"Garip, değil mi?"

Kaşlarımı merakla kaldırdım. Neyi kastettiğini anlamaya çalıştım.

"Yaratığın nasıl kalkanı aştığını hala çözemedik. Çok garip."

Başımı salladım. Manalı bir ifadeyle bana gülümsedi.

"Çıkabilirsin Sylvia. Git biraz dinlen. Yorucu bir gün olmuştur."

Koltuktan kalkıp kapıya ilerledim. Odadan çıktığımda, etraf artık bomboştu. Balo iptal olduğunda herkes dağılmıştı. Tüm o kargaşanın etkisiyle toza toprağa bulanmış ve tülü yer yer yırtılmış olan güzelim mavi elbiseye bakmak üzere başımı eğdim. Güzel bir balo geçirmek. Hayalim buydu. Sonuç ise, bir yaratığı etkisiz hale getirdikten sonra, kara büyücü olmakla suçlanmak.

Bir bu eksikti.

Daha fazla vakit kaybetmeden odama çıktım. Gece yarısı olmuştu. Elbiseyi dikkatle çıkarmaya çalıştım. Sanki daha fazla hasar görebilirmiş gibi. Aynanın önünden geçerken, kısmen bozulmuş olan makyajıma baktım. Banyoya gidip yüzümü yıkadım ve elimden geldiğince boyaları sildim. Nihayet yatağıma uzandığımda, günün sona ermiş olmasına seviniyordum.

➳⎯⎯ও∞ও⎯⎯➳


Daracık bir koridor.

Her yer kapkaranlık.

Peşimden geliyor.

Biliyorum.

Beni köşeye sıkıştırdığında arkama dönüyorum.

Yılan kıvrıla kıvrıla yaratığa dönüşüyor.

Üstüme atılıyor.

Beyazlıklar içine hapsoluyorum.

Ortasındaki kırmızı leke büyüyor.

Ve kaçamıyorum.


➳⎯⎯ও∞ও⎯⎯➳

Yine gecenin bir vakti ter içinde uyandım. Yaprak gibi titriyordum. Elimi alnıma götürüp biriken terleri sildim. Üstümden yorganımı attım. Boğazım kupkuruydu. Komodinime doğru uzanıp başucumdaki su şişemi aldım. Şişeyi dudaklarıma götürdüğümde aldığım koku, beynime bir şeylerin ters olduğuna dair uyarı sinyalleri çakmaya başladı. Şişeyi dudağımdan uzaklaştırdım. Pencereden gelen ay ışığına doğru tuttum. Hafifçe salladım. Su gibi görünüyordu. Su olmalıydı. Bir kez daha kokladığımda, şüphelerim kuvvetlenmişti. Emin olmak için şişedeki suyu komodinimde duran çiçeğe boca ettim. Küle dönüşmesi birkaç saniye sürmüştü.

Zehir.

Hem de sıradan bir zehir değil.

Flenki Oasis.

Etki etmeye bir yere varınca başlar. Yani organlarınız erir ve acı içinde kıvranarak ölürsünüz. Bu bana verilen bir mesaj gibiydi. Tek ve açık bir mesaj. Artık güvende olmadığım.

➳⎯⎯ও∞ও⎯⎯➳


Ertesi sabah uyanmak, uyumak kadar kolay değildi. Nihayet yorganı üstümden atıp kalktığımda, bedenimde ağrımayan bir yer yoktu. Baş ağrım geçmiş sayılmazdı. Ayrıca susuzluktan bayılmak üzereydim. Sonra birden, dün gece olanları hatırladım. Baş ucumdaki şişeye baktım. Boştu. Hızla şişeyi alıp burnuma götürdüm. Zehrin kokusunu alamıyordum. Hiç mantıklı gelmiyordu. Bunu da mı uydurmuştum.

Komodinin üstünde duran çiçeğin mor renginin canlı tonlarıyla bezeli yapraklarına baktım. Hiçbir şey olmamış gibi yerinde duruyordu. Ellerimle şakaklarımı ovdum.

"GÖLGE" - Magic Serisi I ∞Where stories live. Discover now