İyi kırıklar. | 15.Bölüm

97 17 19
                                    

Rüyalarımda Senem'i görmeye devam ediyordum.Her kalktığımda nefret dolu olsamda bunca zamanın hatırına kendimi sakinleştiriyordum.Bana neden böyle bir şeyi yaptığını, yada böyle bir şeyin yapılmasına neden müsade ettiğini öğrenmek istiyordum.Kendisine soramazdım.Artık ona acıma duygumdan başka verecek bir şeyim yoktu.

Uyanmama rağmen, azda olsa ev sıcaklığındaki bir yerde kalkmanın güzelliğiyle yatakta biraz daha oyalandım.Her zamanki Tamer, patavatsızlığıyla odaya daldığında yorganı üstüme çektim.

¨Affedersin.Ne zamana kadar bir vampir gibi yaşamayı düşünüyorsun?¨ dedi.

Başucumdaki kağıda, ¨Pekala.Kalkıyorum.¨ yazdım ve buruşturup ona attım.

Kağıdı havada kapıp, suçlu bir çocuk gibi kağıtla oynamaya başladı. ¨Açıkçası hepimiz senin konuşmanı duymak için sabırsızlanıyoruz.¨

Sadece gözlerimi devirmekle yetindim ve ona kapıyı gösterdim.Homurdanarak çıktığında arkasından gülümsedim.Doğruyu söylemek gerekirse bende konuşmamı duymak için sabırsızlanıyordum.Yaşanılanlardan çıkardığım ders şuydu, başıma her türlü bela geliyordu ve bu beni hep savunmasız yakılıyordu.Bu defa direnmek istiyordum.Emindim.

Üstümü değiştirip saçımı tepeden topladıktan sonra kendime aynada baktım.Halen çirkin ve ruhsuz görünmeme rağmen yüzümde bir gülümseme vardı.Bu kadarının yeterli olacağını düşünüp odadan çıktım.

Ciddi bir mesele varmış gibi kapının önünde dikilen Evren, Deniz ve Tamer yaslandıkları yerden doğruldular.Elimle ağzımı kapatıp kıkırdağımda onlarda güldü.

Deniz, ¨Aç olmalısın.Kahvaltı için seni bekliyorduk.¨ dedi.

Başımla onayladığımda, Tamer öksürdü ve kısık bir sesle, ¨Sadece evet diyeceksin.¨ dedi.

Deniz, omzuyla Tamere vurduğunda, Tamer etrafa bakınıp rol kesmeye başladı.

Eğer orada konuşabilseydim onları özlediğimi söylerdim.Onun yerine, mutfaktan gelen muhteşem kokuları takip ettim.Mutfağa girdiğimde donatılmış bir sofra gördüm ve sevinçle masanın etrafında dolanmaya başladım.

¨Bir özür yemeği diyelim.¨ dedi Evren.

Anlam verememiş bir şekilde baktığımda, elini boynuna götürdü ve bir gözünü kısıp, ¨Senin hazırladığın sofraya yakın bir şeyler işte.¨ dedi.

Masaya ilk Tamer oturdu ve yemeğe başladı.Ardından Deniz ve Evren masaya geçtiğinde, sadece olduğum yerde durdum.Onlar yemeğe başlamışken, hırkamla oynuyor ve oflayıp duruyordum.

Evren, ¨Neden oturmuyorsun?¨ diye sorduğunda kafamı kaldırdım.

Derin bir nefes alıp, ¨Teşekkür ederim.¨ dedim.

Başta, çok hızlı ve kısık sesle söylediğim için gülünç olduğumu düşündüm.Fakat oluşan uzun sessizlikten sonra gözlerine bakabilme cesareti buldum.

Hepsi şaşkınla bana bakıyor, ellerindekilerini yavaşça bırakıyorlardı.

Tamer, ¨Çok garip.¨ dediğinde Deniz, masanın altından Tamerin bacağına çatal batırdı.

¨Onu utandırıyorsun kes şunu.¨ dedi.Elini havada sallayıp, ¨Sen onu takma.¨ dediğinde ise çoktan masaya oturmuştum.

Aramızda böyle bir konuşma geçmemiş gibi yemeğe devam etmek istiyordum ama hepsi bana bakmaya devam ediyordu.

Bu duruma yavaş yavaş alışmaya çalışıyordum ama gerçekten çok zordu.Ben bile kendi sesimi duyduğumda yadırgıyorken onların tepki vermesi elbette normaldi.

MUAFWhere stories live. Discover now