Yalnız. | 7.Bölüm

115 33 16
                                    

Senem'in evinden çıkmadan önce tüm dergilerini alıp Evrenle arabaya koyduk.Sanki saatlerce değil yıllarca gitmişiz gibi hissettiren o kasvetli uzun araba yolculuğundan sonra nihayet İzmire dönebilmiştik.Ne onun nede benim bir açıklama yapmama izin vermeden hızla eve girip,üstümü değiştirmek için kendimi odaya atmıştım.Ağzıdaki browni parçasıyla beni karşılayan Tamer'e yanlışlıkla omuz attığım için arkamdan söylenip duruyordu.Benim tek derdim ise bu rezil elbiseden kurtulup sıcacık pijamalarımı giymekti.

Yüzümdeki makyajdan ve üstümdekilerden kurtulduktan sonra yatağa zıpladım.Çok iş yapmadığım halde son bir kaç saattir yaşadıklarım yüzünden nefes nefesiydim.Elimle yüzümü kapayıp Evren'e nasıl bir açıklama yapacağımı düşünürken,farkında olmadan sıcağın etkisiyle kendimi uykunun kollarında buldum.

Kirpiklerimden bir taş bağlanmışçasına tüm gücümle göz kapaklarımı aralamaya çalışıyordum.Yorgun bedenim ufak ufak kıpırdanırken,yorganın altında olduğumu hissettim.Uyuyakaldıktan sonra yatağın içine geçtiğimi hatırlamıyordum.Kendimin dışında hissettiğim ikinci nefes sesiyle,güçlükle açtığım ufak bir aralığı tekrar kapadım.Şuanda yaptığıma rol denebilirdi,ama arsızca karşımda dikilmiş beni izleyen kişi içinde aynı şey geçerliydi.

Tamer,muhtemelen yine tıkındığı bir şeylerle yanımda sessizce Evren'e fısıldıyordu. ¨Neden uyandıktan sonra yapmıyorsun bu işi?¨

¨Uyanıkken canı acıyabilir.¨

Tamerin yüksek sesle çıkardığı ıslık sesine karşılık Evren'in,Tamer'in karnına attığı yumruk sesini duydum.Farkında olmadan gülümsediğimi fark ettiğimde hızla yorganla yüzümü kapadım.

Evren:

¨Pekala yaramaz.Aç gözlerini.Yakalandın.¨

Tamerin kahkahasıyla birlikte yüzümdeki yorganı kaldırdım ve muhtemelen şiş gözlerimle onlara baktım.

Parmaklarımı saçlarımın arasında gezdirdiğimde başımdaki pansuman bezini çıkartıp yerine yenisini taktığını fark ettim.Ona nasıl teşekkür edeceğimi bilemediğim için ellerimle saçma sapan hareketler yapıp minnetimi gösterdim.

Evren, ¨Uzun bir süredir evde hapis hayatı yaşıyoruz.Belki bir bar'a felan gideceğiz.Yani demek istediğim...¨

Tamer Evren'in sözünü keserek ¨Seninde gelmeni istiyor bla bla...¨ dedi ve üstümdeki yorganı hızla çekip beni yataktan ittirmeye başladı. ¨En seksi kıyafetin neyse onu giy biz salonda olacağız.¨ dedi.

Evren,Tamerin söylediği şeye karşılık onu tişörtünden tutup kapıya doğru çekiştirmeye başladı. ¨Tabikide sen gelmiyorsun.¨

¨Ama...ne?...neden?¨

Tamerin sırtına attığı tekmeyle,Tamer hole doğru fırladı.Tamer,komiklik yaparak çıkardığı ağlama sesiyle birlikte odanın kapısı kapandı.

Elbetteki şuan canımı sıkan tek şey 'seksi kıyafet' meselesiydi.Gardıropu oflayarak açtım ve önünde dikilmeye başladım.Tam olarak.Sadece.Dikilmek.

Dakikalar geçmişti ve ben en sonunda 'seksi kıyafet' kavramına en yakın bulduğum bordo rengi dizlerimde biten,üstü dantelli ve belimi sıkıca saran bir elbise buldum.Bunu yıllar önce annem benim için almıştı fakat onu ne giymek istiyordum nede atmak.Böyle bir karmaşada olsamda,güzel bir elbise olduğunu bildiğim için hep sakladım.

Bu defa aynı hatayı yapmak istemediğim için tozluk tarzında siyah uzun bir çorap ve altına bot giydim.Üstümede siyah bir kot ceket aldıktan sonra aynanın karşına geçtim.Evet,şu bir gerçektiki seksi görünmüyordum.Ama günlük tarzımdan farklı olduğu için,bu kadarının yeterli olduğunu düşündüm.

Çekinerek salona girdiğimde üçününde gözleri beni süzdü.Tamer güzel göründüğümle ilgili güzel iltifatlar etsede Evren ve Deniz ağır abiliklerini koruyordu.Peşlerinden birlikte arabaya bindim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.Güzel İzmire olabileceği nadir soğuk zamanlardan birinde gelmiştim.Yol boyu insanları ve tabeladaki yazıları okuyarak geçirdim.Herhangi şeyler yapmayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki.Bazılarının rutin saydığı şeyler benim şimdi aradığım şeylerdi.

