Karşıma oturup Gülümsemeye çalışsada içinde paramparça olan kalbini görebiliyordum gözlerinden...

Jungyeon:"Ne yemek istersin..?"

Genelde pek seçici olmadığım için ve burada nelerin meşhur olduğunu bilmediğim için alternatif bir cevap verdim...

Nayeon:"Sen ne yiyeceksen ondan istiyorum..."

Gülümseyip elini kaldıracakken Kapının açıldığını gördü..Başımı oraya çevirince Jungyeon gibi gülümsemeye çalışan Momo'yu ve Arkasında Ablası gibi gözleri kızaran Tzuyu geliyordu...Başımı eğidim istemeden...Cidden mahvettim.

Tzuyu yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu...Ona doğru bakınca Samimi bir şekilde gülümsediğini gördüm...Garip..yaklaşınca başımı ona doğru eğdim...

Tzuyu:"Özür dilerim Unni."

Geri çekildiğinde bir daha gülümsedi...Cidden iyi mi?...Momo ona Ne dediyse tebrik ederim...

Jungyeon:"Biz ikimiz kereviz yatağında kırmızı şarap ile lezzetlendirilmiş, kremalı patates püresi ve köz kırmızı biber eşliğinde servis edilmiş kuzu eti yiyeceğiz siz?"

...Hı?

Momo:"Bunu bir kere daha söylersen bütün arabalarımı üstüne yaparım..."

Tzuyu yanımda kıkırdarken ben hala o yemeğin adına şaşırıyordum...Tanrı aşkına onun yemek ismi olduğuna eminmiyiz?Makarna bile yerdim oysa...

Jungyeon İkinci kez parmağını kaldırdığında Muhtemelen onları tanıyan bir garson koşarak yanlarına geldi

Garson:"Tekrar hoş geldiniz efendim...siparişiniz?"

Jungyeon bana sinsi sinsi bakarken aynı zamanda Bana masum masum bakan Garsonu gördüm...Yüzümde birşey mi var?

Jungyeon:"Bebeğim sen söyler misin..."

Al İşte...İşi gücü benimle oyun oynamak Ayıcığın...Ama bu oyunun kazananı ben olacağım...

Nayeon:"Tabi...kereviz yatağında kırmızı şarap ile lezzetlendirilmiş, kremalı patates püresi ve köz kırmızı biber eşliğinde servis edilmiş kuzu eti...2Tane lütfen...Teşekkürler"

Tag layf...Jungyeon bana şaşkın şaşkın bakarken Momo yanında kahkaha atıp Jungyeon'ın koluna vuruyordu...

Momo:"Seni fena benzetti Jung..."
Jungyeon:"Gülme..."

Ben hala ona p*çimsi gülümseme atarken O gülümseyip göz kırptı...Beyaz ışık mı o...Tanrım sana geliyorum...

Momo'da istediklerini sipariş edince Beklemeye devam ettik...

Momo:"Nayeon Sanırım şişecek...Eve gidince Üstüne buz koyun..."
Nayeon:"Ah-S-Sorun değil...Tekrar özür dilerim-"
Tzuyu:"Saçmalama Unni ben Orada sana şaka yapmak istemiştim...Ciddiye alma..."

Gülümseyip karşılık verdim...Neden garip hissediyorum?...Birden telefon çalınca sesin geldiği yöne baktım...Jungyeon direk açıp konuşmaya başladı...

Jungyeon:"Evet...Bunu nasıl becerdiniz?...Umrumda değil...10 dakikaya orada olurum..."

Telefonu kapatır kapatmaz bana hüzünlü bir şekilde baktı...

Jungyeon:"A-Ah bi işim çıktı...Önemli olmasa gitmezdim üzgünüm...Nayeon bebeğim burada kal yemeğini ye tamam mı...Momo onu Eve bırakabilir misin?"

İkiside ona şaşırmış bir şekilde izlerken Momo ismini duyunca irkildi...Nedense içimde bir huzursuzluk var...

Momo:"E-Eh?...Ah tabii.."
Jungyeon:"Tamam saol...Bebeğim anahtarın var değil mi?"

Bana yönelttiği soru ile bende Momo gibi irkilmiştim...Çünkü garip Yani...Gitmesini istemiyorum...

Nayeon:"E-Evet burada..."

Yanıma gelip çenemden tutup dudaklarımızı birleştirince Yine Refleks olarak kızardım...Herkesin içinde şey oldu çünkü...Ayrıldığımızda Gülümseyip kulağıma fısıldadı...

Jungyeon:"Seni seviyorum kedicik..."

Bende acele ederek cevap verdim...Arabada verdiğim cevabın aynısını...

Nayeon:"Ben daha çok Ayıcık..."

Daha çok gülümseyip Kapıya yönelirken el salladım...Gitme diyeydim....

Önüme döndüğümde yemeklerin geldiğini gördüm...Ve Çin setti gibi ismi olan yemek tabağın yarısını bile kaplamıyor...Ne hoj...

Ondan önce yapmam gereken birşey vardı onun için Ayağa kalktım...

Nayeon:"Lavaboya gitmem gerekiyor siz başlayın lütfen..."
Tzuyu:"Dur Unni bende geleyim elimi yıkarım..."

Kafamı olumlu anlamında sallayınca Ayağa kalkıp yanıma geldi...

Momo:"Bekliyorum sizi...Çok oyalanmayın Acıktım..."

Dudağını büzünce gülümsemiştim...Şirin...Lavaboya doğru giderken arkamdan Tzuyu'nın ayakkabı sesleri geliyordu...

İçeride kimse yoktu...Bu daha iyi...Tzuyu arkamızdan Kapıyı kapatıp aynalara yöneldi bende Kabinlerden birine girdim...Regl yüzünden kendimi sıkıyorum sabahtan berri...

Tzuyu:"U-Unni rujumu çantamda unutmuşum...Alıp geleyim..."
Nayeon:"Tamam..."

Kapının açılıp tekrar kapanma sesini duyduktan Sonra Bende işimi halledip Dışarıya çıktım...Ellerimi yıkayıp Alnıma bakmak için aynaya yaklaştım...

Birazcık şişsede iz bırakacak bir şey yoktu...Tanrım her günüm böyle geçiyor...Dans etmeyi özledim...

Tzuyu'yu beklerken bir kaç kere daha aynaya bakıp saçımı düzelttim...Ama gelmiyor...Lavabonun içinde bir kaç kere dolanıp baştan sona inceledim...isminin aksine Ne hoj bir yer burası böyle...

Pes edip Kapıya yöneldim...Elimi kapı kulbuna attım...Sonra?....Kapı açılmıyor...

Yine uzun bir bölüm😎Değerinizi bilin😂Umarım kitabın gidişatını beğeniyordursunuz😅Yorumlarınızı unutmayın👍🏻İyi geceler dilerim

Foreign(2Yeon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin