''Hayır ya onuda nerden çıkardın?''

''Zeynep!'' diye tısladı.''Yapma böyle.Sen benim neden bahsetiğimi gayet iyi biliyorsun.''

''Ne dememi bekliyorsun Kerem hı?'' diye sordum öfkeyle.

''Sana gitmeyeceğim diyorum!'' diye bağırdı.

''Ben senin gitmemeni değil,gitmeni istiyorum.'' dedim bağırarak,o sırada Yağmurun aşağı indiğini gördüm.Arkasından Barış ve Meliste indi.

''Nereye gitmesini istiyorsun?'' diye sordu Yağmur.Meliste ekledi.''Ne diyorsunuz siz ya?Kim nereye gidiyor?''

''Bence siz bunu Kereme sorsanız daha iyi olur.Ben çıkıyorum,sonra konuşuruz.'' dedim ve evden çıktım.Ama okula gitmedim.Nereye gittiğimi bende bilmiyorum.Öylece yürüyordum.Evet yine ağlıyordum ve bu sefer kendime engel olmaya çalışmıyordum.Canım yanıyordu çünkü.

Keremle birlikte olmanın bu kadar acı vereceğini bilmiyordum.Ve ya biliyordum ama aptala yatıyordum. Ondan ayrılmak hiçte kolay olmayacaktı.O gittikten sonrada hiçbir şey kolay olmayacaktı. Eskisi gibi mutlu olamayacaktım belki ama...Hayır Zeynep şimdi bunları düşünme,yapma bunu kendine.

Kerem,

''Abi seni dinliyorum.'' dedi Yağmur imayla,Zeynep çıktıktan sonra.''Yine ne yaptın kıza?''

''Yağmur hiçbir şey yapmadım!'' diye çıkıştım.''Lanet olsun!Üstüme gelme!''

''Tamam.'' diye mırıldandı kırgın ses tonuyla.

''Tamam,gel buraya otur.'' dedi daha sakin bir ifadeyle.''Anlatacağım.''

Yağmur,Melis ve Barış karşımda geçip oturduklarında onlara baktım.

''Annem ve babam aslında bizi özledikleri için gelmemişler.'' diye başladım.''Bizi Amerikaya götürmek için gelmişler.''

Yağmur bu sözlerim karşısında donup kalmıştı ilk başta,hiçbir şey diyememişti.Gözleri dolmuştu.Melis ve Barışın da ifadelerinden şaşkın olduklarını anlaşılıyordu.

''Sen ne diyorsun abi?'' diye sordu Yağmur,sesi titremişti.

''Duydun işte Yağmur!'' diye çıkıştım yine kendime engel olamayarak.

''Hayır!Bunu bize yapamazlar.Ben Amerikaya gitmek istemiyorum,gitmeyeceğim de!'' derken gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

''Zaten gitmeyeceğiz abicim.'' diye mırıldandım sakince.''Sakin ol.Tamam mı?''

''Tamam.'' dedi gözyaşlarını silerek.''Şe-şey ben...Benim biraz hava almaya ihtiyacım var.Sonra konuşuruz.'' diyerek ayağa kalktı ve çantasını alıp çıktı.

Sende git abicim,sende git.Zeynepte gitti zaten.Biliyorum kalbi kırıldı,duydukları yüzünden çok üzüldü.Ama gitmeyeceğim diyorum işte.Neden anlamıyor ki beni?Eh,Zeynep,eh be kızım ya.

Telefonu elime alıp Zeynepi aradım.Tabiki o'da açmadı ama bende pes etmem.Açıncaya kadar aramaya devam ettim.Sonunda açmıştı ama kaçıncı arayışımda bilmiyorum.

''Kerem biraz yalnız kalmama izin verir misin?'' sesi kısık çıkıyordu.

''Hayır veremem!Neden böyle yapıyorsun Zeynep?''

''Bak benim birşey yaptığım yok tamam mı?'' diye bağırdı.''Sadece şu anda konuşmak istemiyorum.Sonra konuşalım.''

''Peki ne zaman konuşacağız biz bunu?'' diye sordum bende öfkelenerek.''Ya gitmeyeceğim gidiyorum kızım neden anlamıyorsun?Ben seni bırakıp gidemem!Hem biz seninle daha evleneceğiz!''

''Kerem yapma...'' derken sasi bitkin çıkıyordu.

''Asıl sen yapma.Seninle konuşmaya çalışıyorum akşamdan beri ama buna izin vermiyorsun.''

''Kerem bak söz eve gelince konuşacağız ama şimdi biraz izin ver olur mu?'' 

''Olmaz hanım efendi!'' diye çıkıştım.''Nerdesin?Söyle hemen geliyorum.''

''Sahile doğru gidiyorum!'' diyerek telefonu yüzüme kapattı.

Ne inatçı kız ya.Şu inadını bırakamadı gitti.Ceketimi aldım ve çıktım.Arabama atlayıp sahilin yolunu tuttum.Sahile gelmiştim ki yolun ortasında bir kalabalık gördüm.Herkes toplanmıştı.Sanırım kaza olmuştu.Bir sürü insanı orda öyle toplanmış bir şekilde görünce birden kötü oldum.İçime kötü bir his oluşmuştu.

Yavaş adımlarla oraya doğru ilerlemeye başladım.Ayaklarım bir yandan ileri gidiyordu ama bir yandan da...Bilmiyorum.Sonun kalabalığın arasına girebilmiştim.Yerde biri yatıyordu.Tahmin ettiğim gibi kaza olmuştu.Yerde yatan kişi bir kadındı ama yüzü göremiyordum.Biraz daha oraya doğru yaklaştım.

Yerden yatan kişiyi görmemle orda donup kalmam bir oldu.Kalbime bir hançer saplandı o an.Sadece kalbim değil,tüm vücudum acıyordu şimdi.Ölmek isteyeceğim kadar fazlaydı bu acı.Fazlasıyla yakıyordu canımı.Ama ben bunu hiçbir şekilde dile getiremedim.Ağzımdan sadece tek bir isim döküldü.

''Zeynep.''

VazgeçilmezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin