"Nasıl gidiyor Ayşenciğim, nasılsın" en iyi tebessümünü yüzüne yerleştirip kendisine şaşkınlıkla bakan Ayşen'e hal hatır soruyordu.
"İyiyim çok şükür Aysel abla" anlamazca baktı Ayşen. Aysel ablasının kendisine yakınlık gösterdiğini pek görmemişti hele en son ki kavgayı hatırladıkça tüyleri ürperiyordu. Aysel saçını öyle bir tutmuştu ki kaç gün saç derisinin sızladığını hissetmişti.

"Ay ne olsun kız iyi gitmeye çalışıyor işte." Gülistan hanım da Aysel Sultanın ardından biraz da Ayşen'le muhabbete girdi. Ayşen ise şaşkındı bu duruma.

"Şimdi Ayşenciğim sen merak ediyorsun tabi seni buraya neden çağırdık."
Ayşen kafasını sallayarak Aysel Sultanı onayladı.
"Bak Ayşenciğim senin ablan sayılırım ben, küçük bir rica da bulunacaktım." En kibar haliyle konuştu Aysel sultan. Gülistan hanım bile şaşırmıştı bu duruma , kaç yıllık arkadaşı kırılacakmış gibi konuşuyordu.
"Tabi Aysel abla buyur."

"Yarım saat sonra yeni açılan kitapçı dükkanına gitmeni istiyorum. "
"Bu bizim mahallenin ilerisinde ki sahilin oradaki yer mi?"
"Evet aynen öyle. Oraya gidip biraz oyalanacaksın kitapçı da. Orayı işleten kıza sorular sor."
"Ha tamam yaparım abla."
"Sonrasında da senden bir dedikodu patlatmanı istiyorum Ayşen. Kızın güzelliğini öne sür , kapıya dizilen görücüleri yay, herkesin hayran bakışlarını anlat millete."

Ayşen, Aysel Sultanın sözlerinden sonra bakakaldı. Bu kadın onu dedikodu yaptığı için saçını yolmamış mıydı şimdi bu neyin isteğiydi ?
"Yok Aysel abla. Senin saçımı yolduğun gün tövbe ettim ben. Dedikodu felan yapamam."
"Kız Ayşen ben istiyorum."
"Yok Aysel abla , yapmam."

Aysel sultan sinirlenmeye başlıyordu. Ne demek yapamam! Yapamam diye bi kelime yoktu , yapılacaktı net.
"Ayşen küçük bir oyun sonrasında yine devam et tövbene."
"Yapamam"

Aysel sultan tam anlamıyla şimdi sinirlenmişti. Gözünü karartı. "Bana bak Ayşen, haftanın iki günü cinci hocaya gidip kocanı eve bağlama büyüsü yaptırdığını, sırf kocanın yatakta  faaliyeti iyi olsun diye adama her gün keçiboynuzudur, fındıktır , kayısıdır yedirdiğini, ayda bir fantezi iç çamaşırları aldığını millete söylemememi istiyorsan yapacaksın."

Ayşen'in şaşkınlıktan ağzı açılmıştı, bu kadın neler diyordu ve bunları nerden biliyordu! Bunları birine anlatırsa rezil olur insan içine çıkamazdı.
Aysel sultan Ayşen'in değişen yüz ifadesinden bu işin olacağını anlamıştı. Hah olmama gibi bi durum yoktu zaten.

"Aman Aysel abla, ablamsın kimseye anlatma. Tamam yaparım istediğini" Ayşen el mecbur kabul etmişti.

Aysel sultan kendinden emin gülümsemesiyle baktı Ayşen'e. Olacaktı bu iş , kaçış yoktu.

~~

Halit oturmuş Nazenin'e en son söylediklerini düşünüyordu. Saçma sapan konuşmuştu. Ne ima etmişti kıza. Sinirlenince ne söylediğini bilmiyordu ! Boş yere kırmıştı kızı hiçbir suçu olmadığı halde. Yerinden kalkıp Nazenin'in dükkanına doğru ilerledi. Kapı açıktı sessizce içeri girdi. Nazenin arkası dönüp sandalyenin üstüne çıkmış rafları düzeltiyordu. Nazenin'i kırmıştı ki merdiveni istemeye bile gelmemişti.

Nazenin sandalyeleri üst üste koymuş rafları düzeltiyordu. O kadar dalmıştı ki Halit'in geldiğini bile duymadı.

"Nazenin" Halit'in seslenmesiyle bi anda dengesini kaybedip Halit'in üstüne Halit de bi anda üstüne düşen Nazeninle yere düşmüştü. Nazenin'in sırtı yere çarpmasın diye kızı tutmuştu.

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now