13. bölüm

1.5K 153 62
                                    

Bundan daha kötü ne olabilir ki?

Gözlerimi açtım sonra tekrar kapattım. Yastığıma gömdüm başımı. Kalkmasam? Ne değişirdi ki?

Okula gidemezdim mesela sonra babamdan tonlarca laf işitirdim.

Okula gitme fikri daha cazip geldiğinde ayağımı sürüyerek banyoya gittim. Ben kaç gündür yemek yemiyordum? 1 hafta? 2 hafta?

Evet evet 2 haftadır ne kan, ne de yemek yiyordum. Başım dönüyordu artık, cesetlerin kan kokusu her geçen gün beni delirtiyordu.

Her gün biraz daha deliriyordum. Ne kadar da muhteşem(!)

Soğuk su iyi gelir diye düşünerek musluğu açtım. Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Çok yorgundum, uykusuzdum. Kan lazımdı.

Musluktan akan muhtemelen su olan sıvıyla yüzümü yıkadım. Farklıydı sanki biraz. Çok yoğundu. Gözlerimi araladığımda musluktan akan su değil de kan olduğunu gördüm. Çığlık atarak geri geri yürüdüm.

Bu kanın kokusu bana iğrenç geliyordu. Eminim tadı da öyledir. Ben yüzümü kan ile yıkadım! Aman tanrım, aman tanrım!

Musluğu kapatmaya gittiğim de tekrar eskisi gibi su akmaya başladı. elime bulaşmış olan kanı burnuma yaklaştırıp kokladığım da insan kanı olduğunu anladım. Tadına bakmak istedim. Dilim kana değdiğinde midem bulandı.

Sadece bir damla insan kanı şuan kusmama neden oluyordu. Benim insan kanı içmem lazımdı! Nasıl hayatta kalacaktım?

Benim kandan tiksinmemem lazımdı. Benim doğamda kan içmek vardı.

Odama gidip üstümü değiştirdim. Arion’a ulaşmam lazımdı.

“bir şey mi oldu?” dedi tanıdık ses.

Arkamı döndüm. Direk Arion’a sarıldım. Musluktan insan kanı akıyordu desem inanmazdı ki!

“bir şey olmuş hadi söyle bakalım” dedi sabırsızca.

Omuz silkip daha da sıkı sarıldım. Kelimeler önemsizdi duygular yanında… ama sorunumu konuşmadan çözemezdim.

“sahte melezim fazla sıkmıyor musun? Tüm iç organlarım ezildi” dedi gülerek.

Geri çekildim. Ve utançla ona baktım. Dünki utançta vardı biraz da.

“yine habersiz girdin odama” dediğimde gülümsemesi dondu.

Şimdi o kızarıyordu. Ne kadar da utanç vericiydi!

“konumuza dönelim o zaman, orlinler ne ile beslenir?” dedim.

“kan ve insan yemekleriyle?” dedi.

“musluğumdan insan kanı akıyordu!” dedim.

Bir şey demeden şaşkınca bana bakıyordu.

“büyü yeteneğin gelişmiş, fiziksel olarak da güçlenmişsin –ki az önce kemiklerimi kırıyordun- dün ne oldu?” dedi.

“ben kendim büyüyle mi yaptım onu? Hiçbir kelime söylemeden?” dedim.

“demek ki kanı düşünüyormuşsun, ayrıca kelimeler ne ki duygular yanında?” dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

Zihnimi mi okumuştu da az önce söylediğim sözü söyleyebilmişti? Ama zihnime girmesini engellemiştim. Gerçekten bu söz çok doğruymuş kelimelerin bir anlamı yok duygular varken.

“Soruma geri dönelim, dün ne oldu? Yani garip bir şey” dedi.

Dün çok fazla şey olmuştu ama beni en çok şaşırtan şey çığlıklar ve sonradan benim attığım kulaklara zarar veren çığlığım…

SAHTE MELEZWhere stories live. Discover now