〰11. Bölüm〰

6.6K 393 8
                                    

Odaya girdiğimde buram buram Sırma koktuğunu fark ettim. Son gördüğümden beri hiç değişmemişti.

Yatağın kenarına oturup onu izlemeye başladım. Uyanıkken ne kadar cazgırsa, uyurken bir o kadar tatlıydı. Arkasına geçip ben de uzandım ve ellerimle onu sardım. Yanağı ve boynu arasına bir öpücük kondurdum.

Kendime itiraf etmeliyim ki böyle uyumamızı özlemiştim.

O yavaş yavaş uyanmaya başlarken ellerimle karnındaki ellerini tuttum. Tamamen uyanıp benim olduğumu fark edince irkilerek kalkmaya çalıştı. İzin vermedim.

"Uslu dur."

Uykulu ve mızmız sesiyle konuştu.

"Git buradan."

"Konuşmadan hiçbir yere gitmiyorum."

Ağlamaklı sesiyle konuştu.

"Konuşmak istemiyorum, lütfen."

Sözlerinden sonra burun çekmelerinden ağlamaya başladığını anlamıştım. Yapma işte böyle. Dayanamıyorum,

Çevirerek bana dönmesini sağladım ve ellerimle göz yaşlarını sildim.

"Özür dilerim. Lütfen ağlama."

"Bana olan hislerinin bu kadar çabuk bittiğini düşünemedim. Beni bu kadar basit gördüğünü de düşünemedim. Suç bende aslında."

"Hayır! Basit falan olduğunu düşünmedim. Sadece..."

Ne diyebilirdim ki?

"Biraz dozu kaçırdım. Hata yaptım. Seni kırdığım için özür dilerim Sırma."

"Şimdi de benimle sevişip yarın işten tamamen postalamayı mı düşünüyorsun?"

Sivri dili yavaş yavaş açılmaya başlıyordu. Bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğu hakkında ise hiçbir fikrim yoktu.

"Tamam özrünü diledin. Git artık!"

Ellerimle belini kavrayarak kendime çektim. Bugün bu kırgınlığı yok etmeye kararlıydım.

"Sırma. Fark ettim ki ben sensiz yapamıyorum. Aslında bunu uzun zamandır fark etmiştim ama son olanlarda sana karşı ne kadar katı davrandığımı fark ettim. Özür dilerim."

Elleriyle gözlerini silip burnunu çekti.

"Ne yani? Artık eskisi gibi mi olacağız?"

Buna hazır olup olmadığımı bilmiyordum. Açıkçası hala güvenmiyordum Sırma'ya. Fakat onsuz da yapamıyordum. Belki de... Yine beraber olup evliliği ertelemeliyiz.

"Bak Sırma. Ben hala senin duygularından emin değilim. Fakat senin canın yandığında benimkinin de yandığı bir gerçek. Evlenme fikrini bir kenara koyalım şimdilik. Al işte bal gibi seni sevdiğimi söylüyorum.  Sadece beni sana inandır olur mu?"

  Sırma'nın gülümseyerek kafa sallamasıyla derin bir nefes aldım. Benden vazgeçecek diye çok korkmuştum. Ve bir kez daha fark ettim ki ben Sırma'ya aşığım. İhtiyacım olan tek şey ise aşkıma karşılık...

***

Sırma'dan...

  Sonunda Yavuz ile tekrar eskisi gibi olacaktık! Tabii beyefendi evlenmeyi hala arşivlerde tutuyordu. Fakat bu da benim için bir şey değil mi yani? En azından tekrar o masaya oturtmam daha kolay olacaktı.

Yavuz'un gözlerinin birkaç kez dudaklarıma kaymasıyla uzun zamandır ihtiyacımız olan şeyi fark ettim. En son düğünden bir ay önce birlikte olmuştuk.

İkimize daha fazla işkence etmemek adına dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Tam geri çekilecektim ki dudaklarıyla dudaklarımı, elleriyle belimi kavrayarak içimdeki heyecanın daha da artmasına sebep oldu.

Elleriyle bacaklarımı aralayıp üzerimdeki yerini aldı.

"Seni çok özledim Sırma."

Ben de onu özlemiştim. Ve arsız dokunuşlarını...

"Umarım bu kez de beni hayal kırıklığına uğratmazsın."

Söylediklerime gözlerini devirip dudaklarımı hoyratça öpmeye başladı. Bir yandan da kendini bana bastırıyordu.

Artık dayanamayıp inledim ve kollarımı boynuna dolayarak kendime daha çok çektim.

Bizim bu büyülü anlarımızı bozan kapıya atılan yumruktu.

"Çabuk çıkın şuradan! İçeride terliklerim var almam gerek."

Yavuz oflayarak kendini yan tarafa attı.

"Peki. Ben eve gideyim madem."

Ona gülümsedim ve birlikte ayağa kalktık.

Kapıya geldiğimizde gülümseyerek tekrar kollarımı ona doladım.

"Hoşçakal."

Kapıyı gitmesi için açtığımda dudağıma küçük bir öpücük kondurup bir adım atmıştı. Fakat bir sorun vardı.

Kapıda yüzlerini ayıcıklarla kapatanlar kimdi?





İnstagram: hantal.kedi

GÜZELLİK BEŞ PARA (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin