1.3

15.2K 574 42
                                    

        Kadehlerimizi tokuştururken gülümseyerek birbirimize baktık. Anlaşmaları imzalamıştık ve ben de projemi tasarlamış sayılırdım. Selma Hanım ve Kadir Amcam yemeklerine başlarken ben de çatalımı ve bıçağımı elime almıştım. Herkes yemeğini yerken yüzlerde gülümsemeler vardı. Masada hoş bir sohbet dönerken konu bir anda bize gelmişti.

        "Çocuklar, bir an önce nişanlanmanız lazım. Gece bana Hüseyin'in emaneti. Sen de iyi bir çocuk olabilirsin ama, olmaz böyle." Rüzgar kafasını sallayarak boğazını temizledi ve yerinde doğruldu.

        "Siz nasıl uygun görürseniz Kadir Bey. En kısa zamanda nişanımızı yaparız." Kadir Amcam memnuniyetle gülümserken ben Rüzgar'a bakakaldım. Onun başına bela olmak istemiyordum ki.

        - Rüzgar'dan-

        Gece bana gözlerini büyütmüş öylece bakarken sevimliliğine gülümsemiştim. Onunla nişanlanmak kötü bir şey olnasa gerekti. Sonuçta o iyi bir insandı. Ve şey,

        Sanırım ben ondan hoşlanıyordum.

        Herkes memnuniyetle gülümserken Gece derin bir nefes alarak suyundan bir yudum almıştı. Ben de içten bir şekilde gülümseyerek yemeğimden bir lokma daha aldım. Her şey güzel olacaktı.

⏳⏳⏳

        Yemeklerimizi bitirmiş masada hoş bir sohbet döndürmeye başlamıştık.

        "Gece, yazlıktan döndükten sonra seninle görüşmeyi çok isterim. Yapacağın projenin sponsoru olmak istiyorum ve kendi mağazalarımda da bulundurmak istiyorum." Gece gülümseyerek nazikçe başını salladı.

        "Ben de görüşmeyi çok isterim. Sizinle iş birliği içerisinde olmak beni mutlu eder."

        "Gece kızım, biz bu sabaha doğru yola çıkmış oluruz. Toparlanmya başlayalım biz." Gece hemen ayaklanarak ağzını araladı

        "Ben toparlarım Kadir Amcacım. Zahmet olmasın." Kadir Bey kaşlarını çattı

        "Olur mu öyle şey, otur sen. Dinlen. Geldiğimizden beri peşimizdesin zaten." Gece gülümsedi

        "Kadir Amca, sen benim için babamdan sonraki en kıymetli insansın. Çocukkuğumdan beri üzerimde büyük emeğin var. Buralara geldiysem senin sayende. Bunlar benim için küçük şeyler." yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşurken Kadir Bey de Gece'ye sarılmıştı.

        "Işık'tan farkın yok benim için. O neyse sen de osun. Öz kızım gibisin sen benim. Bunlar da benim için küçük şeyler." Gece yine Kadir Bey'e sarılırken Semra Hanımın gözlerinin dolduğunu fark ettim.

        "Ay tamam, fazla duygusal oldu. Hadi hadi. Selma gel bavullarımızı toplayalım." Selma Hanım kalkarak Kadir Bey'in arkasından giderken ben de ayaklandım ve tabakları toplamakta olan Gece'nin yanına ilerledim.

        "Gece," yüzünü benden saklamaya çalışırken kaşlarımı çatarak eğildim ve yüzüne baktım. Gözlerinin altının ıslak olduğunu görünce içimde yanan bir şeyleri hissettim ve elindekileri bırakmasını sağlayıp kendime çekerek sarıldım. Elleri anında sırtımı bulurken gömleğimi kavramış ve hıçkırmaya başlamıştı. Her hıçkırığınca içim biraz daha acırken onu daha sıkı kavradım. Bir ailenin olmaması nasıl bir şey bilirdim. Ölmediler belki, ama yaşadığım şu olaydan sonra 'Bizim senin gibi bir oğlumuz yok' diyerek tüm bağlantılarını kesmişlerdi. Ve nerde olduklarını bile bilmiyordum.

        Gece de bana sıkı sıkı sarılırken yavaş yavaş hıçkırıkları durmuş sessiz iç çekişlere dönmüştü. Dolan gözlerimi kırpıştırarak onu kendimden uzaklaştırdım ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin