UTKU'DAN

601 14 0
                                    

Medyaya bakmanız dileğiyle bir instagram hesabı açtım "onun_i" takip edin .Buda süpriz bölüm
İki haftanın sonunda Serdar yanıma gelmişti onu Asmini bulması için görevlendirmiştim. Şu an Asmin ve Çağın'ın kaldığı evin önündeyim. Hemen hemen beş dakikadır Asmini görünce ne diyeceğimi düşünüyorum en son suratıma bakmıyordu çünkü. En son cesaretimi topladım ve zillerine bastım. İçerden Çağın'ın geliyorum diye sesi duymamın ardından hemen kapı açıldı. Çağın açar açmaz şoka girmişti ve iki dakika geçmeden üzerime atlamıştı. Tek söylediği şey ise
-Senin yüzünde kızım kaybetim ve şimdi de karım ellerimden kayıp gidiyor. Son cümlesi beynimin içinde yankılanıyordu nasıl yani Asmine bir şey mi olmuştu.
-Asmine bir şey mi oldu ?
-Evet oldu her gün yeniden ölüyor onu hayata döndürmek için çok uğraştım çok denedim ama olmuyor  onu Damladan başka kimse kendine getiremez ve senin yüzünden Damla yok artık hayatımızda !
O kadar sert ve bağırarak konuşmuştuki bir an hiç tereddüt etmeden bende bağırmaya başladım
-O ölmedi tamam mı abim hepimize oyun oynadı DAMLA ÖLMEDİ. Sen artık ona ne yaptıysan kızını kaçırabilecek kadar gözünü kör etmişsin ZEN.
O kadar çok bağırmıştım ki bütün mahalle herkes herşeyi öğrenmişti. Balkondan gelen hıçkırık sesiyle ikimizde yukarı baktık aylardır görmediğim ve hasretinden yanıp tutuştuğum kadın karşımda hüngür hüngür ağlıyordu
-O yaşıyor mu gerçekten mi Utku?
Soran gözleriyle bana bakıyor ve bir delil istiyordu buna karşılık bende abim ve Damlanın fotoğraflarını gösterdim.
Çağın fotoğraflara kitlenmiş bir şekilde bakarken Asmin çoktan aşağı doğru inmeye başlamıştı.
-Çağın meleğim yaşıyor Çağın meleğimiz yaşıyor . Diyerek boynuna atlamıştı Çağı'nın. İçimde koca bir burukluk oluşmuştu,ne bekliyordum ki benim boynuma atlamasını mı?
Tek yapmam gereken şey burdan gitmekti. Onlar orda birbirlerine sarılırken bende arabama binip ordan uzaklaştım ...
ASMİN den
O an delicesine ağlıyordum artık yaşamak için tutunacağım bir dal vardı.çağın beni susturmaya ve sakinleştirmeye çalışıyordu,ama nafile ben hala ağlamaya devam ediyordum. Damlamın yaşıyor  olması bu benim patlama noktamdı. Çağının göğüsünde yavaş yavaş ağlamam kesilmişti. Çağın bana korkan gözleriyle bakıyor ve iyi olduğuma dair bir garanti istiyordu.
-Çağın bundan sonra ağlamak yok bu sondu.Meleğim bizi bekliyor...
Bana ani bir şekilde sarılması  özlemiştim onu Damla'nın haberini almak bizi hayata yeniden bağlamıştı. Artık  yaşayan iki insan olmuştuk, bu haberin öncesinde ölü bir kadın ve onu hayata döndürmeye çalışan bir adam vardı. Kollarını gevşetmişti ve beni birden kucağına aldı. O gözleriyle bana bakışı vardı ki artık gidemezsin bir yere der gibi. Elleriyle yüzümü sardı ve alnını alnıma dayadı o an sadece nefeslerimiz duyuluyordu. Bende ona destek olma manassına ellerimi ellerinin üzerine koydum Çağın ise gözlerini kapadı,derin bir nefes aldı  ve konuşmaya başladı.
-Bir an bu güzel kokulu kadında elimden kayıp gidicek diye çok üzülüyordum ben birini hayatta tutmaya çalışırken ikiside bana doğru koştular be güzelim. Benim bu halimden etkilenmişti çünkü o beni bulduğundan beri onunla konuşmuyor, sadece onu dinliyordum. Bende gözlerimi kapadım ve
-Ben artık bazı şeylerden tamamen emin oldum Çağın ...
Uzun bir sesizliğin ardından benim atacağım adımı Çağın attı ve dudaklarımızı birleştirdi, o kadar yumuşak öpüyordu ki sanki kırılacakmışım gibi ona karşılık verdiğimde sanki çıldırmışçasına hoyratlaşmaya başladı. Birbirimizden ayrılmamız biraz zor olmuştu ama ikimizde bunu başarmıştık. Çağın beni kucağından indirdi ve telefonuna yapıştı. Birini aradı karşı taraf telefonu açımca odadan çıktı ve dışarıda konuştu. Aklıma gelen tek şey Damlayı bulmak için birilerini ayarlamasıydı. Uzun bir süreden sonra ilk defa mutfağa girmiştim. Ne var ne yok bütün malzemeleri tezgaha koymuştum. Aklımdan Çağının en sevdiği yemek patates püresi ve yanına biftekle güzel bir çoban salatası. Çağın hala içeri gelmemişti ben patates püresini ve biftekleri hazırlamıştım ve sıcak fırında bekletiyordum. Çağını içten içe merak etsemde hala ona bir şey sormaya çekiniyordum, kafamı dağıtmak için mutfaktaki televizyondan bir müzik kanalı açtım ve şarkıların eşliğinde salatayı yapmaya başladım. O kadar kendimden geçercesine şarkıya eşlik ediyor ve salatayı hazırlıyordum ki , Çağın'nın beni izlediğini bile anlamamıştım.
-Harika bir sese sahipsiniz Asmin Hanım.
-Teşekkürler Çağın Zen.
Üstümde mutfak önlüğü ve topuz saçlarımla oldukça komik durduğuma emindim.
-Çok güzelsin,bazen korkuyorum seni kırıcam ve bu güzel gülen yüzün parlayan gözlerini söndürücem diye. Daha bu sabah seni mutsuz görmek beni öldürürken şimdide seni üzmek beni öldürüyor.
Bir adım daha attı ve aramızdaki mesafayi kapadı
-Sana söz canım pahasına  bile olsa Damlaya eve getirecem,tamam mı?
14.05.2017
Son hatırladığım konuşmamız buydu  o gece Damlayı bulmak için gitmişti. Bu sabah saat 10 olmasına rağmen yataktan kalkamamıştım. Bugun benim en yaralı günümdü bu gün Anneler günü  ve benim ne kızım yanımda ne de annem. Kahvaltı bile edememiştim, Damlanın yokluğunu en çok şimdi hissettim. Günün ilerleyen saatlerinde kapı çalmaya başladı ama böyle bir çalış şekli yok . Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara beni bugün hiçbir şeyin mutlu edemeyeceği kadar mutlu etmişti. Çağın bana bakıyor ve hayatımı yeniden ellerime veriyor Damlam'ı. Damla küçük kollarıyla bana sarılırken ben de ona aynı şekilde sarılıyorum ve ağlamaya başlıyorum.
-Damla anneye ikinci süprizi sen vermek ister misin? Damla evet diye atılarak el çırpıyor ve en derinlerimdeki yaraya dokunuyor.
-Ananemlere gidiyoruz!!!

Onun içinWhere stories live. Discover now