Aksiyonun Ardından Gelen Aydınlanma

28.9K 462 12
                                    

Çalan telefon dikkatimi çekti. Hemen cebimden çıkarttım. Arayan Jamesdi

James: Rosie neler oluyor?  evine geldim baban bana senin artık burada yaşamayacağını, seni evelendirdiğini söyledi. Ne demek oluyor bu?

Aman ya resmen aklımdan çıkmıştı. Bu gece buluşacaktık ama artık imkansız gibi birşeydi bu.

Rosie: James bu gece neler yaşandığını tahmin bile edemezsin. Bir evde sıkışıp kaldım. Hepsi babamın halt yemesi. Henüz evli değilim ama birşeyler yapmazsam  çok geç olacak.Bu işin içinden nasıl çıkarım bilmiyorum. Hayır kaçayım diyeceğim yerimi yönümü bilmiyorum resmen bilinmezlikteyim. "

James : Nasıl gittin oraya? hatırladığın herhangi birşey var mı? bir restoran adı ne bileyim market falan.

Rosie: Şu anda dışarıda sadece ağaçlar var yani orman evi gibi biryerdeyim. Düşünüyorum gelirken gördüğüm tek bir dükkan vardı çıtpıt petshop belki konumdan burayı bulup açık alan neresiyse sorarak bulabilirsin.

James:  tamam aradığımda hazır olmuş ol yola çıkıyorum.


  Onu onaylar onaylamaz telefonu kapattım. Deli danalar gibi odada dönüp duruyordum. James geldiğinde buradan çıkmam ve dışarıdakileri atlatmam gerekiyordu. Üstüme şöyle bir baktım kesinlikle yapacağım palana uygun değildi. Bu kotla değil duvardan atlamak yatağa bile atlayamazdım. Bu sefer koşarak sıyırılabileceğim bir iş değildi çünkü bu. Odadaki dolabı açtım ve bir hevesle karıştırmaya başladım. Üst olarak çok uygun birşey yoktu ne bekliyordum ki zaten  ajan tulumu falan mı? neyseki yüksek bel bir tayt bulabildim. Açık birşey giymemem lazım altıma bacaklarım duvara tırmanırken çizilebilir kalıcı hasar olmasını asla istemem. Üstüme de  sporcu atleti giydim hareket kabiliyetimi kısıtlayamazdım.Tam bu esnada telefon çalmaya başladı hah zamanlama süper saçımı da kapıdan çıkarken jilet gibi bir topuz yaptım ardından evden sessizce çıktım.


   Başarmıştım duvardan sakince atladım. Artık yoldaydım. Etrafıma bakındığımda sol köşedeki uçta James bana gel işareti yapıyordu. Yanına gittiğimde bana sarılarak "Bebeğim neler oldu anlatsana" diyince ben de olanların hepsini anlattım.  James'i hiç bu kadar sinirli görmemiştim gerçekten pire gibi yerinde durmuyordu. Ne kadar sakinleştirmeye çalışsam da bu başarısız sonuç veriyordu. Bir anda James " o adamı geberteceğim" dedi.  Ay Allahım cidden öldürtecek bu adam beni. Var ya bi sesimiz duyulursa bi kamyon adam yığılır buraya. O kadar kişiye karşı iki kişi ne yapabilir dayak yemekten başka. James'e dönerek" sessiz ol duyucaklar şimdi sakinleş" dedim tekrardan ve ellerimi yanakalarına koydum. Yanaklarını okşarken sakinleştiğini nefes alış verişinden anladım ve ona yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma kenetledim.Ellerimi de saçlarına götürerek sevmeye başladım o arada bi kükreme duydum. Kafamı çevirdiğimde Scott un kızgın yüzüyle  bize doğru yaklaştığını ve James'in yüzünde patlayan yumruğu gördüm.Anlaşılan sesimiz duyulmuştu ve anında haber uçurulmuştu. An itibariyle Scott'u tutmaya çalışıyorum ama nafile James'in yüzünü dümdüz etmekte kararlıydı. Burda ikisi de birbirlerini yiyecekti diyeceğim ama James'in hali feciydi beklemediği yumruğu yiyince sersemlemişti. Zaten sonrasını tahmin etmek pek de zor değildi. Düşünmem lazımdı ben Scott'u nasıl alıcaktım James'in üzerinden araya girmeye ne cesaretim ne de gücüm yetiyordu derken doğaçlama yapmaya karar verdim düşününce çıkmıyordu çünkü fikir.

Ellerimle  Scott'un kollarını tuttum sonra da önüne geçip yüzünü ellerimin arasına aldım ve bana bakmasını sağladım. Dikkatini çektiğimde " yeter bu kadar" dedim ve onu kendime çektim karşı duvara yasladım. Scott derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalışıyordu. Tekrar James'in  yanına gittim durumu fenaydı. Kafamı kapıda bekleyen kuklalara çevirerek " Ne bakıyorsunuz yardım etmeniz için illa kafanıza cüce mi patlatmam gerek. " diye bağırdım sertçe. Emir kuklalarından ikisi bana yaklaştı ve Scott'a bakarak onay almaya çalıştılar ama o hiç o modda değildi. E hal böyle olunca devreye yine ben girdim. "Ya siz emir kuklası değil misiniz? emir verdik işte uygulasanız lan!!!" diye ters ters konuşmaya başladım ve ekledim "James'i alın ve hastaneye götürün gereken neyse yapın." dedim. Adam hala tereddütteydi. Yok ya cidden çıldırtır bunlar insanı yani ne desem de istediğimi yaptırabilsem anlayamıyorum. Artık iş iyice çığır dışıydı şuursuzca konuşup diklenmeye başladım "Hanım Ağayım lan ben yap şu dediğimi." Sanırım işe yaramıştı sonunda dediklerimi yapmışlardı. James'i hallettikten sonra Scott un yanına geldiğimde bana öldürücü bakışlar yolluyordu sanırım bu sefer canımı okuyacaktı. Yani adam beni sevgilimle öpüşürken gördü. Düzeltiyorum yarın benimle evlenecek olan adam bizi öpüşürken gördü.

 Scott kendine geldiğinde beni kolumdan tuttuğu gibi eve soktu ve odaya doğru sürükledi. Dayanamayıp " gayen ne senin be?" deyip kolumu ondan kurtardım ve devam ettim " Şimdi bi düşünelim beni zorla kaçıran kim? sen. Mal gibi satın alan kim? sen. Hayatımı zorla değiştirmeye çalışan kim? sen. Sevgilimi döven kim? aaaa yine sen. hayır yani bütün bunları yaparken sen benden ne yapmamı bekliyorsun ki?" diye bağırdım kendimi tutamayarak.

Scott bir anda aramızdaki mesafeyi daralttı ve beni taklit eder gibi "Yarın evlenecekken eski sevgilisiye dışarıda müstakbel eşinin evinin önünde öpüşen kim? sen. Onu korumak için kendini tehlikeye atıp beni durdurmaya çalışan kim? sen. Ben bu evin Hanım Ağasıyım diyen kim? aaaaa yine sen. Aslında bakarsan son bu söylediğinle kendini bu duruma alıştırdığını ya da istemeye başladığını görüyorum. Hayır anlamadığım hala niye direniyorsun? Onu öptüğünü gördüğümde aşıksın sandım ama değilsin öyle olsa bu sözleri söylemezsin. Hadi sevdiğin için yaptığını varsayalım öyle olsa onun için ölüm çukuru olan bu evin kenarına çağırarak hayatını tehlikeye atmazdın Rosie. Direnme artık."

Bu ne diyordu böyle. Bu düşünceler aklımdan bile geçmemişti ama ya gerçekten bilinç altım böyleyse? Scott gerçekten insanları istediğinde çok güzel manipüle edebiliyordu. Evet Scott peşimden gerçekten çok koştu. Şu an eminim ki ben farkında olmadığım zamanlarda da koşmuştur. Aşk hayatım nasıl bu kadar düzenli görünürken karmaşıkmış anlayamıyorum. Hayatıma sızdığını düşünürdüm ama hayır onunla uğraşmak hoşuma gidiyormuş. Bu yüzden mi çağırdım James'i gerçekten? yoksa gerçekten şu anda beynim mi yıkanıyordu?

 Ben iç sesimle aydınlanma yaşarken Scott'un üstüme üstüme yürümesi beni iyice afallatmıştı. O buğulu gözleri bana kilitlenmiş beni iyice etkisi altına almıştı. Geri geri giderken sırtımın duvara dayandığını hissettim. Yaklaştıkça heyecanlanmaya ve ürkmeye başlamıştım. Scott yavaşça boğazımı tuttu sanırım nabzıma bakıyordu. Harika heyecanlandığımı anlamıştı. Şu an tam bir avcıydı. Eli boynumu okşarken yavaşça kulağıma eğildi  ve" gelelim şu yaşanan olaya. Buna nasıl izin verirsin? O çocuk sana nasıl dokunabilir? özellikle bu gece olanlardan sonra sen onu nasıl öpebilirsin?" dedi. Birşey söyleyemiyordum. Zaten o da cevap bekler gibi değil psikolojik baskıyla yapamamam gereken şeyi yapmamın bedelini ödettirmeye çalışıyordu. "Sana bu gece gayet açık bir dille benimsin dediğimi hatırlıyorum" dedi ve dudaklarını boynuma götürüp öpmeye başaladı. İstemsizce gözlerimi kapadım kafam gerçekten çok karışıktı ve şu an yapılan eylemin kontağı komple kapatmama neden olması beni iyice savunmasız yapmıştı. Şu an bunu yapamazdım düşünmem gerekiyordu körü körüne gidemezdim hiçbir şeyin üzerine. Bu sebeple gözlerimi açtım bana zaten yakın olan Scott'un kulağına fısıldayarak " Madem yarın seninle evlenmek zorundayım onunla son bir kez konuşmak istedim. Sevdiğim adamla son bir kez veda etmek istedim. Onu doya doya öpmek ilkimi sevdiğim adamla yaşamak istedim." dedim. Tamamen düşünmeden çıkan sözlerdi bunlar benden biraz uzaklaşmasını istemiştim sadece düşünmek için ki bu işe yaramıştı ama sonucu hiç iyi olmadı. Scott'un yüzüne baktığımda nefret, gözlerinde hayal kırıklığı ve duvarı yumruklayan elinde öfke vardı. Kim bilir hangi yükü koymuştum onun omzuna. 

Scott enkaz halinde odanın ortasına doğru geri geri yürüdü ve ağzından sadece "Beni aldatma ihtimalinin olduğunu bile bile seninle evleniyorum. İnsan gerçekten sevildiğinde bunun kıymetini kaybetmeden anlamaz. Bu gece yaptıklarını, söylediklerini ve söylediklerimi iyi düşün. Yarın nikahtan önce görüşürüz "  kelimeleri döküldü ve ardından odayı terk etti.

Bacaklarım titriyordu. Söyledikleri canımı yakmıştı. gücümü toplamaya çalışarak odamdaki lavaboya gittim ve yüzümü yıkadım. Aynaya bakarken sesli bir şekilde kendimle konuşmaya başladım.  "Beni ne sanıyordu o. Ben evlendikten sonra aldatacak bir kadın mıyım?  gerçekten bunu nasıl söyleyebilir aklım almıyor." diyerek aynaya vurup paramparça ettim. Harika bi de elimi kesmiştim bu kadar sorunda bir de onunla uğraşamayacaktım şimdi. elimi havluya sarıp yatağa uzandım ve düşüncelere dalarken uyuyakaldım. 


My Love (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now