Dinlemeden kapatıp direk koltuğun üstüne bıraktım... Jungyeon hala gülüyordu...Ne var ayol...
Nayeon:"Komik birşey mi var?" Jungyeon:"Y-Yoo Ne....Ne alaka"
Bunu söylerken bile arada gülmüştü...Tabi Hae bey Koltuğun arkasından bağırınca ikimizde korkmuştuk...
Hae:"Anneee~Çiişş~"
Jungyeon tamda o sırada geçtiğimiz küçük bir büfenin yanına doğru sürmeye başlamıştı bile...
Durduktan sonra ikimiz birden inip bagajı açıp çocukları çıkardık ben Hae'yi aldım Jungyeon'da Hei'yi alıp büfeye birşeyler almak için gitti...
Hae beyfendinin elinden tutup tuvalete götürürken Tabiki fizik kurallarına aykırı birşey fark ettim...Kızlar ve erkekler tuvaleti var...erkekler tuvaletine giremem herhalde değil mi?
Direk Jungyeon el işareti yapıp yanıma çağırdım...Tabi Hae elimde kıvranıyor yazık çocuğa...
Hei'nin elinden ben tutup Hae'nin elini Jungyeon'a uzattım...O bana şaşkın şaşkın bakarken tabiki açıklama yapmayı unutmadım...
Nayeon:"A-Ah erkekler tuvaleti ve...Yani"
Ne güzel açıkladım ama...Yinede benim düşünceli aşkım direk anlayıp Hae'yi kucağına aldı ve içeriye girdi...O sırada Hei elimden çekiştirip Büfeye doğru götürdü...
Hei:"Anne Bundan istiyorum."
Gösterdiği şeyi ben bile yemeye korkuyorum be...Bahsettiğim şey bitter çikolatalı kalın tablet çikolatalardan... Yani insanın ciğeri kurur onu yerken...Yada sadece benim..
Nayeon:"Bebeğim onun küçüğünü alalım mı? hem dişin ağrımaz?"
Hemen kafa sallayıp kabul etti benim prensesim...kendi çocuğum diye söylemiyorum çok söz dinler...aynı ben...
Alıp arabaya doğru giderken yanımıza bir araba daha durdu...Baya kas yığını adamlardan bunlar...Onlar geçerken biraz daha arabanın gölgesine saklanmaya çalışsamda tabi o azgın gözlerden birşey kaçmıyor...
Bir tanesi beni görüp yanındakine vurdu Ve beni işaret etti...biraz durup etek giydiğim için açıkta kalan bacaklarıma indirdi gözlerini...Öküz...O sırada Jungyeon'ın içeride olduğu aklıma geldi...Nedensizce içime bir endişe düştü o adamlar içeriye girerken...
Tabi onlar girdikten beş dakika sonra çıkınca içim rahatlamıştı...Omuzlarında Hae bey ile birlikte...
Jungyeon:"Gitmeye hazır mıyız...Değiliz su aldık mı?"
Hayır anlamında kafamı sallayınca direk Hae'yi omuzlarından indirip yavaşça yere indirdi...ve direk büfeye gitti...Ben çocukları tekrar arkaya bindirip bagaj kapısını kapattıktan sonra kendi yerime giderken o adamların çıktığını gördüm...Arabaları tam yanımızda olduğu için durup Jungyeon'ı bekledim...korkuyorum çünkü...
Jungyeon gülümseyerek gelirken ellerini açıp bana baktı...
Jungyeon:"Sen neden binmedin bebeğim?"
Yalan bul Nayeon-sshi
Nayeon:"A-Ah seni özledim..."
Harika...Mükemmelsin Nayeon-sshi
Jungyeon:"Ah bebeğim oraya gidince canı-"
Birden gözü omuzumdan arkaya kayınca Yutkundum...Gülümsemesi sönünce Kalbim hızlandı tekrar...
Jungyeon:"Bebeğim biraz bekler misin.."
Atak zamanı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Anında karşılık verince şaşırdım doğrusu çünkü sinirli görünüyordu...Birden parmaklarını eteğimin altından yavaşça bacaklarıma dokundurunca Kendimi araba ile onun arasında buldum...Bu kız çok hızlı...
Adamlar hayal kırıklığına uğramış olacak ki arabalarına doğru yol aldılar tabi bi tepki vermezlerse ölecekleri için Yanımızdan öksürerek geçtiler...Esas size Öhö be...
Tabi ben o sırada elimi verip kolumu kaptırdığım İçin hala öpüşüyorduk...Buda hazırmış herhalde...Nefes almak için ayrıldığımızda Kısa bir öpücük daha verip ayrıldım...
Nayeon:"Dudaklarım bir yere kaçmıyor ayıcık...Biraz sabret..." Jungyeon:"Tanrı aşkına beni öpen sensin..."
Oda doğru lan...Tabi benim yüzüm kızarınca daha çok güldü...Omzuna vurup arabanın önünden geçerek yerime oturdum...
