'' AŞK ORMANDA YAŞANIR GÜZELİM ''

498 166 85
                                    


Bu bölümü kendi gibi tatlı ,tontiş, sevimli okurum Dilay'a armağan ediyorum. Her kesin senin gibi bir okura ihtiyacı var. Ama en çokta benim (dil çıkarana emoji ). O yüzden seni kimselere vermem diyim =)

Senin her yorumuna bayılıyorum insan senin yorumları okurken keyfi bozuksa da yerine geliyor bebeğim. İyi ki varsın çok teşekkür ederim = ) Bu arada bu tatlışımın çokta güzel bir hikayesi var. Bir göz atın derim.

Çok çok öptüm dilaycım seni =)

TOPRAK

Omuzlarımızda birer sırt çantası ile birlikte kaz dağının derinliklerinde yürüyorduk. Mis gibi buram buram çam kokuyordu etraf. Resmen ciğerlerimiz oksijen bayramı yapıyorlardı.

Gözünü alabildiğin her yer de çeşitli ağaç tipleri vardı.Zeytin ağacından tut da kızıl çama ondan kara çama kadar bir sürü çeşit barındırıyordu içinde. Bu orman kesinlikle cennetten ufak bir bahçeydi. Yerlerde ağaçlardan dökülmüş kuru iğne yaprakları ufak çimsi bitkiler , ve çeşit çeşit rengarenk çiçekler.

Ayrıca gök yüzünde dolaşan doğa ananın susmayan yaramaz evlatları olan bir sürü kuş sesi geliyordu.

Cıvıl cıvıl ötüyorlardı.

Hatırladığım kadarıyla burada bitki çeşitliliğinin çokluğu ve endemikliği gibi hayvan türü içinde geçerliydi.

Nereden baksan 40 dakikadan fazla yürüdüydük. Bakışlarımı ormanın güzelliğinin yan sanayisi gibi olan Durukan'a çevirdim. Adam üstündeki eşortmanla bile çok çekici ateşli duruyordu. Sanki şu yerdeki kuru yaprağa bir baksa orman alev alacak gibi.

Yada kaz dağlarının ormanları değil de benim derinliğimdeki orman alev alacak.

Durukan : Neden öyle bakıyorsun?

-Hiçç aklıma bir şey gelmişti de.

Durukan : Ne geldi gene o aklına.

-Önemli bir şey değil boş ver. Ya ben çok yoruldum Durukan artık oturalım dinlenelim bir yerde lütfen .

-Daha ne kadar yürüdükte yoruldun be çirkin.

-40dakikadan fazla aralıksız yürüyoruz daha nasıl yorulmazsın be adam.

-Bu ne ki kızım biz askerde 4 saat yürüyüp koşuyor eğitim yapıyorduk.

-Ama şimdi askerde değiliz bende senin erin değilim dinlenirim lütfennn.

-Hayat her daim bir askerliktir toprak hanım. Neyse dinlenelim bakalım yoksa kafamı ütüleyeceksin belli.

Bu söylediklerini gülerek karşılık verdim.

Olduğum yere çöküp kollarımı açıp kendimi arkaya doğru bırakarak yattım. Tepem de gölgelik gibi duran Durukan'a '' hadi ne duruyorsun sende yatsana '' dedim.

-Tamam diyerek oda benim gibi yere yattı.

İkimizin gözü de eşsiz büyüklükte olan mavi ve beyazın kardeşçe geçindiği gökyüzüne bakıyordu. Gözlerimi kapatıp olduğum yerin keyfini çıkarmaya başlamıştım. Etrafım mis gibi yeşilliklerle , kuş sesiyle, güzel kokan çiçekler ve sonsuz bir gökyüzüyle kaplıydı.

İnsan bundan başka ne isterdi ki.

Bir süre o şekilde yattık dan sonra gözlerimi açtım.Yan tarafıma doğru baktığımda Durukan yoktu. Hemen ayağa kalkıp etrafıma bakındım. Sırt çantası buradaydı ama kendi neredeydi şimdi.

KAYBEDİLENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin