-Bölüm 34-

32 2 2
                                    


Hafifçe sağa sola döndüm,az önce ne okumuştum ben.Aptallığım yüzünden birini daha kaybetmiştim hemde bilerek yapmıştım bunu.Beni her şeyimle seven ve kabüllenen birisi vardı ben onu kırdım,parçaladım başka birisine kalbimi verdim.Önemli olan benim düşüncelerimdi bunu kabullenmesi gerekiyordu,suçu sürekli kendimde aramaktan yorulmuştum.Oturduğum yerden kalktım,ağlamanın verdiği yorgunluk beni yeterince hasta edebilirdi zaten.Yerde duran çiçeği almak için eğildiğimde başımın dönmesi bir olmuştu.Duvardan destek alarak bir kaç saniye gözlerimi sıkıca kapattım.Başımın dönmesi gittikçe ağırlaşıyordu,başıma giren ağrı her saniye daha da derinlere inerek damarlarımda ilerlemeye devam ediyordu vücudum bunun karşısında direnmeye çalışıyordu.Cebimden zorla çıkardığım telefondan smice'ı aramaya çalıştım.Artık ne kadar becerebildiysem.Dakikalar boyunca beklemek zorunda kalmanın bu kadar acı verdiğini düşünmüyordum desem yeridir.Uzun zamandır başımdan bir türlü gitmeyen baş ağrısı gittikçe sinirimi bozmaya devam ediyordu.Uzun süredir gitmediğim doktorumun kapısını çalmam gerektiğini vurguladığını çok iyi biliyorum ya da artık beynim gerçekten boku yemiş durumda.

''Alo? 50 kere alo dememi mi sağlamaya çalışıyorsun,cevap verir misin şuna? iyi misin sen?''

İrkilmekle beraber ''Seni sinir etmeye çalışmıyordum dalmışım,başım çok kötü gözlerime vuruyor beni gelip alabilir misin ?''

Geriden gelen bir oflama sesiyle ''Gelmeye çalışacağım,bana nerede olduğunu söylemen gerekiyor farkındaysan''

Gözlerimi devirdim ''Bana sürekli terslenip duracaksan gelmene gerek yok,biraz dinlendikten sonra eve geçebilirim.Teşekkürler yardımın için.Görüşürüz.''

Başımın delicesine ağrıdığını düşünmeye bile zorsunuyorken,olanlara daha çok sinirleniyordum.Ufacık bir şey istemiştim sevgilim dediğim bir adamdan.

Çiçeği yerde bırakarak,olduğum yerde doğruldum.Aşağıya doğru inmeye başladım.Sanki merdivenler ayağımın altından kayıyor ama ben tutamıyorum gibi.Kazadan öncesine dönmeye çalışıyorken sürekli o zamanları dejavu olarak yaşamaya başlamıştım.Bu iyiye mi işaretti yoksa daha mı kötüydü bilemiyorum ama canımı sıkmaya oldukça yetiyordu.Sorunlar ve dertler yetmiyormuş gibi beni deli gibi seven birini kaybettim,sevdiğim tarafından ise terslendim.Kötü bir kadere mahkumsanız her türlü peşinizde oluyormuş bunu öğrenmem geç oldu doğrusu.Sevdiğimiz her insan bizi,bizim gibi sevecek olsaydı belki de dünya'nın en mutlu insanları olabilirdik.Fakat biz/bizler bizi,bizim gibi sevemeyecek insanları delicesine sevmeye çalıştık.

''Hay senin yapacağın evi''

İçeri büyük bir sinirle giren smice ile göz göze geldik.Kaşları çatık iken daha çok çattı ''Ev adresini is-''

''Beni nasıl buldun ?''

Ağzındaki cümleyi bitiremediğinden tekrar sinirlenmişti ''Önceden bilinmiş bir araştırma,lafımı kesmeni pek tercih etmiyorum''

Zorla merdivenlerde dururken yavaşça elimden tutarak kucağına aldı.

''Böyle şeylerde daha hızlı bir şekilde beni araman gerekiyor biliyorsun,sen her şeyden daha önemlisin''

Hafifçe gülümsedim ''Sinirli bir şekilde telefonu açtığın için kapatmak istedim,zaten yeterince kötüyüm inan bana''

''Bunu sana sonra anlatacağım,önce seni hastaneye götürmemiz gerekiyor''

Kafamı salladım.Kucağından araba koltuğuna doğru indiğimdeki sıcaklığı kaybettiğimde yüzümü buruşturdum.

Kucağından araba koltuğuna doğru indiğimdeki sıcaklığı kaybettiğimde yüzümü buruşturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gül Kurusu /DÜZENLENİYOR/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin