mümkün sanırdım, sevdiğimin okyanusunda yüzebilmeyi, mümkün sanırdım, suya dönüşmeden yüzebilmeyi ama durmaksızın yutuyorum hava denen şeyi; ayaklarıma bağlı taşlar, rahat bırakmıyor beni'
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Not: Kıyafetlerinin altlarında bikinileri var, havuz partisi ya ondan şey etmişler.
Ayrıca Montgomery'i hatırlamayanlar multi'ye bakabilir!
"Sadece, gel benimle işte. Eğlenceli olacak!" Jeff bunu 5.kez söylüyordu. Bryce'ın evinde bir havuz partisi vardı ve ben gerçekten de gitmek istemiyordum.
"Bu mecburi mi?"
Jeff'in sadece beni eğlendirmek istediğini biliyordum. Haftalardır durmadan ders çalışıyordum ve o sadece biraz rahatlamamı istiyordu.
"Evet!" Bikinimi ve giyeceğim şeyleri bulmaya çalışırken seslendi bana.
"İşte giy bunları, güzel olacaksın." Kıyafetleri bana atarken gülümsedi.
"Yani ne giyeceğimi bile seçemiyorum öyle mi?" Hoşça mırıldandım.
—
Partiye gelmiştik. İçkilerin bulunduğu masaya doğru yöneldiğimde birisinin adımı söylediğini duydum.
"Hey, Cassie! Bana yardım eder misin?" Bu en yakın arkadaşım Jess'di. Onunla okula geldiği ilk günden beri arkadaştık. Yeniydi ve kaybolmuş görünüyordu. Sosyalleşmesi zaman alacak gibiydi. O yüzden bu kızla her gün konuşmuştum. Ve onu arkadaşlarımla tanıştırmıştım bu sayede Justin'le tanışmıştı ve 6 aydır beraberlerdi. Birbirlerinden hoşlandıklarını ikisi de farklı zamanlarda "ondan çok hoşlanıyorum" demeleriyle anlamıştım. Jessica ve ben tam anlamıyla ruh eşiydik; sevdiğimiz her şey aynı, sevmediğimiz her şeyde aynıydı.
"Bir türlü elbisemin fermuarını açamıyorum bu lanet olası havuz partileri beni olduğumdan daha canlı yapıyor." Elbisesi için ona yardım ederken parti hakkında şikayet ediyordu.
"Teşekkürler Cassie, bu arada seni yeniden görebildiğim için çok mutluyum. Demek sonunda evden çıkmaya karar verdin?"
"Şey bir nevi Jeff beni zorladı ama bende seni gördüğüm için çok mutluyum gün ışığım!"
"İyi olacaksın, havuzda bana katılsana?"
"Bir dakika içinde yanında olacağım. Sanırım kıyafetlerimi çıkarmadan önce biraz alkole ihtiyacım var." Jeff'e göz kırptım. Ardından kendime güçlü bir içki aldım böylelikle biraz da olsa kendimden emin hissedecektim. Elimdekini bitirdiğimde Jess'e katılmaya karar verdim. İlk önce giydiğim bol adidas sweatshirt'ü çıkardım. Ardından kot şortumu bacaklarımın arasından çıkaracakken bir ses duydum:
"Lanet olsun Cassie çok iyi görünüyorsun!" Arkamı döndüğümde Bryce Walker'ın bana baktığını gördüm. Onun yanında kimin olduğuna bakmamaya çalıştım ama başaramadım. Montgomery de la Cruz oradaydı işte. Eski erkek arkadaşım. İlişkimizi iyi bir şekilde bitirmemiştik. Bir gün ona sürpriz yapmak istemiştim ama bana antrenman yapması gerektiğini söylemişti. Fakat onu bulmak için spor salonuna gittiğimde orada olmadığını söylemişlerdi ve onu en sonunda kilitli bir odada bir kızı öperken yakalamıştım. Bir tokadın ardından ayrılmıştık. Bir kaç defa başka bir şans için yalvarmıştı ama insanların beni salakmışım gibi kullanmalarına izin vermeyecektim.
