3.bòlúm

2.1K 158 26
                                    

Hikayenin gidişatı ile ilgili yorumlar bekliyorum sizden ~ Ayrıca lütfen vote unutmayalım ^^ Teşekkürler.

" Şimdilik bunları giy. Sana birkaç parça eşya bulacağım. " Elimde bulunan mavi bol pijama takımımı katlı bir şekilde yatağımın üzerine oturmuş bornozlu Xiumin'in yanına koydum. Onun için kıyafet bulabileceğim tek yer yan komşumun küçük oğlu Baekhyun'du.

Dış kapıyı açık bıraktıktan sonra bahçeyi geçip yan evin ziline bastım, ısrarlı bir şekilde. Çok geçmeden kapıyı uykulu gözlerle bana tuhaf bir bakış atan Baekhyun açtı.

" Uyandırdım mı? Kusura bakma Baekhyun-ah. "

" Ah, nuna! Sorun değil, öğlene geliyor. Bende uyanmakk zorundaydım. " Gülümseyerek bana bakmaya devam etti. Pazar günü neden onu rahatsız ettiğimi merak ediyor olmalıydı. Bakışlarımı ondan çekerek başka bir yere odakladım hemen.

" Bunu nasıl söylemem gerek bilmiyorum ama birkaç parça kıyafet istiyorum, seninkilerden.

* Bana tuhaf tuhaf bakma Byun Baekhyun *

" A-ah, tabi. " Elini ensesine götürüp sesli bir şekilde kaşıdı, ona özel bir biçimde. Birkaç dakika içinde elindeki kıyafetlerle yanıma dönmüştü bile.

" Aslında, birkaç tane de, iç çamaşırı.. "

" Uh? " Baekhyun koca bir şaşkınlıkla bana bakarken başka ne demem gerektiğini bilmiyordum açıkçası.

* İç çamaşırları? Çocuğun Boxerlarını nasıl isteyebilirim ki? *

Baekhyun oldukça utangaç bir şekilde temiz iki tane dar boxerla tekrar yanıma geldi kısa süre içinde. Bana doğru uzatırken yanakları kırmızının çok daha koyu bir tonuna bürünmüştü, soğuk havaya rağmen.

" B-bunlar neden lazım? " Daha fazla utanmasını engellemek adına elindeki boxerları alıp kıyafetlerin arasına sıkıştırdım.

" Şey, " İyi bir yalan bulmalıydım, değil mi? Xiumin'i dağ başında soğuktan donmak üzere bulup eve aldığımı söyleyemezdim. " Çinden kuzenim geldi ve havalimanın da bavulunu kaybetmiş. Yetkililer ancak birkaç güne gelebileceğini söylediler. "

" Uh, anlıyorum. " Başını salladı, hala bana tuhaf bakışlar atarken.

Daha fazla konuşmadan ona teşekkür ettikten sonra tekrar eve dönerek yatak odasına yöneldim. Karşılaştığım manzara karşısında gülümsememi saklayamamıştım. Xiumin, onu dakikalar önce bıraktığım şekilde oturuyordu üzerindeki bornozla birlikte. Saçlarından akan sular yatak odamın parkelerini çoktan sırılsıklam yapmıştı bile.

* Tek başınada mı giyinemiyorsun? *

Kıyafetlerden bir kaçını seçerek diğerlerini dolabımın bir köşesine koydum. Galiba ona giymesi için verdiğim pijamalarımı beğenmemişti, ya da fazla kız işiydi. " Tamam, giyinmen de sana yardımcı olmamı ister misin? " Bu soruma birşey söylemek yerine ayağa kalkarak cevabını verdi. " Uh, pekala. " Ellerim başta bornozun ipine giderken titrese de bu yaygaramın yersiz olduğunu çok iyi biliyordum. Sonuçta, ilk çıplak gördüğüm erkek tabiki de o olmayacaktı.

Yavaşça çözdükten sonra dikkatimi başka yere vermeden elime Baekhyun'un boxerlarından birini alarak eğildim önünde. " Ayakların. " Sakin bir şekilde ayaklarını geçirmesini bekledikten sonra nihayetinde dar boxerı poposuna oturtmuştum. Bornozu tamamen çıkardıktan sonra da kazak ve pantalonu giydirdim. Saçlarından sular hala akmaya devam ederken sonunda akıl edip temiz bir havlu çıkardıktan sonra saçlarını kuruladım. Yayılan portakal kokusundan gerçekten hoşlanmış olacak ki derince bir nefes alıp bir süre içinde tuttuktan sonra koyverdi. " Acıkmış olmalısın. Ben sana yemek hazırlarken biraz daha dinlenebilirsin. " Bornozu ve saç havlusunu kirli sepetinin içine attıktan sonra yavaş adımlarla mutfağa gittim. Fakat daha ne hazırlayacağıma karar veremeden aniden karşımda yeniden Luhan belirdi. " Uyumak istemiyor musun? " diye sordum fakat değişmeyen ifadesi ile bana bakmaya devam etti. " Tamam o zaman, sevdiğin bir yemek var mı? Onu yapalım. "

First Snow Tale (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin