Koşarak mahzene girdim. Titanyumdan yapılma olan kapıyı zorlukla açtığımda içerideki soğuk hava tüm iliklerime kadar işlemişti.

“Elizabeth! Dur!” dedi annem arkamdan gelirken.

“onu böyle mi cezalandırıyorsun? Senin derdin ne? Onu öldürmek mi istiyordun?” dedim.

“dinle-“ onu dinlemeden James’in yanına diz çöktüm.

Annem kollarını birbirine sardı, titriyordu.

“git buradan” dedim mırıldanarak.

“olmaz, burda nemius gazı…” dedi ama devamını getirmedi.

“ona nemius gazı mı veriyorsun?!” dedim bağırarak.

Öfkeyle mahzenden çıktı. James’i sarstım.

“James, uyan James” dedim dürterek.

Ellerini tuttum çok soğuktu. Vücudu buz tutmuştu. Onu ısıtmalıydım ama önce bana da zarar veren gazın kaynağını bulmalıydım.

Kokunun keskinleştiği yerde bir tüp buldum. Bunu ortadan kaldırmalıydım. Gözlerim kapattım ve düşünmeye başladım. Odaklanmalıyım, odaklanmalıyım.

Koku kesilince gözlerimi araladım. Evet yok olmuştu!

Ama James’i nasıl ısıtacaktım?

Yanına gittim ve onu kaldırmaya çalıştım. Yok bu böyle olmayacaktı. Büyü desteği lazımdı.

Büyü yapmaya odaklandığım bu sefer çok fazla zorlanmıştım. Soğuk hava beni zorluyordu. Verdiğim nefes bile donuyordu.

Büyü işe yaramıyordu, büyülerim fazla güçlü değildi. Dönüşmeliydim ama neye? Orlin’e mi. Yapabilir miyim ki.

Gözlerimin renginin değiştiğini hissetmiştim. Tenim Siyahlaşmıştı. Uzayan pençelerim hiç olmadığı kadar uzun ve keskindi.

Ve kendimi daha güçlü hissediyordum. James’i kolaylıkla mahzenden çıkardığımda derin bir nefes aldım. Annem arkasını döndüğünde benim orlin halimle karşılaşmıştı.

Kulaklarımı zarar veren o çığlığı attığında kulaklarımı kapattım. Bu kadar mı korkunç görünüyordum?

“sakin ol, benim” dedim.

“s-sen o-onu n-neden ç-çıkarıyorsun?” dedi zorla.

İnsan formuna geri döndüğümde rahatlamış görünüyordu.

“çünkü… onunla konuşmalıyım. Elinden gelse onu öldürecekmişsin” dedim ima ile.

Kaşlarını çatarak ban yaklaştığında tekrar orline dönüştüm. Artık istediğim gibi dönüşebiliyordum. Gerçekten muhteşem bir histi.

Uzun tırnaklarımla bir çizgi çizdim ve ona baktım.

“bu çizgiyi geçersen olacaklardan ben sorumlu olmam” dedim.

Aslında bir şey yapacağım yoktu en fazla bağırırdım. Ona saldıracak değildim ya. O benim annemdi.

Kurda dönüşerek yanımızdan ayrıldı.

SAHTE MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin