Geri Dönüş Yok

7.6K 576 289
                                    



Penceremden düşen karları izlerken yeni bölüm yazanın mutluluğu. Yeni yıla bu kadar az kala aslında bu bölümün Tom'un doğum günüyle ilgili olamasını planlamıştım ama hikayenin kaldığı yerden ötürü o bölüm daha ileri zamanlara kaldı. Şimdiden iyi yıllar ve bol keyifli okumalar.


Tom'dan


"Tom Riddle beni gerçekten çok beklettin"

İşte vakit gelmişti. Bu anı uzun süredir planlıyordum. Artık tek yapmam gereken plana sadık kalmaktı. Derin bir nefes alıp bakışlarımı karşımda duran sarışın adama çevirdim. Adamlarının arasında her zamanki gülümsemesiyle duruyordu. Elindeki kopya asaya baktığımda Malfoy'un işini takdir ettim. Asa gerçekten mürver asanın aynısıydı. Gözlerine baktığımda alaycı gülüşün altında teslimiyeti gördüm. Karşımdaki adam kendisini dünyanın en güçlü büyücüsü olarak gösteriyordu ama basit bir imperius lanetine bile karşı koyamıyordu. Yüzüme yayılmaya çalışan gülümsemeyi önleyerek Grindelwald'a bana saldırmasını söyledim. Lanet mükemmel şekilde işliyordu. Büyücünün asasından çıkan mor lanetini savuşturmadan önce insanların konuşmalarını duydum.

"Biri hemen Dumbledore'a haber versin"

Bakışlarım Herm'i bulduğunda gözlerinde olayı çözmenin verdiği rahatlığı gördüm. Mürver asayı her ihtimale karşı elinde sıkıca tutuyordu. Diğer eliyse Malfoy'un eline kenetlenmişti. İçimde yükselen kıskançlığı önleyip dikkatimi yeniden Grindelwald'a çevirdim.

"Söylesene Gellert 16 yaşında birine yenilmekten sıkılmadın mı?" dedim alaycı bir sesle. 

Grindelwald'ın adamlarından yükselen onaylamaz sesleri duyuyordum. Efendilerine hakaret edilmesi onları rahatsız ediyordu. Grindelwald'sa lanetin ve benim izin verdiğim ölçüde bana bakmaya devam etti.

"Böyle genç bir yaşa göre fazla özgüven dolusun Riddle. Sende kendi gençliğimi görüyorum. Bana katılmayı reddetmiş olman gerçekten çok yazık" 

Bir lanet daha gönderdiğinde buna daha ne kadar devam edebileceğimizi bilmiyordum. Grindelwald'ın kendinde olmadığını adamları her an fark edebilirlerdi. Bunak biran önce gelmezse bir şeyler düşünmem gerektiğini biliyordum.

"Daha öncede söyledim Gellert. Ben kimseden emir almam."

"Küçük kız arkadaşının eli nasıl?" 

Sorduğu soruyla kan beynime sıçramıştı. Ona verdiğim kısıtlı düşünme özgürlüğünü bu şekilde kullandığına inanamıyordum. Gözlerim istemsizce Herm'in gümüşi eline kaydı. Başarısızlığı yeniden bütün bedenimde hissediyordum.  Grindelwald'a baktığımda onun da Herm'in eline baktığını gördüm.

"Bu seni hiç ilgilendirmez"

"Görüyorsun ya Tom bütün o mükemmel imajının altında aslında sen sadece zayıf bir çocuksun"

Konuşmanın başından beri ilk defa kontrolümü kaybetmiştim. Şu an Dumbledore umrumda değildi. Tek istediğim karşımdaki küstah büyücüyü sonsuza kadar susturmaktı.

Avada  Kedavra

"Tom hayır" 

Asamdan çıkan yeşil ışığa Herm'in sesi eşlik etti. İnsanların nefeslerini tuttuğunu biliyordum. Dünyanın en karanlık büyücüsü sahneden çekilmek üzereydi. Lanet ona ulaşamadan bir büyü Grindelwald'ı çektiğinde öfkeyle büyünün geldiği yere döndüm. Bakışlarım büyünün sahibini bulduğunda bunun aşırı sinirli Albus Dumbledore'dan başkası olmadığını fark ettim.

değişim~tomioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin