1.Bölüm

1K 101 10
                                    

1 Bölüm

Rick'in Bakış Açısı;

6 ay sonra
Kasım

Bir diski daha sinirle fırlattığımda, disk penceremin camına isabet edip, kırarak geçti ve asfalt yolun bitip, yeşil sahaların başladığı noktalara doğru savruldu. Bu izlediğim milyonuncu kasetti ve hala ondan bir görüntü yoktu. Ya da bir kayıt.. Ne olursa.. Merkez Trafik Karakolu'ndan çaldığım videoların oluşturduğu birikime bir göz attım ve en üstteki disklerden bir tane daha alıp, diz üstü bilgisayarıma yerleştim.

Bu video New Jersey 6.Kavşağını denetleyen polis kameralarından çektiği görüntüler sadece biriydi. En yakın tarihte olanı. Her video toplam da bir haftayı baz aldığında 6.Kavşağı da beş dakika sonra bitirmiştim. Ama orda da yoktu işte. Hastane kayıtları, karakol kayıtları, hatta gözüme kestirdiğim her dükkanın her binanın güvenlik kameralarının dokümanlarını ele geçirmiştim ama hiçbirin de çıkmamıştı! Ne kadar uzağa gidebilirdi ki? Bir uçak bileti alsa bundan haberim olurdu. Haberim olması için bir sürü işbirliği kurmuştum. Yaşlı vampirliğin işe yarar tarafları da vardı.. Ama bu avantaj bile beni öne geçiremiyordu! Belki de artık başka şehirlerde aramalıydım.

Ah hastane de beni dakikalarca o duvara yapıştırmasaydı, o gün Ecel'i bulabilirdim. Ama benden 1-0 önde başladığı yetmiyormuş gibi daha sonra Miley ile bir tartışma çıkmış, Asya'nın ailesinin tatilden apar topar dönmesi ile ortalık epey karışmıştı. Hele Ali'nin neden ve nasıl kalbinin söküldüğünü öğrenmek için gelen polisleri hatırlamak dahi istemiyordum. Soruşturma için hiçbir mantıklı bilgi veremeyeceğimizden oradan kaçmıştım. Evet, bu çok ağrıma gidiyordu ama yapmıştım! Tanrı aşkına! Tabi eğer varsa; benden kısa olan boyu ve gömleğinin alt düğmelerinden fırlamış göbeğiyle "Etrafta araştırıyorum" diyen o polise istediği neyi verebilirdim ki? "Gerçeğimi istiyorsun? Biz yüzyıllar önce lanetlenmiş berbat bir ırkız ve bizi öldürmek için her bin yılda bir gelen insanlık koruyucu olur. Ve ben mankafa gibi gidip ona aşık oldum. Hem de üçlemesini tamamlamış, son derece tehlikeli bir koruyucuya. Hem de bana zarar verebileceğini söylemiş bir kadına. Ah, tabi konuya gelecek olursak; bilmediğim biri onun babasını öldürdü. Muhtemelen düşmanlarından biri. Ama şimdi hastaneden çıkıp onu aramam lazım çünkü onu seviyorum! Hem de deliler gibi! Al sana gerçek!"

Sarsak düşüncelerimden kurtulup, on birden fazla siyah biranın bana iyi gelmediğini vurguladım kendime.

Bir başka kaseti elimde evirip çeviriyordum ki telefonum çalmaya başladı. Yatağımın ucuna rast gele attığım telefonu el yordamıyla bulmaya çalıştım, bakışlarımı ekrandan ayırmadan. Kaybedecek bir dakikam dahi yoktu konu o olduğunda. Lanet olsun! Henüz bir hafta önce buraya bir yere atmıştım işte. Ve bir hafta önce odama kapanıp, tüm bunları incelemiş, bir ipucu beklemiştim. Çalan müzik iyice sinirlerimi bozduğunda o telefonla işim biter bitmez nasıl kurtulacağımı planlıyordum. Küçük küfürler savurarak yatakta doğruldum ve duvara dayadığım sırtımı çekip, bilgisayarı yatağa bıraktım. Arsız melodinin geldiği yer yatağın altıydı ne yazık ki. Yatağımı tek elimle kaldırıp devrilmiş birkaç boş bira şişesinin arasından telefonu aldım. Ekrandaki numarayı gördüğümde hayal kırıklığına uğramıştım. Arayan Angela idi.

"Ne var!" Dedim bir elim hala yatağı tutarken.

"Daha kaba olamazdın sanırım."

"Zamanımı çalışıyorsun."

"Tamam.. Tamam... Bu kadar katlanılmaz bir adama dönüştüğüne inanamıyorum bile."

"Detaylar.. Detaylar.. Çabuk ol."

Auxılıum Serisi II; AlavanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin