İstasyondaki Kadın

257 58 73
                                    


İzleri bulmaya çalışıyordu Selin ,bulmak istiyordu. Eskiden geçmediği yerlerden geçiyordu bilerek,  aramadığı yerlere baktı . Belki bir umut bulurdu . Nerelerden geçti nerelerden yürüdü tek ,tek, takip etti. Saat gece yarısını çoktan geçmiş , zifiri karanlık olmasına karşın gözünde yada başka bir uzvunda uyku belirtisi dahi yoktu . Sadece yürüyordu. Bir noktaya odaklı bir şekilde dümdüz ilerliyordu. Yan tarafta sırayla dizilmiş trenler vardı. Vagonlarıyla bitişik . Onlar bile beraberken niye biz ayrıyız diye düşündü biraz , ama ne fayda . Buna verecek küçücük bir cevabı bile yoktu. Yıllar önce oturduğu banka tekrar oturdu. O zaman ne hissediyordu; korku ,endişe,üzüntü .. Belki de daha karmaşık duygular içindeydi. Kim bilir ? Gitmesini istemiyordu çünkü , kaybetmekten korkuyordu sonsuza dek ayrılmaktan..

•••

İzmir/Urla
15.08.1992

..Son olarak yaptığım salatayı da piknik sepetinin içine koyarak kapattım. Hava çok güzeldi tam piknik havasıydı . Sandaletlerimi ayağıma geçirdikten sonra hızlı adımlarla merdivenlerden indim aynı anda salonda ütü yapan anneme de seslenmeyi ihmal etmedim.

"Ben çıkıyorum, fazla gecikmem!"

Ardından kapıyı kapayarak çıkıyorum. Koşarak Şerminlerin kapısını tıklatıyorum. O da aynı heves ve heyecanla kapıyı açıyor . Sıkıca sarılıp kolkola yürüyoruz . Onun bu heyecanın asıl sebebi sözlüsü Ahmet'in askerden gelmesiydi. İçi kıpır kıpırdı, birbirlerini gerçekten çok seviyorlardı. Allahtan Ali askerliğini yapmıştı da böyle bir sorunum yoktu . Bir kaç aya eveleneceklerdi.Umuyorum ki biz de böyle olacaktık , bir aksilik olmazsa tabi. Ama annem ne der ne yapar hiç bilmiyorduk. Kaçmayı bile düşünmüştük ya , Ali her seferinde bir yolunu bulup önüme dayıyordu bunu . Ne derdik , nasıl çıkardık karşılarına onca zaman sonra . Bunun ağır bir bedeli olurdu. Ben istemiyordum, ama şakaya vuruyordum her seferinde. Her şey usulüne uygun uygun olmalıydı ilk önce isteme sonra söz yüzükleri ardından nişan ve düğün . Kışın istiyordum düğünümü ,karlar içinde . Hayallerimdeki gibi tam da..

Çayırlığa geldiğimizde Ali ve Ahmeti bulmamız pek de zor olmamıştı. Koca sofra bezini serdikten sonra bir süre sohbet ettik sonra , Şermin ve Ahmet hasret gidermek için uzaklaştılar , e tabi kaç aydır görmüyorlar ya birbirlerini hakları var .

Biraz sonra büyük bir iştahla yemek yiyen Aliye baktım. Ağzı doluyken çok şeker görünüyordu . Aklıma akşam onun için yaptığım patatesli börek geldi ve heyecan içinde kabı çıkardım. Tam istediği gibi bol patatesli ve kırmızı acı biberli .

"Senin için yaptım."

Bir parça alıp tek lokmada onu da mideye indirdi . Yanıma yanaşıp yanağıma koca bir öpücük bıraktıktan sonra ona döndüm

"Yavaş ye , boğulacaksın !"

Yuttuktan sonra yüzünü bana çevirdi ve konuştu

"Ölümüm senin elinden olsun Selinim . Ellerine sağlık."

"Afiyet bal şeker olsun .."

Sonra birden hiç beklemediğim bir soru sordu

"Biz ne zaman karı koca olacağız ?"

Şaşkınlıkla suratına baktım, ciddi gibiydi . Kıkırdayarak karşılık verdiğimde hala ciddi olduğunu fark ettim

"Bu akşam , kaçırayım seni ?"

Hayret içinde bakakaldım . Bu sefer çok daha ciddi ve samimi sorduğu kesin ve netti

Gece'nin KanatlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin