BÖLÜM 4

8 2 0
                                    

"Bu Cenk. Gecelerin popüler çocuğu. Babasının tek veliahtı. Yakışıklılığına aldanma. Çok can yaktı bu güne kadar. Tek amacı birden fazla kıza sahip olmak... Kimseyi gerçekten sevmez umursamaz. Zevkleri doğrultusunda hareket eder. Kız yoktur onun için; kızlar vardır. En uzun diyebileceğimiz bir ilişkisi bile yok. Durumu o kadar vahim yani." diyerek fotoğrafın en sağındaki çocuğu gösterdi. Evet Eylül'ün anlatımına göre yakışıklıydı; hemde oldukça...

"Bu da Mert. Mert Aksoy. Bilmem adını hiç duydun mu? Mehmet Aksoy'un tek oğlu. Babası üzerine çok titrer. Hep kendi isteklerini yaptırır. Hatta onu şuan kendi üniversitesinde; yani seninde bizimle birlikte başlıycağın üniversitede ekonomi okutuyor. Cenk'le hem çok aynılar hem de çok farklılar. Mert'in geçmişinde de tek gecelik ilişkiler var ama o ilişkiler Mert'in deyimine göre bir hata nedeniyle son buluyor." dediğinde bir an önce Emir'e gelmesini diliyordum içimden. Emir'i anlatmaya başladığında onu tanıdığımı söylemelimiyim bilmiyordum.

Ben 'Şimdi sıra Emir'de ' diye beklerken Eylül bir süre sustu ve "Buda Mert'in hatası" diyerek bilmediğim, fazla güzel olmayan ama giyimiyle çekici duran bir kız gösterdi. 'Mert'in hatası derken' ne demeye çalıştığını anlamamış açıklama yapması için susarak onun konuşmasını beklemiştim.

"Evet Mert'in hatası. Eda... Hemen hemen bizimle yaşıt. Bir kaç ay önce Eda'nın bir bebeği oldu. Mert ve Eda'nın bebeği. Mert yine onu diğer kızlar gibi kullanıcakken bu sefer çok fena tökezledi. Eda bebeğini doğurdu ve şuan kendi tek başına bakıyor. Babasıyla arası zaten pek iyi değildi. Bu olay duyulunca da hem babasını hem de annesini tamamen kaybetmiş oldu." dediğinde ağzım açık kalmıştı. Hemen hemen bizim yaşımızda ve bu yaşta bunca olay...

"Yaşadıklarının yanı sıra bu fotoğraf karesinde oldukça mutluymuş gibi gülümsemesine şaşırdın dimi?" diye soran Eylül'e 'Evet' anlamında kafamı salladım. Ben annemi ve babamı kaybettikten sonra bir süre doğru düzgün gülmeyi bırak dışarı çıkmamış, yemek bile yememiştim. Çünkü bu hayattaki en değerli varlığımı kaybetmiştim. Annemi ve babamı.... Ailemi...

"Çünkü o mutlu. Her ne yaşamış olursa olsun, kimi kaybetmiş, kimlerden vazgeçmiş olursa olsun o çok mutlu. Mert'in yanında çok mutlu. Evli değiller... Mert onun yüzüne bile bakmıyor ama Eda için bu kadarı bile yetiyor." dediğinde bazı şeyleri anlamamıştım. Mert onu istemiyor,yüzüne bile bakmıyorsa eğer Eda neden onun yanındaydı?

"Eda neden peki Mert'in yanında. Madem Mert onu istemiyor, sevmiyor ne diye yanında olmasına izin veriyor?" diye sorduğumda Eylül gülümsedi.

"Mert bu olaya boşuna hata demiyor. Sevmiyor,istemiyor ama yanında bulundurması lazım. Eda Mert'i olanları ve doğan bebeği Mehmet Amca'ya anlatmakla tehdit ediyor. Mert'te mecburen Eda'yı yanında tutuyor. Olanları Mehmet Amca öğrenirse eğer neler olucağını Mert çok iyi biliyor. Ya Eda'yla evlenmesini ister ya da tüm mirasından onu mahrum bırakır. Mert bunların ikisinide göze alamıyor. Eda'yla evlenmektense onu yanında tutuyor. Bu Eda'ya yetiyor zaten.

Edaa diğer kızlardan farklı. Onu biz tek bir gecelik sandık. Barda tek bir gece bizimle birlikte eğlendi. Biz o günden sonra bir daha görmiycez diye beklerken şuan her dakika yanımızda. Mert'in her yönünü, zaaflarını çok iyi biliyor ve kullanıyor. O yüzden çok akıllı... Her ne kadar dışardan pek öyle görünmesede..." dediğinde Eda'yı oldukça merak etmiştim doğrusu. Bunca şey... Bunca olay... Ben bunları asla düşünemez, bunca olanlara katlanamazdım. Eylül'ün deyimiyle akıllı bir kızdı ama bana göre akıllı olmasından çok daha güçlü bir kızdı...

"Buda Elvan..." dediğinde 'Yine mi Emir değil' dedim içimden. Ne vardı yani ilk Emir'i anlatmaya başlasaydı... Büyük bir ihtimalle benden sonra Eylül'lerle arkadaş olmuştu. Yoksa ben hepsini tanırdım. Eylül adının Elvan olduğunu öğrendiğim kızı göstererek konuşmaya devam etti.

İmkansızWhere stories live. Discover now