Nihayet bir barın önüne geldiğimizde hepsi aceleyle arabadan indi.Ben ise sebebini bilmediğim bir şekilde olduğum yerde kalakalmıştım.Yanımdaki kapının açılmasıyla irkildim.Evren elini uzatmış,o güven veren bakışlarıyla elimi tutmasını istiyordu.Uzun süredir aramız oldukça iyiydi.O gelgit vakitlerini biraz atlatmış olsakta ara sıra o korktuğum yüzünü gösteriyordu.

Buz tutmuş ellerimi,avucunun içine yerleştirdiğimde,o sıcaklığa güvenmek istedim.Bu jesti yeterli bulmuş bacaklarım kendini arabadan attı.

Evrenle birlikte bara girdiğimizde Deniz ve Tamer çoktan kendini içkiye vurmuştu.

Evren'e dönüp,yılın sorulabilecek en 'anne' sorusunu telefona yazıp uzattım. ¨Tamer içki içebilecek yaşta mı?¨

Evren sorumu okuduğunda beklemediğim bir tepki vererek elini belime yerleştirdi.İrkilerek geri çekilmeye kalkıştığımda beni daha çok kendine doğru çekti.Yine sorumu cevapsız bırakmış,ama karşılığında en büyük cevabı vermişti.Kendi yöntemiyle.Hareketleriyle tabi.

Beni bar masasına yaklaştırırken kulağıma temkinli olmam gerektiğini tekrar edip duruyordu.Telefona ¨Açıkçası ilk defa bara gelişim.¨ yazıp uzattığımda sesli bir kahkaha attı.Sanırım ortamdan olsa gerek eğleniyor ve mutlu görünüyor gibiydi.Gülerken istemsizce adem elmasına baktığım için yüzüm kızarmıştı.

Beni Deniz'in yanına oturtarak aramızdan ayrıldı.Nihayet Deniz'e,Evrenle ilgili merak ettiğim soruları sorabilecektim.

İlk sorudan Deniz'i korkutmamak adına ¨Sizinle birlikte içmeyi sevmiyor mu?¨ yazıp ona uzattım.

Deniz, ¨Çoğu zaman.O kendi acısını yalnız çekmeyi seviyor diyelim.¨ dedi.

Sormayı planladığım onca soru,söylediği cümle yüzünden değişmişti.Oldukça genellemiş olsamda, ¨Ne acısı?¨ yazabilecek cesareti kendimde bulabilmiştim.

Çoktan çakırkeyif olmuş Tamer kafasını yandan uzatarak ¨Aşk.¨ dediğinde ağzımdaki suyu neredeyse fışkırtacaktım.Çok aptalcada olsada,Evren ismiyle bu kelimenin bağdaşması fikri tekrar suratımı kızartmıştı.

Deniz,Tamere susması gerektiğini gösteren bir işaret yaptı.Tamer ise tekrar önüne döndüğünde merakıma yenilip, ¨Bu ne demekti şimdi?¨ yazdım.

Deniz,gözlerini irileştirip bana doğru yaklaştığında,refleks olarak geri çekildim.Deniz ise anlatacağı şeyin bir sır olduğunu söyleyerek sandalyesini yaklaştırdı. ¨O bu hayatta,bir insanın ailesinden sonra kaybedebileceği ikinci büyük şeyi kaybetti.¨

Devam etmesini istercesine başımı salladım.

¨...İlk aşkını.Ve daha kötüsü...¨

Hayretle suratına bakarken Evren'in yanımıza gelmesiyle Deniz cümlesini devam ettiremedi.Evrenin gözlerindeki soğuk rüzgarlardan konuştuklarımızı duyduğunu anlamıştım.Hiç bir şey demeden tek bir kaş hareketiyle Deniz'i yerinden kaldırabilmişti.İkisi,ben ve Tameri bir başımıza bırakıp dışarı çıktığında,

Tamer,elindeki içkiyi tek bir dikişte içip,cam bardağı hızla masaya bıraktı ve yüzündeki ekşi ifadeyle bana doğru döndü.Ben üstüme kusacağını yada daha beteri üzerimde uyuyup kalacağını düşünürken,

onun ağzından duyup duyabileceğim en korkunç lafı etti.

¨Ve daha kötüsü,ilk aşkını öldürdü.¨

Genellikle bölümleri,bir şeylerin açıklaması gerektiği yada akıldan çabuk çıkacak ayrıntıları unutturmamak için arka arkaya paylaşıyorum.Artık gün aşırı paylaşabilecek zamanım olmayacak çünkü üniversitedeki ilk yılım falan felan bu sıkıcı kısımları geçiyorum...  🙄

Sonuç olarak şunu demek istedim,eğer hikayeyi severek okuyorsanız arkadaşlarınıza önermenizi ve kütüphaneye eklemeyi unutmamanızı rica ediyorum.Şimdiden sabrınıza teşekkür ederim. 

MUAFWhere stories live. Discover now