"I'm Only Me When I'm With You" The Last Song

379 34 41
                                    

Harry'nin Ağzından/LBM üyelerinin dağ evini bastıkları gün (Chapter 7):

Taylor bana "koş!" emrini verdikten sonra koşmaya başlamıştı. LBM evi tarıyordu ama bana zarar veremeyeceklerini bildiğimdem yere yatarak durmalarını bekledim. Beni fark edince yavaşlayarak durdular. Pekala, şimdi ne bok yiyeceğimi bilmiyordum ama en azından ölmemiştim. Taylor'ın kaçtığını umarak yerden kalktığımda karşımda duran adamın maskesinin ardındaki gözlerin Zayn'e ait olduğunu anlamamak mümkün değildi.

"Styles? Ne bok yiyorsun burada?" Sırıttığımda Zayn maskesini çıkarıp şaşkın bakışlarıyla bana bakmaya devam etti.

"Evimde duruyorum, yanlış olan ne?" Zayn kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Seni öldürebilirdim." Omuz silkip saçlarımı geriye attım. Aslında tekrar taranmaya başlayan ev ve üyelerin yukarıya çıkmasıyla gerilmeye başlamıştım ama Taylor'ın iyiliği için çaktırmamam gerekiyordu.

"Bu saçlarla beni tanımaman imkansız, kardeşim." Zayn rahatlamış bir ifadeyle gözlerini kapattı.

"Sen tam bir aptalsın, Styles."

"Küçücük kızı elinizden kaçırdınız!" Yukardan gelen sesle ikimizde başımızı yukarı kaldırdık.

"Kimseyi elinizden kaçırdığınız yok, yanlış ihbar. Gidelim." Zayn yukarıdakilere seslenince rahatlayarak geriye adım attım.

"Görüşürüz Malik." Gözlerini kıstı.

"Burada olduğunu biliyorum. Tekrar geleceğiz, evde olma." Söyledikleriyle yutkunup yüzüme masum bir gülümseme yerleştirdim. "Eğer onunla birlikte kaçmaya kalkarsan, baban ikinizi de öldürür. Ya ikiniz ölürsünüz, ya da o tek başına ölür. İyi düşün."

Harika.
*
Şimdi:

Direksiyona vurup ritim tutarak Taylor'la birlikte yazdığımız ilk şarkıyı söylemeye başladım. Should've Said No.

It's strange to think the songs we used to sing,
(Bizim söylediğimiz şarkılar düşünmek için tuhaf,)

The smiles, the flowers, everything is gone
(Gülümsemeler, çiçekler, her şey gitti)

Gülümsedim ve şarkıda ufak bir değişiklik yaptım.

"You should've said yes
Evet demeliydin
Should've come with me
Benimle gelmeliydin."

Taylor'ı tuzağa düşüren bendim belki ama, benimle kaçması için bir şans vermiştim, benimle gelmesini söylemiştim ve Taylor ısrarla o evde kalacağını söylemişti.

Böyle düşünerek vicdanımı rahatlatmaya çalıştım ve Charlotte'daki dağ evinin Taylor'a mezar olacağı fikrini kafamdan uzak tuttum.

Taylor'ın benimle gelmesi için elimden geleni yapmıştım ama o beni kovmuştu. Ve gurursuzluk da bir yere kadardı.

Taylor sırf benimle olmamak için, ölmeyi seçmişti.

Arabama Gemma'nın koyduğu cep telefonunu elime aldım ve babamı aradım. Üç çalıştan sonra açıldı.

"Evde tek başına. Gidebilirsiniz." Bunları söyledikten sonra boğazımı temizledim. "Uzun süre orada olacak, aceleye gerek yok."

"Sana güvenebileceğimi biliyordum, evlat. Gece New York'ta kutlama var, acele et." Söyledikleriyle içimdeki huzursuzluğu atmak için başımı iki yana salladım.

"Akşam orada olurum."
*

Akşam orada olmadım. Charlotte'dan oldukça uzak olmama rağmen geri döndüm. Hiç durmadan çalan telefonumu umursamadan, bağıra bağıra Taylor'a yeni bir şarkı yazdım.

"I'm only up when you're not down 
Sadece yüksekteyim, sen alçakta değilken 
Don't wanna fly if you're still on the ground 
Uçmak isteme eğer hala yerdeysen. 
It's like no matter what I do
Ne yaptığımın önemi yokmuş gibi
Well, you drive me crazy half the time 
Yarı zamanda beni çılgına çevirirsin sen 
The other half I'm only trying 
Diğer yarıda da sadece denerim
To let you know that what I feel is true 
Hissettiğimin doğru olduğunu bilmene izin vermeyi. 
And I'm only me when I'm with you 
Ve ben sadece seninleyken kendim oluyorum."

Gözlerimden çıkıp dudaklarımı ıslatan göz yaşlarımı elimin tersiyle silip bulanıklaşan görüşümü düzeltmek adına gözlerimi kırpıştırdım. Eğer Taylor ölecekse, yanında ben olmalıydım.

Bunu o evden çıkmadan önce düşünseydim çok daha iyi olabilirdi, ama geç olsun güç olmasındı.

Dağ evine yaklaştığımda gaza biraz daha yüklendim ve iyice yaklaştım. Arabadan atlayıp koşarak bahçeden girdiğimde, dış kapının açık olduğunu görebiliyordum. Kalbimin sesi kulaklarımı uğuldatırken vücudumdan akıp giden enerjimi bacaklarıma toplamaya çalışarak içeri adımladım.

Eski kurşun deliklerinin yanına yerleşmiş yeni kurşun deliklerini görebiliyordum.

Taylor kanepede oturmuş, Harry'nin adını sayıklayarak ağlarken ilk kurşun omzuna girdi, ikincisi kalbini ıskaladı, üçüncüsü kalbini delip geçti.

Harry o şarkının devamını asla bilmedi. Taylor başka hiç şarkı yazamadı.
✖️✖️✖️✖️
Epilogue gelecek, kütüphanenizden çıkarmayın!

Safe & Sound ~Haylor [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin