PUCCA-KK/3

12 5 0
                                    

Medya: Efe
Karakterin gerçek ismi: Dylan O'brien
Şarkı: sofia carlberg - Crazy in Love
Minnak bir not: Özel bölümdür.

"Ne yaptın lan bana?" Dedi Mira hırlayarak. (Hırlıyınca ayıya benziyor.)

"Aramıza hoşgeldin." En azından hoşgeldin demeliydi birimiz.

"Hoşbulduk."

Bu arada aklımdan çıkmayan bişey daha vardı. Türkiye birinciliği için bir sınav daha yapılacaktı. Şu sıralar aşırı stres olmuştum.
Bu sınavı kazanmalıydım. Ama nasıl?
Bütün yıl aşk meşk düşünerek kaybetmiştim. Kısa süre içerisinde kendimi toparlamam gerek yoksa anne ve babama ihanet edeceğim. En azından benden son isteklerini yapmak istiyorum.
Aklımda crazy in love şarkıları dönerken kazanamazdım.

Ege ise ayakta durmaktan sıkılıp bir yere oturdu. Bende onun karşısına oturdum.

"Ege senden bişey isteyebilir miyim?"

"Evet."

"2 hafta sonra birincilik sınavı var beni sen çalıştırır mısın?"

Ege'nin dersleri iyidi. Bana yardım edecek kadar iyidi. Umarım yardım eder.

"Hani şu Türkiye birinciliği mi?"

"Evet."

"Bende o sınava gireceğim."

"Wow. Ama sen ilk sınavda dereceye girdin mi ki?"

"İlk kırk kişinin arasındayım."

"Güzel o zaman birlikte çalışırız."

"Ne zaman geleyim?"

"Bilmem. Sonra planlarız."

"Bu arada benim sana bir sürprizim olacak."

"Ne? Öğleden sonra seni almaya geleceğim. Bir yere gideceğiz."

Merak etmiştim.
Sürprizleri severdim.
Kötü sürprizler dışında.

Efe ile Mira konuşuyordu.
Efe Mira'ya nasıl eğitim vereceğini konuşurken Mira hâlâ yaşadığı şokun etkisindeydi.

Ege dışarı çıktı.
Ve o dudakları arasına sigarasını aldı.
Artık sigara bana iğrenç gelmiyordu.
Tabi Ege'nin içtiği sigaralar.
Ah boşversene.

"İstersen seni şimdi götürebilirim sürprize." Dedi Ege sigarasından çektiği dumanı dışarı vererek

"Nereye gideceğiz ki?"

"Bilmem bir nostalji yaşarsın."

"Yoksa beni o eve mi götürüyorsun??"

"Sen o evi satmıştın değil mi? O evi satın alan bendim. Sadece sen benim arkadaşım ile konuştun. Aslında sana bir oyun oynadık. O ev hâlâ senin evin."

"Aman tanrım teşekkür ederim!"

"Ne demek prenses."

×××××

Ege ile arabaya atladık.
Beni o eski yollara götürüyordu.
Aman tanrım özlemiştim.

İlk önce uçurumun kenarına doğru yürümeye başladım.
Yine aynı rüzgarlar esip geçiyordu.
Bu yaz ortasında bu tepede soğuk rüzgarın bedenimi haşlamasını özlemiştim.

Uçurumun en kenarına gelip durdum.
Arkamda ise Ege vardı.

"Ben bile özlemişim."

Kollarımı açtım ve bana doğru esen rüzgarın beni haşlamasına izin verdim.

PUCCA: Köprücük KemiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin