ISLAK KELEBEK

5...

Karşısında tüm ihtişamıyla dikili haddinden büyükçe binanın tüm pisliğine inat mavi gözlerinin duruluğuyla baktı genç kız. Elindeki bavuluyla baş başa kalmış olduğu gerçeği önünde dikildiği müddet boyunca tenine tesir eden gözlerdeki acıma duygusunu açıklar nitelikteydi. Ama kaybetmeye alıştığı gibi buna da alışırdı, ne kadar zor olduğunun farkında olsa da.

Girişte uyuduğuna bakılırsa varlığı gereksiz olan güvenlikçiye umutsuzlukla baktı Yağmur hareketinin devamını güvenlik kabininin camına tıklayan elleri getirmişti. Uyanmakta gözü olmayan yaşlı adam kendini derin bir uykuya kaptırdığından bundan sonraki birkaç hareketinin de sonuçsuz kalmasına neden olmuştu. kanında doğmaya başlayan sinir kırıntıları yetimhane bahçesindeki bir kızın kendine doğru gelip kapıyı açmasıyla yatışırken genç kız gelir gelmez ne yurdun güvenliği, ne de güvenliğin yurdu umursadığı gerçeğini öğrenince yüzünde memnun bir sırıtışın peyda olmasına izin verdi. Ara ara yapmayı planladığı kaçamakların düşündüğü kadar zor olmayacağındandı bu sırıtış. Kendisi için aralanan kapıdan geçerek yüzüne bile bakmadan eski yerine dönen genç kıza ufak bir omuz silkmesiyle yanıt vererek giriş olduğunu tahmin ettiği kapıya doğu adımlarını yönlendirdi. Birkaç adım sonrasında yanında hissettiği hareketlilikle bakış odağını değiştiren genç kız kapıdaki esmer kızı gördüğünde hiç tepkisiz yürümeye devam ederek genç kızın kendini yönlendirmesine izin verdi. Karşılarına çıkan üçüncü kapıdan sonra kızın durmasıyla müdürenin odasına geldiklerini anlayan Yağmur yanındaki kıza kısa bir baş teşekkürüyle yanıt verip bordo kapıyı tıklayarak cevap gelmeden içeri girerek kapı kapattı. Müdüre alışıldığının aksine yaşlı ve gözlüklü kalıbının dışında otuzlu yaşlarında ve oldukça güzeldi. Kendisine ufak bir bakış atıp önündeki kağıdı yazan kadına bir şey söyleme gereksinimiyle ağzını açan genç kız kendisine uzatılan kağıtla ağzını geri kapatmış ve kağıdı alarak dışarı çıkmıştı. Aklını kurcalayan sessizlik kolundaki temasla son bulmuş elinden alınan kağıt ve çekiştirilmesi ile düşünceleri apayrı bir konuya yönlendirilmişti. Diğerlerine oranla daha karanlık bir odaya girdiklerinde ışığın açılmasıyla aydınlanan odaya bir göz gezdirerek adını bilmediği kıza dönen genç kız kendine el sallayarak bir şey demesine fırsat vermeden giden kıza şaşkınlıkla bakmış sonrasında toparlanarak kapıyı kapatmıştı. Bavulunu yerleştirmeye uğraşmayarak gardırobun önüne çekmiş içerisinden pijama takımını çıkarıp giyerek yabancısı olduğu yatağa oturarark gözlerine hücum eden göz yaşlarını elinin tersiyle silip sırtı ile yatağı buluşturmuştu.

" O gözyaşları akmadıkça içini yakacak"

Odanın sessizliğine balyoz gibi düşen tok ses genç kızın hortlar gibi yerinden doğrulmasına, kaynağını bulmak için gözleriyle odayı talan etmesine neden olmuştu. kısa bir süre sonra buluştuğu kahverengiler, bir bacağı içeride diğeri dışarıda kalacak şekilde cama yaslanmış esmer bir çocuğa ait olduğunu çığırırcasına mavilerine dikilmişti. Bir an için alamadığı nefese kavuşunca şokun etkisiyle çalışmasına ara veren beyin hücreleri elindeki sigarayı atarak adımlarını kendisine yönlendiren genç çocuk karşısında tekrar çalışmaya başlayarak dudaklarını olası bir kelime için aralamasını sağlamıştı. Oldukça yakınına gelen genç olası sesi engellemek adına eliyle ağzını kapatmıştı. Genç kızın buna verebilecek tepkisi sınırlı sayıdayken irileşen gözleriyle karşısındaki gence bakması ile eşdeğer olarak çırpınarak bir eliyle onu itmeye diğer eliyle de ağzındaki eli çekmeye çalışması güçsel farktan dolayı hüsranla sonuçlanmıştı.

" şşştt seninle de iki dakika konuşmaya gelmiyor. Oysa yalnız olmadığını söylemeye gelmiştim, ne büyük kabalık."

Genç kız çırpınmanın faydasız olduğunu fark ederek durduğunda kulağına eğilerek söylenen sözler sayesinde çatılan kaşlarıyla genç adamı itmesine devam etti. Kendi isteğiyle önünden çekilen çocuk genç kızın bağırmasını umursamadan arkasına dönerek hala açık olan cama yönelmişti ki bir şey unuttuğunu fark eder gibi bıraktığı yerde dikilen genç kızın boşluğundan faydalanarak yanağına küçük bir buse kondurmuştu. Genç kızın üst üste yaşadığı şoklar elini kaldırarak tokat atmasına engel değildi. Tenin tene çarpma sesi odada ufak bir dans yapsa da aynı dikliğiyle karşısında dikilen gence bakıldığında sesin sadece yanılsama olduğu sanılabilirdi fakat genç kızın elindeki karıncalanma bunun tam tersi olduğunu savunurcasına kendini belirli ediyordu. Genç adamın yüzünde peyda olan kendini beğenmiş sırıtış ardından hiç bozuntuya vermeden arkasını dönerek camdan atladı.