Bölüm 29:Dönüyoruz

279 22 2
                                    

Mertle birbirimize çok uzak davranıyorduk Aslında ben değil o davranıyordu.Sürekli düşünüyordu Ama ne düşündüğüne dair hiçbir fikrim yoktu.Mert'in yanına gittiğimde oturmuş maç izliyordu.Jorden beni hiç aramamıştı.Mert hiç konuşmuyordu.Bu sessizlik beni fazla geriyorduu.

"Mert bugün birşeyler yapalım mı?"
"Ne gibi"
"Gezeriz .Ben seni gezdiririm."
"Başka zaman."

Off cidden bu hali çekilmezdi.Ayrıca erkekler trip atmaz.Bu neydi böyle.Bay inatçı.Ben eski Mert'i geri istiyorum.
Kafamı dizlerine koyup yattığımda bana şaşkın şaşkın baktı.

"Niye öyle bakıyorsun dışarı çıkmıyoruz bende sevgilimin dizinde yatıyorum."

Yüzünde gülümseme oluşunca bende gülümsedim.Sonunda gülümsete bilmiştim onu.Biz böylece dururken kapı çaldı.Ahh bu anı bozan kim? diye içimden söylenmeye başladım Kalkıp kapıyı açtım.Gelen Jordendı.

"Naber prenses."
"İyi sen."
"Harika."

Jorden içeriye geçtiğinde bende arkasından gittim.Mert'in hemen suratı düşmüştü.Hadi ama Jorden çok iyi biri.Ayrıca ben onu her gördüğümde gülümserken o neden gülmüyordu.Kıskançlık bu kadar tavan yapmış olamazdı.Jorden Mert'i çok tanımıyordu ama ona çok yakın davranıyordu.

"Evet dostum maç mı izliyordun."

Mert bana hoşnutsuz bir şekilde bakınca ona şirin bakışlarımdan attım.

"Evet sen neden gelmiştin."
"İstemiyorsanız gidebilirim."

Aaya girmezsem Mert onu evden kovabilirdi ve bu ortamın daha da gerginleşmesine yol açabilirdi.

"Ah saçmalama."
"Derin mutfağa gelir misin benimle."
"Tamam."

Mertle mutfağa geçerken büyük bir off çektim.
"Ondan hoşlanmadığını biliyorum ama en azından benim için biraz ona iyi davransan.Sonuçta o benim burdaki en yakın arkadaşım ve her zaman bana destek olan tek kişi lütfen ona-"
Mert'in beni öpmesiyle sustum.Benden ayrıldığında alnını alnıma dayadı.

"Jorden bizimle gelebilir."

Ondan ayrıldım ve sevinç çığlıkları attım.
"Yaşasın!" diyip ona sarıldım.Biz gülerken Jorden birden içeri girdi.

"Ah bişey oldu zannettim."
"Sana çok iyi haberlerim var Jo."

Jorden şaşkın şaşkın bize bakıyordu.Bende hala gülümsüyordum.Biraz meraklandırmak iyi olabilirdi.Ama bu bana göre değildi söylemek için sabırsızlanıyordum.

"Sıkı dur Jo.Türkiyeye gidiyoruz."
"Ciddi misin ?!"
"Evet."

Gelip bana sarıldı.Mert'in bakışları her an kararımdan vazgeçebikirim der gibiydi.Bunun için hemen Jorden dan ayrıldım.

Jorden hazırlıklar için eve geri döndü.Yarın dönüyorduk.Tam iki yıl olmuştu.İzmir'i özlemiştim.Tabi İstanbulu da ama İstanbul'a hemen gideceğimizi zannetmiyorum.Valizlerimizi hazırladıktan sonra Mert'in yanına gittim.Bilgisayarla uğraşıyordu.Yanına oturdum.Bir sürü ev fotorafı vardı.İzmir de zaten bir evi vardı neden bakıyordu ki.En sonunda bir tane ev seçti.Beyaz büyük bir evdi.Büyükte bir bahçesi vardı.

"Mert neden bu eve bakıyoruz zaten evin yok mu?"
"Evet benim evim var.Ama burası bizim evimiz olacak.Ayrıca Jorden bizimle aynı evde kalamaz onada önceki evi veririz."

Herşey düşünülmüş ve planlanmıştı.Zaten Mert plansız hareket etmezdi.Herşey hazırdı.Sadece yarını bekliyorduk.
Tüm akşam teyzemlerle vakit geçirdik.Sonuçta onları uzun bir süre göremeyecektim.Onlara o kadar çok alışmıştım ki burakması gerçekten çok zor olacaktı.

.........

"Derin hadi artık."
"Geliyorum."

Herşey hazırdı.Odama son bir kez baktım.Kapıya kapatıp aşşağıya indim.Teyzemin gözlerinin dolduğunu görebiliyordum.Teyzem ağlarsa bende ağlayıp gitmekten vazgeçebilirdim.Aşşapıya indiğimde Mert valizimi alıp arabaya gitti.Bende teyzeme sarıldım.

"Bana bak seni üzerse hemen ilk uçzkla buraya geliyorsu.Ayrıca beni sık sık ara."
"Tamam teyze seni özleceğim."

Arabaya bindiğimde teyzeme son bir kez el salladım.Jorden arka koltukta heyecanlı bir şekilde oturuyordu.Mert halinden gayet memnundu.Bende memnundum galiba.Melis'i çok özlemiştim.Görüntülü konuşup mesajlaşsakta onu gerçekten özlemiştim.Geri dönünce ilk işim Melis'i görmek olacaktı.
Havaalanına geldiğimizde Mert valizleri indirdi.Ah şu havaalanı girişlerini hiç sevmiyordum.Resmen soyuyorlardu bizi.Yarım saat orda oyalandıktan sonra sonunda uçağa binebilmiştik.Mert ve Jorden'ın ortasında oturuyordum.Jo bana tüm yol boyunca İzmirde neler yapacağını anlattı.O heyecanlı heyecanlı anlatırken ben gülüyordum.

......1 hafta sonra......

"Off Jo yeter artık eve dönelim bugün en yakın arkadaşım gelicek hem onla tanışırsın."
"Tamam ama sonra gezmeye devam."

Çocuk gibiydi.Bu kadar enerji nereden geliyordu ki.Eve geri döndüğümüzde ben her şeyi hazırlamıştım.Melis'in gelmesini bekliyordum.Onu o kadar uzun zamandır görmemişti ki.Sürekli bir o yana bir bu yana gidip duruyordum.Mert ve Jordensa bana bakıp gülüyorlardı.Kapı çalar çalmaz kapıya koştum.Kalbim çok hızlı atıyordu.Onu çok özlemiştim.Kapıyı açtım.Hemen ona sarıldım.

"Seni çok özledim şapşal."
"Bende seni pamuk şekerim."

Mert ve Jorden 'da kapıya geldiğinde Melis Jorden şaşkınca baktı.Tabi ya tanıştırmamıştım.

"Enişte naber."
"İyi sen"
"Harika."
"Meliscim bu Jorden Jorden bu Melis."
Bunları ingilizce söylemiştim çünkü Jorden türkçeyi çok fazla bilmiyordu.

"Merhaba Jorden."
"Merhaba."

Tanışma merasimi bittikten sonra 2 saat uğraştığım yemeklere geçtik.Hepsini Melis için yapmıştım.Ve hiç kimseyi dokundurtmamıştım.Herkes masada keyifli bir şekilde sohbet ediyordu.En çok da Melis ve Jo.İyi anlaşmışa benziyorlar.Ahh yoksa.Tamam şimdi oldu bu işi ben hallederim.Kendi kendime gülmeye başlayınca hepsi susup bana baktı.
"Aklıma komik bir şey geldide."

Herşey harika gidiyordu.Bir film koyup izlemeye başlamıştık.Kapı sesini duyduğumda ayağa kalktım.Filmin en heyecanlı yerinde zaten çalar hep bu kapı.Şuanda zili söküp atmak istiyorum.Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi.....

Bölüm geç geldi farkındayım.Bu arada oy sayıları gerçekten çok az okuduktan sonra oy verirseniz sevinirim.Böyle olunca moralim gerçekten bozuluyor ve yazarken moralim bozuk olduğu için bölüm hakkındaki şeyleri düşünemiyorum. :/ Her neyse sizi seviyorum aşkımlar :)

aşkın nefretle dansıOnde as histórias ganham vida. Descobre agora