Bölüm 9

32 3 0
                                    

Derin bir nefes aldım.Gözlerinin içi korkuyla büyüyen polat'a baktım. Korkması normalmiydi? elleri havada kalmış polat la göz göze geldim. dudaklarımı kıpırdatarak ' bana bırak...halledicem' dedim. Kafasını iki yana salladı.Bana bakmayı bırakıp beni zorla tutan Ata'ya baktı.

" kızı bırak sonkez sölüyorum!"

dedi bağırarak. Başını meriç'e çevirdi.Meriç elindeki silahı polat'a attı.polat da silahın namlusunu ataya doğrulttu. Allahım nasıl bir ere düştüm ya rabbim ben ya,silahlar havada uçuyor resmen.Ha birde yetmezmiş gibi şu an ölebilirim.ne güzel dimi.

" Ata bak son kez söylüyorum. iş uzamasın kızı bırak"

sesindeki inkaz beni bile korkutmuştu. ata'nın kahkahası,kulaklarıma doldu. Sağır olabilirim. adam dibimde yav.yüzümde iğrendiğimi belirten bir ifade belirdi.

" aaa olur mu? polat bence küçük arkadaşın çok eğleniyor değilmi güzelim"

dişlerimi sıktım." iğrençsin" dedim yüzümü buruştutrark. Gülüşü dahada abartılı birhalalırken

" iğrençlik mi en sevdiğim özelliğim." dedi. Hayır yani bu kadar olur. Allah biliyor kimin kötü olacağını.

" kızı bırak dedim !" polat'ın bağırışı olduğum yerde irkilmeme sebep olmuştu. boynumdaki kol gerildi.

" niye polatcık babanı mı çağırırsın?"

Ata'nın bu sözü hem tehditkar hemde dalga geçmeye yönelikti.Dişlerini sıkan polatla göz göze geldik. anlaşılan bir şey yapacağı yoktu.ata kafama dayılı silahın,şarjörünü doldurduktan sonra tekrar kafama dayadı.Ya ölecektim yada ölecektim.Derin bir nefes aldım. Zira bu son nefesim olabilirdi.Gözlerim bizi izleyen, meriç ve caner'e döndü.Son kez etrafımı inceledim.Ani bir hareketle,ata'nın silahı tutan elini kavradım. ve aşağı çektim. iki bacağının tam ortasını tekme attım. halen tutuğum kolunu çevirdim ve kürek kemiklerinin arasına sıkıştırdım.Gözlerimi açtığımda, beni şaşkınlıkla izleyen Polat,Meriç ve Caner' e şaşkınlıkla sırıttım.Caner;

" na-nasıl yaptın sen onu ya?"

" Tek bir açıklaması var göt korkusu galiba"

dedim şakayla halen olayın şokundan çıkamamıştım.Nasıl yaptığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.kolunu sıkıştırdığım adam.yerde diz çökmüş duduyordu.elindeki silahı aldım ve yere fırlattım.Daha önce ilk yardım eğitimden bildiğim kadarıyla, köprücük kemiğine doğru baskı uyguladığında,geçici baygınlık yaşanıyordu.Boynundan tutum ve sıktım. Önüme yığılan adamın üstüne basa basa polat'ın yanına koştum. Hemen boynuna atladım. Oda karşılık verdi.Galiba ilk kez böyle sarılıyorduk. Beni kendineden ayırdı. elime baktı."iyi misin?"başımı 'evet' der gibi salladım. Oh çekti. ve kolumdan tutup arabaya bindirdi. camını açıp caner'e seslendi.

" bizim depoya"

caner başıyla onaylayıp,arabasına bindi. polat da bindiğinde gözlerimiz buluştu. kafasını geriye doğru yasladı.Yüzündeki çizikler gözünün altındaki morluk kolundaki izler, " savaştan çıkmış gibisin" dedim gülerek.Amacım onu neşelendirmekti. zorla güldü " bunu bana kendi kendine savaşa giren bir kız mı söylüyor?" dedi. sargılı elimi ve diğer yanan elimi gösterek.Elimi yanağına koydum. Kanayan dudağını okşadım. " acıyor mu?" kafasını iki yana salladı. Bende yedim salağım sanki.kafasını kaldırdı.Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı...Yaklaşık yarım saat sonunda, tekrar bir deponun önündeydik. " burası neresi? dedim. Hiç bir şey söylemeden indi. bende peşinden tabiki, ,içeri girdiğimizde, büyük bir masa etrafında sandalyeler büyük bir oturma gurubu.2 kapıbahçe kapısna benzeyen cam bir kapı vardı. Dışarıdan depo gibi görünen bu yeriniçerisi resmen evdi.Polat büyük koltuğa oturdu ve iyice yayıldı. Biraz etrafıma bakındım.Karşıma çıkan ilk kapıyı açtım. Şanslıyımki aradığım yeri bulmuştum.Banyoya girdim.Dolabın kapağını açarak içinden, baticon,pamuk,ağrı kesici kremlerden ve kas gevşetici aldım.Köşedeki koltuğa gittim. Polat'ın yanına oturdum ve baticonun kapağını açıp pamuğa döktüm. Polat şaşkın bakışlarını üstüme dikti,"ne yapıyorsun?" ofladım ve elimdeki baticonlu pamuğu kanayan kaşının üstüne hafifçe bastırdım. "görmüyor musun tedavi ediyorum" dedim.Hiç bir şey söylemeden gözlerini kapattı.Şaşırmıştım bana laf falan sokmaması garipti. Yara bandını kaşına yapıştırmıştımki,içeri meriç ve caner peşlerinde endişeli, ezgi ve beril girdi.polatın yanına sıralandılar. elimdeki baticon şişesini kızlara verdim. Çok büyük bir panik ortamı vardı.Elimdeki pamuğu polat'ın patlamış dudağına sürdüm. Ağzından küçük bir inleme çıktı. Yüzümü buruşturdum " çok acıdı mı?" dedim endişeyle. gözlerini açtı ve kulağıma eğilip, " öpsen geçer belki" kendimi geriçektim. Elimdeki pamuğu, yarasına daha çok bastırdım. " terbiyesiz" diye mırıldandım duyduğuna eminim.Pamuğu daha çok bastırmamla, " ahh yavaş be kızım!" içimden anırarak gülerken dışımdan sinsice sırıttım. " ups yanlışlıkla oldu" dedim. Polat gözlerini kısarak bana ' görürsün sen' bakışı attı.Gözlerini kapatır kapatmaz dil çıkarttım. " gördüm" dedi gülerek, tam ağzımı açmış cevap verekken,meriçin söze başlamasıyla aramızdaki atışma son buldu.

ÜVEY KIZ KARDEŞ # Wattys2017Where stories live. Discover now