27.Bölüm.

9K 220 22
                                    

Evet bu ses Kağanın sesiydi. Kağan beni almaya gelmişti. Kalbim kulaklarımda atmaya başlamıştı. Büyük bir heyecanla evin penceresinden Kağana bakmıştım. Üzerine her zaman ki gibi deri siyah ceket içinde beyaz tişört altına siyah pantolon giymişti. Siyah, şaçları olduğu gibi yandan savrulmuştu. Kırmızı son model arabasına yaslanmış elleri ceplerinde bir vaziyette çarpık bir gülüşle bana bakıyordu. Hemen annemle vedalaşıp, evden ayrıldım. Kağanla birlikte arabaya bindiğimizde, beni bir yere götüreceğini söyledi. Ne kadar ısrar etsemde gidicegimiz yeri söylemedi. Ve hala akşamdı. Bu güzel gün için gözlerimi kapatıp cama kafamı koydum.

20dk sonra

Geldik dediğinde Kağanın sesiyle uyandım. Arabadan çıkdıgımızda gördügüm manzara karşısında donup kaldığım. Geldiğim yerin henüz adını bilmiyorken burada olmak bana huzur vermişti. Evet neredeyse gece olucaktı. Ve yine ay bizimleydi. Dün gece internette gezinirken bu gün ay tutulması olacağını öğrendim. Gökyüzüne baktığımızda o kadar çok parlayan yıldız vardı ki içinde kaybolmamak mümkün değildi.

Kağana baktığımda yine bana gülümsedi. Araba dogru gittiginde bagajı açtı. İçinden bir, battaniye ve yastık çıkardı. Sonra onları agacı ve dalları olan bir. Yere serdi. Birlikte uzandık. Gözlerimizi karanlık gökyüzüne dikdik. Yıldızlar o kadar çokduki saymak mümkün değildi.

Kağan:Bütün yıldızlar sensin gecenin karanlığı sabahın doğuşu. Hadi bir dilek tutalım.

Diyince kendimi tutamadım ve bir kahkaha patlattım.

Kağan:Neden gülüyordun baş belası komik olan ne?

Buket:Hiç, sadece bu kadar şahir ruhlu olmana şaşırdım. Seni tanımaya çalıştıgım zamanlar. Ukala, acımasız. Aksi tehlikeliydin. Ama şimdi ne çok şaşırıyorum.

Kağan:Ya demek ben saydıklarından ibaretim., Peki ya senin bilmedigin, bir yüzüm daha olsa, ögreniyin. Mafya dışında katil olsam seni öldürsem.

Buket: Ya Kağan deme öyle şeyler korkutma beni.

Kağan:Şaka. şaka

Buket:Offf.

Daha öncede anlatmıştın aslında ama neden senin Karanlık bir yüzün var??

Kağan:Babam yüzümden hani padişahların padişahları babadan oğula geçermiş ya babamdan bana geçti. O. Hep adam öldürürken benim gözümde öldürürdü. Hatta adam böyle öldürülür derdi. Hep gözümün önünde masum insanları katletti. Ben kötü ve acımasız insanların yanında duygularımı gizleyerek,büyüdüm,Babam hiç kimseye acımazdı. Hep beni maşası olarak kullandı.. Ben onun malzemesiydim. Küçükken arkadaşlarım babalarıyla maç oynarken benim babam bana adam nasıl öldürülür onu gösterdi. Bu yüzden yani babam yüzünden kimse benimle oynamazdı. Hiç anımız olmadı. Çünkü o acımasız bir mafyaydı. Bu. Yüzden insanların beni sevmemesinden korktum. Hep bana korkuyla baktılar. Yüzlerinde hep bir korku hep bir keder,vardı, sonra bende insanlar bana nasıl davranıyorlarsa bende öyle davrandım. Hiç kimseye acımadım. Bende mafya oldum. Bende çocuktum. Bende masumdum, her çocuk gibi., Bende insanlar gibi babamın kucagına atlıyabilirdim. Ama beni kullandı. Ben hiç bir zaman çocuklugumu yaşıyamadım. Diyer çocuklar gibi pamuk şeker yiyemedim. Doyasıya yaşıyamadım. Ben, ben olamadım. Belki sana olan acımasızlıgım bu yüzdendir. Yani eskiden ve seni sevdigim. İçin.

Kağana bakarken gözlerinin dolduğunu gördüm. Konuşurkende duygulanmıştı. Bana baktı. Gözlerimin içine devasa bir mutlulukla,baktı. Ellerimden tuttu. Ve dudaklarımla çenemin arasına öpücük kondurdu. Sakalları yüzüme batmıştı.

Tekrar Kağana dönerek. Elimi onun elinin üzerine koydum. Ve şöyle söyledim.

Buket:Merak etme ben senin yanındayım. Beni senden ancak ölüm ayırabilir. Ben seni çok seviyorum.

Kağan:Bende seni sen benim tek gerçeyimsin, herkez, gitsin ama sen kal Buket çiçegim benim. Gözlerindeki ışık hiç sönmesin. Sen çok naifsin kırılgansın o yüzden seni üzmekten ölesiye korkuyorum.

Böyle söylerken beni kendine doğru çekti. Birbirimizi kenetlendik.

Sanki koskoca dünyada biz varmışız gibi.  Cennet gibi bir yerde gecenin karanlıyıyla ateş böceklerinin ışıklarıyla, sadece biz.

Ateş böceklerinin ışıkları gecenin karanlıgını aydınlatıyordu bile. O kadar huzurluydum ki huzursuz olmak mümkün değildi.

Buket:Kağan??

Kağan:Efendim

Buket:Ben biraz üşüyorumda?

Kağan:Gel buraya ben seni ısıtırım.

Diyerek bana daha da sıkıca sarıldı.

Buket:Sagol

Kağana sıkaca sarılarak uykuya huzurla daldım. Bu gece burada kalıcaz galiba diyerek. Düşler ülkesine daldım.


Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.


ZORAKİ EVLİLİK (FİNAL OLDU)Där berättelser lever. Upptäck nu