GÜZELLİK BEŞ PARA (Tamamlandı)

〰22. Bölüm〰

  Medya: Sırma'nın ısrarları sonucu 'Ben de balayından foto atayım.' Temalı Yavuz fotosu

1 Hafta Sonra...

Düğünümüzden bu yana rüya gibi bir hafta yaşamıştık. Balayı için Antalya'ya gelmiştik. Antalya'yı gezip denize girerken yaramazlık yapmayı da ihmal etmemiştik.

Hala evlendiğimize inanamıyordum aslında. Her şey çok güzeldi. İstediğim gibiydi.

***

"Yavuz kalk haydi gidiyoruz."

  Yavuz beyaz çarşaflar içinde uyurken ben de üzerimi giyindim. Bugün yola çıkacak ve İstanbul'a dönecektik.

  Yavuz esneyerek uyandığında aynadan beni süzdüğünü görebiliyordum.

"Biraz gelsene şöyle."

  Ona tek kaşımı kaldırarak cevap verdim.

"Olmaz canım. Bugün gidiyoruz. Sen de kalk hazırlan."

Yavuz ofkayarak kalktığında gülümsedim. Ona da bir kısa kollu ve pantolon çıkarıp giymesi için uzattım.

***

  Eve dönüş yolumuzda Sıla'nın Radyo şarkısına eşlik etmiştik. Daha sonrasındaysa biraz uyumuştum.

  Rüyamda hiç güzel şeyler görmüyordum. Kalbim sıkışıyordu. Yavuz ona yalan söylediğimi öğreniyor ve bavulunu hazırlıyordu.

"Yavuz dur! Ben seni seviyorum. Para falan umrumda değil."

"Bana yalan söyledin. Beni kandırdın Sırma. Mehmet'i ayarladın ve beni kandırdın."

  Sözlerinden sonra bağırıyor ve kafasını ellerinin arasına alarak ağlıyordu.

"Yemin ediyorum pişmanım. Yavuz! Gitme!"

"Yavuz!"

  "Yavuz!"

  Bağırarak uyandığımda derin derin nefes alıp ağlarken Yavuz da kafamı ellerinin arasına almış endişeli gözlerle bana bakıyordu.

  Ağlamalarım hıçkırarak ağlamaya dönüşmüştü. Ben hep bu korkuyla mı yaşayacaktım artık? Allah kahretsin! Neden böyle bir şey yapmıştım sanki?

"Yavuz beni hiç bırakma olur mu?"

Kaşlarını çattıktan sonra başımı boynuna yaslayıp saçlarımı okşadı.

"Ne demek bu? Hiç olur mu öyle şey Sırma'm?"

"Söz ver bana."

Yavuz beni kâle almayıp saçlarıma öpücüklerini bıraktı.

"Anlaşılan kabus gördüğün için böyle saçmalıyorsun. Ben seni ölene dek bırakmayacağım anladın mı? Artık hiç ayrılmayacağız."

***

  Eve yetiştiğimizde suratım düşüktü ve Yavuz'un beline sarılmıştım. Sürekli beni eğlendirmeye çalışıyordu fakat bütün moralim alt üst olmuştu. Yavuz'un bunu öğrenmesinden çok korkuyordum. Belki evliliğimizin ilerleyen zamanlarında öğrenirse çok kızmazdı. Bir şekilde üstü ört bas edilebilirdi. Ancak şimdi bilmemesi gerekiyordu. Evet asla bilmemeliydi.

***

  Biraz uzanmıştım ve kanalları zaplıyordum. Daha sonrasında televizyon ünitemizin çok boş kaldığını fark ettim. Düğün fotoğraflarımızı veya kışın gittiğimiz Paris ziyaretinden kalan fotoğraflarımızı koyabilirdim. Zaten yakında tanıdıklar da hayırlı olsun ziyaretlerine başlardı. Dost düşman görsün aşkımızı ayol!

Mavişim içeri girdiğinde beni uzanırken görünce konuştu.

"Kay da yanına geleyim. Yol beni çok yordu."

"Beni de öyle."

Geçmesi için ona yer açtığımda uzanıp ellerini karnımda birleştirdi. Açtığım evlilik programını beğenmemiş olacak ki mızmızlandı.

"Bunu mu izleyeceğiz yani?"

Ona biraz laf atmanın sakıncası olmadığını düşündüm.

"Zengin koca avcısıyım ya ben. Biraz taktik öğreniyorum:"

Derin bir nefes alıp beni takmazcasına cevap vermedi ve elimden kumandayı alıp kanalı değiştirdi. Bu arada aklımda olan konuyu ona açmakla açmamak arasında kalsam da ufak bir değindim.

"İşe ne zaman dönüyoruz?"

"İkimizde pazartesi dönüyoruz. Hala asistanım olarak devam edeceksin."

Beklediğim cevap bu değildi. Daha doğrusu istediğim cevap bu değildi. Ben artık çalışmak istemiyordum ki! Evlenmiştim zaten. Yavuz çalışsaydı ben de evi çekip çevirseydim ya!

Tabii bunu şimdi söylersem küllenen şüpheleri yeniden ateşe verebilirdim. Bu yüzden hiç bir şey söylemedim. Elbet zamanı gelince işi de bırakacaktım.

***

Mavişim bozulan arabasını servise gönderdiği sırada ben de annemlere uğramak için yola çıktım. Onları çok özlemiştim. Balayından döndüğümüzden haberleri yoktu ve sürpriz yapmak istiyordum.

Apartmanın önüne geldiğimde gülümseyerek baktım. Ne anılarım vardı buralarda be!

Kafamı sallayarak apartmana girmek için kapıyı açtığımda karşımdaki isimle hem şaşırdım. Hem az da olsa giden korkularımın geri geldiğini hissettim.

"Mehmet?!"

İnstagram: hantal.kedi