Lütfen beni öldürme.Ben Naibi için önemliyim, yapma.''
''Naibi için önemliyim'' demeseydi belkide onu bağışlardım ama asıl amacım Naibi'nin tüm planlarını bozmaktı.Acımadan boğazında bir kesik açıp,kanlar içinde kıvranarak ölüşünü izledim.Yere çömelmiş bayan korkudan sesini çıkaramıyordu.
Kadına birşey yapmadan Emily'i kurtarmaya gittim.Cesetten hem Emily'i tuttukları odayı,hem buhar odasını,hemde İmalathane Semtine giden kapıyı açan anahtarı aldığım için görev tamamlandı sayılırdı.Emily'in kapısını açtığımda duyduğum ses beni son birkaç yılda sevindiren en güzel şeydi.
''CORVO?!,beni kurtarıcağını biliyordum,anneme ne yaptılar,neden bize ihanet ettiler?Arkadaşlarımı görebilecekmiyim?''
6 ay sonunda karşılaştığım kızım hırslıydı.
En aşağı katta İmalathane Semti'ne giden kapının önünde beklemesini,son bir işim kaldığını söyledim.Yan taraftaki Altın Kedi'ye bağlanan eklenti binanın buhar odasının camından içeri baktığımda ölen ikizin kardeşi oradaydı.Odanın yanında üstünde kol olan boru tarzı birşey vardı.Kolu çevirdiğimde ne olduğunu anlamadım.İçeri baktığımda buharlar içinde keyif yapan Pendleton,artık aşırı sıcak buhardan can çekişiyordu.
Bukadar..Emily'i kurtardım ve Naibi'nin sağlam adamlarından ikisini öldürdüm.İmalathane Semtine açılan V.I.P kapıyı açtığımızda sadece semtin etrafından Samuel'in yanına açılan dümdüz bir yol vardı.Muhafızlarla uğraşmam gerekmiyordu.Küçük kızımla birlikte kayığa binip Avcı Oyuğu Barı'na dönüş yaptık.

DİSHONOREDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin