'' DAĞ EVİ ''

1K 522 54
                                    


'' Kırılan umutlarıma , kırılan hayallerime , kırılan mutluluğuma , kırılan ışığıma , kırılan geleceğime kadeh kaldırıyorum ''

Çocukluğunu özlüyor insan.

En saf en masum duygularının yaşandığı zamanı.

Bem beyaz ter temiz olan kalbini ve ruhunu.

Kirlenmemiş zamanlarını

Fakat zaman buna müsaade etmiyor.

Sen büyüyorsun

Büyümeyle birlikte ruhundaki ve kalbindeki lekede büyüyor.

Ve zaman daha çok ilerledikçe kirlenen kalplerimiz ve ruhlarımız bizi insan olmaktan da çıkartıyor.

Bir düşünse çocukken ne kadar masumca hayallerinin olduğunu

Peki şimdi soruyorum :

O masum çocuğun hayallerinden eser kaldı mı ?

Ben size benimkini söyleyeyim : Hayır kalmadı !

Peki neden ?

Yaşadıklarımız yada yaşattıkları şeyler yüzünden.

Maalesef ki hayat toz pembe değil aq.

Ben küçükken böyle gelin olacağımı hiç düşünmemiştim. Hatta aklımın ucuna bile getirmemiştim.

Ama Enes olayından sonra gelinlik giyebileceğimi de düşünmemiştim. Hayat işte. Yaptı gene bir cilvesini.Gözlerimi kapatıp çocukken ki saçma ama güzel düşüncelerime daldım.

Hep damat çok yakışıklı olacak diye düşünürdük.

-Evet Durukan yakışıklı ama sahte damat.

Çok romantik bir evlenme teklifi edecekti.

-Evet tam tahmin ettiğim gibi damdan düşer gibi romantik bir şekilde etti.

Kır düğünüm olacaktı

-Sade bir düğün oldu.

Ve en sonuncusu ama en önemlisi

Evlendiğimde çok Mutlu olacaktım.

-Mutlu değilim. ÇARESİZİM.

Kısacası benim hayallerim su gibi buhar olup uçup gitmiş.

Araba durduğundan düşüncelerimden sıyrılmıştım.

Gene bir dağ evindeydik. Bu ailenin dağ evi fantezisi filan mı vardı neden evleri hep dağdan alıyorlar anlamıyorum.

( Onların değil ama yazarın dağ evi fantezisi var :D )

Tabi bide yanımdaki kocam olacak öküzü düşünürsek kendi doğasına gelmiş oluyor. Her neyse arabadan inip eve doğru ilerledik.

Bu ev diğerinden çok daha güzeldi. Taş ve tahta kullanılmış yapımında . Galiba evin çatı katı var çünkü önünden bakınca çatı kısmında geniş bir penceresi var. İçini çok merak ettim doğrusu hoş bir evdi.Görüntüsü bir yanınızı ürkütse de bir yanınıza huzur veriyordu .Değişik bir şey kısacası.Evin içine girdiğimiz de Durukan ışıkları yaktı bu ev gerçekten diğer evden çok güzeldi. Evin içerisinde de tahta kullanılmıştı. Çok geniş bir salonu vardı. İçeride geniş bir krem renginde L koltuk vardı. Koltuğun üstünde gökkuşağın da bulunan her rengin yastıkların dan vardı odaya değişik bir hava katmışlardı. Karşıda aynı renkte ufak bir koltuk vardı. Diğer bir tarafa baktığımda diğer evdekinden daha büyük bir kütüphane gördüm. Hemen yanında ise kitap okuma koltuğu vardı. Buradan bakınca bile çok rahat gözüküyordu o koltuk. Yarın kesinlikle orada kitap okumam lazım. Diğer tarafıma baktığımda ise duvarı neredeyse tamam iyen kaplayacak bir çerçeve vardı. İçinde ise daha küçük çerçevelerle bir sürü resim vardı .Duvar bir resim albümü gibiydi.Çerçevenin önüne doğru gittiğimde çoğunluğunun Durukan'ın çocukluk resimleri ve ailesinin resimlerinin olduğunu anladım. Ona dönüp

KAYBEDİLENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin