Eksiklik

22.1K 388 8
                                    

Sabahı zor etmiştim. Vicdan azabı çekiyordum. James bunları hak etmemişti ne kadar yumuşatmaya çalışsam da zalimce davranmıştım. Ne yani Scott zor kullanınca mı sadece iyi vakit geçirdiğimi anlamıştım. Resmen bencillikti bu. Ama belki de sevginin ne olduğunu bilmiyordum. Beni gerçekten seven Scott mu yoksa James miydi? Sahi sevgi neydi? sevilmek neydi?

-----------

Düşüncelerimi bölen saatin alarmıydı. Kalkıp hazırlanmam ve okula gitmem gerekiyordu. Ufak bir devamsızlık daha yaparak geri kalma riskini alamazdım.

Hazırlığım bittiğince aşağı indim. Kapıdan dışarı çıkmadan önce konsolun üstündeki anahtarlardan birini aldım sanırım kullanmamda bir sakınca görmeyecekti Scott.

Kapıda duran korumlardan birine beni garaja götürmesi için yardım etmesini istedim.

Neyse ki başarmıştım içimdeki burukluk havaya da mı yansımıştı bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey varsa o da bir an önce bu psikolojiden çıkmam gerektiğiydi çünkü beni ciddi anlamda etkiliyordu.

Okula geldiğimde Linda'nın beni beklediğini gördüm ve selam verdim.

-Günaydın Linda nasılsın?

-Günaydın kızım da beni bırak sen nasılsın? Aksiyon sende sen anlat!

Dedi bütün enerjisiyle. Bu kız sabah sabah ne içiyor anlamıyorum ki. Yani ne bu coşku!

-Linda ciddenden hiç o modda değilim. Hayatımı düzene sokayım derken çok keskin kararlar vermek zorunda kalıyorum. Yani çat diye kapıyı çekip çıkıyorum bu da vicdan azabı çekmeme yol açıyor. Kendimi ifade ederken karşımdaki kişinin, zorunda kaldığım seçimlerimden dolayı canlarını yakıyorum. Bu durumu nasıl toplayacağım bilmiyorum.

-Benim güzel arkadaşım her seçimin bir bedeli vardır. Her yolculuğun bir yol ayrımı, her yolun bir çıkışı vardır. Bunu da atlatacaksın merak etme.

Dedi tek kolla omzumu tutup okşarken. Biraz teselli olmuştum evet bedel ödemeye alışıktım bunun da altından kalkabilirdim. Yeni başlangıçlar yeni umutlardı benim için.

--------------

Acil kahve diye haykırdık Lindayla artık enerjimiz tükeniyordu. Ölü kokusu yeterince beynimizi uyuşturmuştu o yüzden kahve almak için çıktık otopsi odasından.

Bir elimde kahve bir elimde telefon Scott'an gelen mesajları okuyarak masaya oturdum.

~1. Mesaj~

-Günaydın haber vermeden çıkmışsın eveden.

~2. Mesaj~

-Okulda mısın?

~2. Mesaj~

-Sanırım derstesin bitince mesaj at merak ettim.

Hemen yeni mesaj oluşturdum :

-Dersteydim şimdi müsait oldum 1 saatlik işim kaldı bitince eve geçicem merak etmeee.

Dedim ve gönderdim istemsizce yüzümde bir gülümseme olmuş ki Linda da dana bakıp gülüyordu. Ne oldu der gibi bakınca;

- İçim ısındı be kızım o nasıl gülmekti. İşte böyle görmek istiyorum seni.

Dedi kahvesinden bi yudum alarak. Mutlu olmuştum. Evet o kadar saatin içinde ilaç gibi gelmişti meğer ne kadar ihtiyacım varmış şu diyaloğa şimdi farkettim.  James'le sadece okulun yoğunluğundan vakit buldukça yazıp görüşebildik. Vaktimiz olduğunda buluşurduk vakit yarattığımızda değil. 

Demek böyle bir hismiş. Yaşamadığım Bir şeyin eksikliğini nerden bilebilirim ki değil mi ?

-----------

Ders çok geç bitmişti Linda'yı eve bıraktıktan sonra eve geçtim. İçeri girdiğimde Scott yeni gelmişti belli çünkü kapının eşiğindeydi. Beni görünce gözlerinin içi güldü ellerini yanaklarıma götürüp sıcacık öptü dudaklarımdan ve "Hoşgeldin" dedi özlem dolu sesiyle.


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 21, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

My Love (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now