Kaçırılma Bölüm 2

9.5K 655 135
                                    


Tom'dan

"Sanırım siz bay Riddle oluyorsunuz?" 

Odanın ortasındaki büyük tahtımsı koltukta oturan adama baktım. Sarı saçlı ve oldukça zayıf biriydi. Ses tonundan son derece kibirli olduğu anlaşılıyordu. Mum ışığıyla aydınlanan yüzünü gördüğümde kendimi gelecek postasının ilk sayfasına bakıyormuş gibi hissettim.

"Bizden ne istiyorsun?" bakışlarımı adamın üzerinden ayırmadan konuştum

"Yaşına göre oldukça cesur olduğunu söylemeliyim Riddle" dalga geçer bir tonda konuşup tahtından kalktı. Adam yüzünde sahte bir gülümsemeyle bana doğru yaklaşırken ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Şu an ölecek miydim? Hayatım boyunca en çok korktuğum şey olduğunu düşündüğüm ölüm gerçekten bana bu kadar yakın mıydı? Arkamdan gelen zorlu nefes alış verişi duyuyordum. İçinde bulunduğumuz durum için bir parçam Granger'ı suçluyordu. Ama bir parçamda onu ve kendimi olabildiğince az hasarla buradan kurtarmam gerektiğini söylüyordu

"Bizi neden buraya getirdin?" dedim bu sefer sorumu değiştirerek. Hala bana doğru yürüyordu. Yaklaştıkça kahverengi gözlerindeki şeytani pırıltıyı görüyordum. Bu durumdan zevk aldığı oldukça belliydi

"Dostça bir konuşma için burdasın" yüzüne korkunç bir gülümseme yerleştirdiğinde gülmemek için kendimi zor tuttum

"Dostça olan konuşmalarda bir tarafın esir durumunda olmaması gerektiğine emin gibiyim" dedim geçen sefer onun kullandığı dalga geçer tonda.

"Nedense bana çok esir gibi gelmiyorsun Riddle. Eğer bir esir olsaydın benimle asla bu ses tonuyla konuşmaya cesaret edemezdin" asasını tehtitkar bir şekilde sallarken ona baktım. Gerçekten bizden ne istiyordu?

"Önceki soruna cevap olarak buradasın çünkü seninle bizzat tanışmak istedim"

"Neden?" diye bağırdım. Kendimi kontrol etmeye çalışmıyordum.

"Adamlarımın ikisini hiç tereddüt etmeden Dumbledore'un burnunun dibinde öldüren kişiyle tanışmak istememden daha doğal ne olabilir ki?" 

"Bunun için bizi kaçırıp öldürmeye karar verdin öyle mi?"  böyle bir sebep yüzünden öleceğime inanamıyorum

"Seni öldürmeyi düşündüğümü de nerden çıkardın? Dediğim gibi konuşmak istiyorum"

"Konuş o zaman" dedim kontrolsüz bir sesle. Herm'in nefes alışları gittikçe düzensizleşiyordu ve ben çok zamanımız kalmadığını biliyordum. Arkamdaki sarışının tavırlarım karşısında gerildiğini hissediyordum. Efendisiyle bu şekilde konuşulması onu rahatsız ediyordu

"Karanlık sanatlara ilgin var değil mi Tom? Sana Tom dememde bir sakınca yoktur umarım" 

"Bu ilgim seni neden ilgilendiriyor Gellert?" dedim adını dalga geçercesine söylerken

"Seni pis velet" yüzümde patlayan bir tokatla dikkatim dağıldı. Herm'i tutan adam asasını çekmiş sinirle bana doğru sallıyordu. Aradığım fırsatın bu olduğunu biliyordum. Büyümü olabildiğince serbest bıraktım. Karşımdaki zavallının bana karşı koyamayacağını biliyordum. Neler olduğunu anlamazca bana bakarken asasının kontrolünü kaybetti. Basit bir hareketle asayı ondan aldığımda odadaki herkes şaşkınlıkla bize bakıyordu.

"Bende bundan bahsediyordum Tom. Sen tam ihtiyacım olan türde birisin" Grindelwald konuşurken ben elimdeki asaya sıkıca sarılıp Herm'e bakmaya başladım. Elimdeki asayı gördüğümde yüzüne güçlükle bir gülümseme yerleştirdi.

"Kızı bırak" dedim asamı ona doğrultarak.

"Ne yazık ki kızın durumu seninkinden biraz daha farklı. Bana ait olan bir şeyi çaldı ve bunun bedelini ödeyecek"

değişim~tomioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin