end

7.9K 564 181
                                    


Hava güzeldi.

Yanyana oturmuş çiftin arasından usulca esen meltemler sıcak olan havayı daha çekilebilir kılıyordu ve bu güzeldi işte.

Jimin başını geriye doğru attığında taktığı güneş gözlükleri sayesinde yüzüne vuran güneş ışınları onu bir nebze olsun rahat bırakıyordu.

Yoongi ise bu durumdan pek memnun sayılmazdı.

Güneş gözlükleri oldukça büyüktü ve bu Jimin'in güzel yüzünü görmeyi zorlaştırıyordu. 'Ne kadar garip' diye düşündü, Yoongi.

Aylarca kaçtığı kişinin şimdi tam yanında oturuyordu. Canı acıyor ama bunu hissettirmeyecek şekilde mutluluğu giderek artıyordu ve özlemi her daim onunlaydı. Jimin yanındayken bile onu özlemesine engel olamıyordu.

"Buraya eskiden çok gelirdik, hatırlıyor musun?" Yoongi, Jimin'in sorusuyla istemsizce tebessüm etti.

"Anılar-" 

"-çok fazlalar." Diyerek Jimin'in sözünü kestiği yerden tamamladı.

Anılar gerçekten çok fazlaydı. Sarılmalar, ağlamalar ve kaçışlar. İkisi de en çok birbirine güvenmiş ve en çok birbirlerine yalan söylemişlerdi. Biri severken gizlemiş diğeri severken bilememişti. 

Böyle, böyle hayatlarında ve birbirlerinde bir çok şeyi kaçırmışlardı.

Yoongi, Jimin her kalp kırıklığı yaşadığında ona destek olmuş ve kendi canını binlerce kez acıtmıştı ama Yoongi zaten Jimin'i karşılıksız seviyordu. Jimin onun canının acısı olmuşken, canının acıması hiçti. Destek olmuştu ona, defalarca kez. Kendi duygularını, onca yıllık sevgisini hiçe saymış ve onu başkaları için ağlarken kollarında teselli etmişti.

Jimin ise önünde ve kalbinde duran aşkı  görmezden gelmiş başkalarına sığınmıştı. Yoongi için içinde dolup taşan sevgiyi, yıllarca, aptal gibi çok fazla değer vermeye yormuştu. Kalbini bile bile kendisi kırmıştı. Sevgisini onca birlikte olduğu kişiye verememişti çünkü zaten sevgisi sadece bir kişiye aitti. Min Yoongi'ye.

"Konuşmak istemiştin, ne konuşacağız?" Jimin, gelen soru ile birlikte Yoongi'ye döndüğünde gülüşünü tutmaya çalıştı.

Yüz ifadesini düz tutmaya çalıştıysa bile merakı oldukça belliydi.

"Geçen konuştuğumuz sefer cevap vermemiştin, seni ikna etmek için daha fazla ne yapabilirim onu merak ediyorum." 

İkisinin de tavırlarından oldukça belliydi aslında geçen sefere göre daha rahat oldukları. Olanlar hala olmuş olsa bile eskisi gibi birbirlerinin yakınına oturup güzel havanın tadını birlikte çıkarmak güzeldi. 

Keşke, diye düşündü Yoongi. Keşke şu lanet güneş gözlüklerini çıkarsa. 

En sonunda dayanamayarak ellerini gözlüğe uzattığında Jimin ne olduğunu anlamayarak bir an şaşırmış bir şekilde Yoongi'ye döndü.

"Yoongi..ne yapıyorsun?" Elbette tepkisi bu tarz bir yakınlaşmayı istemediğinden değildi. Sadece şaşırmıştı.

Yoongi dürüst davranarak, "Gözlüklüklerin yüzünden seni göremiyorum." dedikten sonra gözlükleri çıkararak bir kenara koydu. Jimin bu sefer kendini tutmadı ve gülümsedi. Zaten biraz daha kendine engel olursa çatlayacaktı.

Jimin fırsatı değerlendirerek yüzlerini yaklaştırdı. 

"Ne yani, beni mi görmek istiyorsun?" Yoongi alaycı bir gülüş bıraktı.

let me tell you a secret ര yoonminOnde as histórias ganham vida. Descobre agora