- 34 -

28K 1.1K 183
                                    

 Merhabalaar :) Bu sefer 2 gün geçti değil mi ilerleme kaydediyorum çabuk yayınlamada :D Şimdi ilk önce bir şeyden bahsetmek istiyorum izninizle. Arkadaşlar aslında LİG bittikten sonra başlayacaktım ama hazır tatildeyken yeni hikayeye başlayayım dedim. Adı 'Beni Sevdiğin Sürece'. Şu an sadece tanıtım var ve tepkiye göre devam etmeyi planlıyorum.  Lütfen bir de ona bakarsanız sevinirim :) Teşekkürler, teşekkürler şimdi reklamda yaptığıma göre asıl konuya geçebiliriz :D 160 deyip 130'da yayınladım yehuu :) Bu bölüm yine Melis'in ağzından asdfas. Ama sizi bölüm sonunda şaşıracağınız ve uzun zamandır merak ettiğiniz bir şey bekliyor :) Neyse okuyup öğrenin :D Multimedya @MadeInNY'un LİG için yaptığı kapak. Ona burada teşekkür ediyorum :) Şarkıyla okumanızı tavsiye derim :) 

   Beni gördüğünde gülümseyerek ayağa kalktı. İçimden iyi ki annem Kuzey’i biliyordu dedim. Eğer yalan söyleseydim şimdi oraya çıkacaktı ve her şey daha da karmaşıklaşacaktı. Annemle bu sefer geri dönüşü olmayan bir kavgaya girerdik herhalde. Aklımda sürekli Kuzey’in burada olma amacı dolaşıyordu. Neden gelmişti? Ben yokken annemle mutlaka bir şeyler konuşmuş olmalılardı. Diliyordum ki annem Kuzey’e ‘Melis’le ayrılmanızı istiyorum.’ falan dememiştir. Öyle bir şey olursa cidden ilişkimiz büyük sıkıntının içine girerdi. Salona yavaş adımlarla girdim ve Kuzey’e kocaman sarıldım. Daha sonra salondaki camın kenarındaki karşılıklı berjerlere geçtik. Berjerlerin tam ortasına konumlanmış büyük sehpaya baktığımda iki tane fincan gördüm. İkisi de boştu ve biri Kuzey’in tarafına oldukça yakındı. Sanırım annemle çay içmişlerdi? Annem ve Mehmet içemezlerdi çünkü Mehmet çaydan ölesiye nefret ederdi. Böyle de garip bir kardeşim var.

  “ Neden geldin?” dedim iyice berjere yerleşip arkama yaslandıktan sonra. Omuz silkti. Bunun ne anlama geldiğini pek anlayamadığım için kaşlarımı kaldırdım.

   “ Bir nedeni yoktu, seni özledim. Hem de annenle falan tanışmak istedim.”Gözlerimi iyice açıp baktım Kuzey’e. Annemle tanışmak istemişti. Buradan bir anlam çıkarmalı mıyım hiç bilmiyordum. Belki de gelen 28 aramanın içinde onun araması vardı ve ben açmayınca merak edip eve gelmişti. Sonra da annemle çay içmişlerdi? Daha inanılası bir düşünceydi.

  “ Çok tatlısın.”dedim gülümsemeye çalışarak. Beynim doğru düşünemediği için bir şeyler saçmalıyordum. Ama doğru ya doğru tatlıydı.

 “ Sen de.”dedi ve gülmeye başladı. Daha sonra gözü saatine takıldı ve ayaklandı. Bu kadar çabuk gitmek istemesi beni şaşırtmıştı. Beni özlemiş ve 5 dakika görüp gidiyor? İlginçti doğrusu. Keşke daha çabuk gelseydim diye geçirdim içimden. Ama Salim Abi’ye uğramadan gelemezdim. Bu sayede veda etmiştim. En azından vedasız ayrılmamıştık.

  “ Neredeyse bir saattir buradayım, zaman uçup gitmiş. Gitmem gerek Melis.” Bir saat? Benden çok önce buradaydı. Ve ben sadece Kuzey’le beş dakika geçirmiştim. Demek ki geriye kalan 55 dakikada annemle bir şeyler konuşmuşlardı. Kesin kesin. Çünkü bu kadar uzun süren bir konuşma olduysa eğer sadece havadan sudan konuşmuş olamazlardı. Tekrardan aklıma acaba ona ‘Melis’ten ayrıl.’ gibisinden bir şey deyip demediği geldi. Annem belki sevgilim olmasından hoşlanmamış olabilirdi ama asla öyle bir şey yapmazdı. Beni üzmezdi. Benden rica ederdi. Yanı öyle umuyordum. Kuzey’le beraber ayaklandım ve kapıyı kadar eşlik ettim. Tam kapıdan çıkmıştı ki aklıma Salim Abi olayı geldi.

  “ Kuzey, çok geç olmadan Salim Abi’ye uğra.”dedim. Birden böyle bir şey dediğimde şaşkın bir ifade aldı yüzü.

  “Bir sorun falan mı var?”

  “ Kapatıyorlarmış, hiç sorma. Bir inşaat firması satın almış oraları. Depo da, kitapçı da gidiyor. Büyük bir site yapacaklarmış.” Kaşlarını kaldırdı ve bir süre böyle kaldı. O da beklemiyordu böyle bir şey.

Lise İneği GünlükleriWhere stories live. Discover now