"Evet, öyle Bryce" dedim gözlerimi devirirken. Havuza Jess'in yanına girdim ve konuşmaya başladık. Bana Justin'in ve onun Montgomery'den nasıl iğrendiklerini anlattı. Konuşurken 2 içkiden daha fazlasını içmiştik. Birazcık sarhoş olmaya başlamıştım. Aniden Jeff'i diğer köşede gördüm. Onunla Montgomery beni aldattığından beri iyi arkadaşlardık. Benim için gerçekten kötü hissediyordu ve ona iyi olduğumu söylememe rağmen yine de beni desteklemeye çalışıyordu. Ben asla böyle beni aldatan biri için göz yaşlarımı akıtmazdım.
"Hey Jeff!" Havuzun tam karşısında ki Jeff'e seslendim. Bana doğru yöneldi. Bende havuzdan çıkıp ayaklarımı suya koydum ve soğuk zemine oturdum.
"Bakın burada kimler varmış, partiye katılmak istemeyen kişi partiden en çok keyif alan kişi sanırım" Ancak şuan Jeff'in ne kadar da yakışıklı olduğunu fark edebilmiştim; mükemmel kahverengi saçlarını, onun gece mavisi gözlerini ve parlak gülümsemesini. Güzel bir tişört giyiyordu. Tişörtü iki kol kasını da gözler önüne seriyordu. Onu incelemek bende bir şeyler uyandırıyordu.
Jeff'in gözlerinin içine bakıp "Bence sende havuzda bize katılmalısın." derken dudağımı ısırıyordum. Yüzlerimiz tehlikeli bir yakınlıktaydı.
"Katılmalı mıyım?" yüzünde ki baştan çıkarıcı sırıtmayla yanıtladı. Aniden birisi Jeff'i benden uzaklaştırdı. Bu Montgomery'di.
"Problemin ne senin?" diye çığlık attım ona bacaklarımı sudan çıkarıp ayağa kalmaya çalışırken, bu sırada diğerleri de Jeff'i ondan uzak tutmaya çalışıyordu.
"Sürtük gibi davranıyorsun!" diye bağırdı Montgomery bana.
"Pardon? Beni sürtük dedin sen? Çok eminim ki bekarım ve ne istersem onu yapmakta özgürüm. Sana hiçbir konuda hesap vermeyeceğim. Sen beni aldattın şimdi topla kendini."
Montgomery, bana hayal kırıklığıyla baktı. "Hayır Cassie bekle, özür dilerim, öyle söylememeliydim. Onu kastetmemişti-"
"Evet Mont, tıpkı kendini başka birinin içine sokmamayı istememen gibi mi? Senin "onu kastetmemiştim" anlayışını iyi biliyorum ben."
Jeff'e doğru yürüdüm ve onu kendime döndürdüm.
"Sanırım bunun için buza ihtiyacın olacak" dedim ve elini tutup onu içeriye yönlendirdim.
Ben buz ararken, Jeff'de mutfak taburesine oturdu. Nihayet buzu buldum ve onu bir havluya sarıp Jeff'in yüzüne tuttum.
"Çok özür dilerim Jeff, onun bu kadar kıskanç olabileceğini bilmiyordum. Senin zarar görmeni istememiştim."
"Cassie, önemli değil. Senin suçun değil ki bu. Aynı söylediğin gibi o çocuğun kendisini toparlaması gerekiyor. Ve bu arada seni geri istediği için onu suçlayamam, baksana kendine."
"Ama o senin yüzüne yumruk attı,ve..bekle ne dedin sen?" Hala başına buz tutmaya devam ediyordum.
"Duydun beni" dedi ve elini belime koyup beni bacaklarının arasına, yakınına çekti.
"Sanırım senin gibi bir kızı aldatmak onun yaptığı en büyük salaklıktı."
Çenemi tutup başımı ona daha da yakınlaştırdı.
"Sakıncası var mı?" konuşurken dudakları neredeyse dudaklarıma değmek üzereydi, üstelik sadece fısıldamıştı. Başımı salladım ve Jeff'in dudakları benimkiler üzerinde hareket etmeye başladı.
Birden durup "Cassie?" diye mırıldandı.
"Efendim?"
"Elindeki buzu bırakabilirsin, şuan ki buzdan daha bir tedavi"
