SONUN BAŞLANGICI

12..Yeni kız

Ölümün olduğunu unuttuğumuz bu dünyada ne çok saçma şeyi dert ediniyoruz kendimize. Para, mal, mülk, kırgınlık, kavga,gurur...

Mesela yarın öleceksin deseler, bu kadar rahat tartışabilir miyiz sevdiklerimizle? Hiç ölmeyecekmiş gibi kibirli ve gururlu yaşıyoruz keşke yarın ölecekmiş gibi merhametli yaşayabilsek. Hayatımıza insanları bu kadar kolay sokup bu kadar kolay çıkaramasak.

Dizlerimde kırık dökük olmuş kalbiyle uyuyan Rüya'ya baktım. Kalbi çok kırılmıştı. Benimde öyle. Hayatımız ne çabuk değişime uğramıştı. Ben değişime inanırdım ama bu kadarı bana fazlaydı.

Kapı açılınca dikkatimi içerij giren Lara'ya verdim.

" Uyuyor mu? " diye fısıldayınca başımı 'evet' anlamında salladım. Elindeki telefonu bana uzatıp " senin telefonun biri aradı bende tekrar aramasını söyledim. Birazdan arar" diye fısıltıyla konuşup gitti. Yeni telefon almışlardı. Telefon çalınca Rüya uyanmasın diye  hemen açtım. Arayan kişiye bakamamıştım.

"Azra ŞAFAK'la mı görüşüyorum?"

Nefesimin kesildiğini hissettim sonra etraftaki bütün sesler kesildi ve sadece kendi nefes alış verişimi duydum. Sonra da birden ayağa fırladım.

"Lan noluyo amk!" diyen Rüya'yı takmadan çığlık attım.

"Lan Emre sen misin?" deyince Rüya poposunu ovuşturmayı ve söylenmeyi bırakıp yanıma uçtu. Evet resmen uçtu. Elimdeki telefonu alıp o da benim gibi çığlık attı. Emre'nin kulağını sikmiş olabilir. Telefonu kulağından çekip  yüzüne mal mal bakınca "ne oldu?" diye sordum o da aynı bakışla bana bakıp " kapattı" dedi. Yüzündeki ifadeyi ve ses tonunu duyunca kahkahama engel olamadım. Karnımı tutup gülmemi engellemeye çalışıyordum ama imkansızdı.

Kapı birden açıldı ve içeri sırasıyla Lara, Savaş, Samet, Can  ve arkasında da Onur bana uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı. Rüya hala aynı ifadeyle bir telefona bir de bana bakıyordu. Yazık kız şoktan çıkamadı.

Telefon çalmaya başlayınca Rüya kendine gelip telefonu açtı.

"Lan oç sen niye-..... hih aşkım ben hiç seni sevmez miyim?.... evet, evet seni çok seviyorum.... ne oha ama nasıl? Lan sen beni aldatıyor musun?..... tamam gelip elimi öpsün.... Azra mı öldü o yok, bitti onun devri artık ben varım aşkım."

Ben kaşlarımı çatmış ona bakarken dış kapının sertçe kapanmasıyla hepimiz kapıya döndük.

" Samet nerede?" diyen Savaşla gözlerim onun gözlerini buldu. Haklıydı Samet nereye gitmişti ki? Aklıma gelen düşünceleri kovmaya çalıştım. Çünkü kafamdaki şeyler kesinlikle imkansız şeylerdi.

" Ben bi bakayım" diye çıkan Can'la omuzlarımı silkip Rüya'nın yanına gittim ve hemen elinden telefonu aldım. Yoksa kesin bana vermezdi.

" Alo aşkım nasılsın? "

" Allah senin belanı versin Emre. Ya sen beni nasıl aldatırsın? Gidiyorum ben sakın peşinden gelme. "

" Noluyor lan Emre orada mısın? "

" Kızım kapat ben seni ararım sonra. Bu arada ben geldim haberin olsun."

Rüyadan

Emre'yle konuştuktan sonra akşam yemeği yemiştik ve şimdi herkes uyumak için odalarına çekilmişti. Bende Azra'yla birlikte uyumaya çalışıyordum. Ama aklımı karıştıran şeyler benim uyumamı fazlasıyla engellemeye yetiyordu. Aklımın bir köşesinde Azra'nın eski sevdiği çocuğu düşünüyordum. Selim dün bana mesaj atmıştı ve Azra ile barışmak istediği yazıyordu.