Bölüm 3 | Seri Katil

302K 15.7K 60K
                                    

Medya | Defne Karaca

Model | Scarlet Leithold

Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı ve yıldızı parlatmayı lütfen unutmayın. Şimdiden desteğiniz için teşekkür ederim🖤


17 NUMARA

BÖLÜM 3

SERİ KATİL

"Oğlum, bırak! O but benim. Sekiz tane yedin, neyine yetmedi? Ben, pizza söyleyelim, bu iti ev yemeğiyle doyuramayız, dedim ama beni dinlemediniz."

"Alın, onu da yerim."

"Evin giderlerini ikiye katlamayı kesmezsen bir sonraki akşam yemeğinde seni kesip yememiz gerekecek."

"Bence 17 Numara'nın eti daha lezzetlidir."

Şakaklarımdaki ve başımın arkasındaki yoğun ağrıyla göz kapaklarımı araladım. Duyduğum son cümle kaskatı kesilmeme sebep olmuştu. Ses tonları, cevaplar ya da diyaloglar o kadar samimi ve sıcak bir şekilde ilerliyordu ki son cümleyi duymasaydım yaşadıklarımın bir kâbus olduğuna inanabilirdim.

Bu bir şaka mıydı yoksa onlar hem katil hem de yamyam mıydı, çözememiştim. Belki de Hansel ile Gretel'deki cadı gibi beni önce besleyecekler, sonra da afiyetle midelerine indireceklerdi.

Hâlâ bir kâbus görüyor olabilirdim.

Şakağım bir an zonklayınca elimi yüzüme doğru uzattım fakat ağrıyan bölgeye dokunamadan parmak uçlarım yabancı bir dokuya değdi. Kaşımın üstünde ince bir tabaka vardı. Kaşım patlamıştı, gördüklerim bir kâbus olmaktan şu anda tamamen çıkmıştı.

İçime düşen korkuyla birlikte titreyen parmak uçlarımı avuç içlerime doğru çektim ve kollarımı bedenime sardım. Bacaklarımı karnıma doğru çektikten sonra kafamı içeri doğru gömdüm. Kendi kendime güvenli bir alan yaratmış gibi hissetmiştim. Görüşüm bulanıktı, gözlerim davul gibi şişmişti ve ağrıyordu. Ellerimde, kollarımda ve bacaklarımda boydan boya yayılan keskin bir ağrı vardı. Koltuk altlarım, dayak yemişim gibi yoğun bir acıyla sarmalanmıştı. Dizlerim ve dirseklerim yere sürtünmüş gibi yanıyordu ama bütün bunların yanı sıra ruhen açılan yaralarım canımı yakıyordu.

Her şeyin bir kâbus olmasını dilemek için çok geç miydi? Kaç kez dilersem ya da kaç kez yalvarırsam bütün bunlar bir kâbusa dönüşürdü? Gözlerimi otobüsün içinde açmak için ne yapmam gerekiyordu?

Kendimle verdiğim savaşı bölen ve burnumdan aldığım sık nefesleri yarıda kesen, kolumun üzerinde hissettiğim dokunuş olmuştu. Birinin bana dokunduğunu hissettiğim anda öyle hızlı sıçradım ki neredeyse düşüyordum.

Yangın yerine dönmüş mavi gözlerimin değdiği noktada masum rolü yapan, normalde görsem katil sıfatını asla yakıştırmayacağım genç bir adam vardı. Onu hatırlıyordum, bana, "Artık bizdensin, sana zarar vermeyiz." demişti ve hemen ardından gamzeli psikopat tarafından ağzımın üstüne eterli bez kapatılmıştı ve bilincimi yitirmiştim.

İnce ve biçimli kaşlarını kaldırıp, ince alt dudağının kenarını ısırdığında burnumdan bıraktığım nefesle birlikte sarsıldığımı hissettim. Bu hareketi bana başka bir zaman, başka bir şekilde yapmış olsaydı onun masum biri olduğunu sanabilirdim ama şu durumda yalnızca bir pislik gibi görünüyordu. Şahit olduğum katliamdan sonra hiçbir şey onları masum gösteremezdi.

"Ağrın var sanırım, sana ilaç getirmemi ister misin? Bir de aç olmalısın. Sana özel güzel bir menümüz var."

Bembeyaz, özenli dişlerini sergileyecek şekilde güldüğünde dik dik ona bakmaktan başka hiçbir tepki veremedim. O ise her şey yolundaymış gibi ellerini kaldırarak başparmaklarını gösterdiğinde sabrımın uç noktalarında olduğumu hissettim.

17 NUMARA | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin