〰15. Bölüm〰

6K 342 4
                                    

  Son konuşmamızın üzerinden yaklaşık bir ay geçmişti ve Yavuz ile aramız eskisinden daha iyiydi. Para konusunu gündeme getirmiyor ve eskilerden bahsetmemeye özen gösteriyordum.

  Fakat evlilik konusu da nedense hiç açılmıyordu. Açtığım zamansa Yavuz 'Henüz değil.' 'Biraz daha güven vermen gerekiyor.' gibi şeyler zırvalıyordu. Bir şeyler yapmam gerektiğinin farkındaydım.

***

  Bugün, Nilüfer misafirimizdi. Kızı Sevde oradan oraya koşuşturuyordu. Kumral saçlı, ela gözlü Sevde çok tatlıydı.

"Sevde! Biraz otursana kızım."

  Sevde bir koltuğu açmış üzerinden kayıyordu.

"Bırak şimdi Sevde'yi. Yavuz ne olacak?"

"Valla adama kapağı atıp benim durumuma düşmeyeceksin Sırma'cığım."

  Aslında Nilüfer'in bu söylemleri sadece şimdi değil Yavuz'la tanıştığımız zaman da vardı. O da benim iyiliğimi istediği için sürekli kendiyle kıyaslıyor onun gibi olmamam için bana nasihatler veriyordu. Buğra'dan ayrılmamda da etkili olmuştu. Aşkın karın doyurmadığını göstermişti. Sonra da Yavuz'un ne kadar güzel bir koca olabileceğini... Belki de Yavuz haklıydı. Belki de ben Yavuz ile gerçekten para...

  Yine saçmalamaya başlamıştım. Olamazdı böyle bir şey.

"Yeşil ördek gibi nereye daldın Sırma?"

  Nehir'in sesiyle gülümseyerek onlara döndüm.

"Yavuz'u düşünüyordum. Acaba bana nasıl gerçekten inanabilir ki?"

  Sıkıntılı bir nefes verdim.

"Sen de onun hayatını kurtarsana Sırma Teyze."

  Sevde elindeki bebekle oynarken bir de bana cevap vermişti. Bu kız neden bu kadar fenaydı ki? Bizi dinlemiş bir de üzerine anlamış ve cevap vermişti!

"İşin gücün yok beni mi dinliyorsun küçük cadı."

  Kucağıma alarak onu gıdıklamaya başladım. Kahkahalar içinde "Teyze dur."

Durunca kucağıma oturup saçlarını kulaklarının arkasına attı.

"Bak teyze. Geçen bir filmde izledim bir tane adam kadını aşık etmek için silahın önüne geçiyordu. Sonra ikisi barışıyorlardı."

Nilüfer şok içinde kızını izlerken başına hafifçe vurdu.

"Ne izledin yavrum sen?"

"Ya anne ne izleyebilirim ki? Televizyonda ne çıkarsa onu izliyorum."

Onun yaşındakiler Winx izlerken bizim küçük cadı Karagül, Medcezir, Öyle Bir Geçer Zaman ki ve sayamayacağım kadar çok dizi izlemişti. Zaten içimizde normal çocukluk geçirmiş kimse yoktu ki!

"Sen benim dediğimi bir düşün Sırma Teyze."

Daha sonra paytak adımlarıyla koşarak diğer odaya gitti.

Aslında haklıydı. Yavuz'un hayatını kurtarsam galiba hemen nikah masasına oturturdum. İyi de ne yapacaktım ki? Tutup da bir silahın önüne geçecek halim yoktu. Kaldi ki silahlı düşmanımız da yoktu.

"Nilüfer! Senin kızın dediği kafama yattı."

Nilüfer önce aval aval bakıp sonra kahkahayı bastı.

"Alemsin Sırma. O zaman ben elime silahı alayım. Sen de git Yavuz'un önüne atla. Hatta bir de gelinlik giy. 'Gelinliğim kefenim oldu.' temalı bir şey yapalım(!)"

Ona gözlerimi devirdim.

"Düşünsene. Bir şey olacak. Fakat Yavuz'u kurtaracağım ve artık bana sonsuz güven duyacak. Bu sayede aramızdaki güven sorunu da kalkar hem. Ama ne olabilir ki?"

"Sen ciddisin yani. İyi de ne yapacaksın?"

  Nehir pudra pempesi kanepelerimize bir öküz edasıyla uzanmış playstation oynarken cevap verdi.

"Tutun işte cast ajanslarından bir tane yakışıklı. Zırtırı holdingin vırtırı başkanı yapın. Sırma'ya da aşık diye yutturun. Hem bu salak kudurur hem de Sırma ona yüz vermezse inanır."

Bu aptalın kafası arada çalışıyordu demek! Böyle bir şey yapsam imzayı attırabilir miydim? Neden olmasın ki?

***

Nilüfer ile ilk işimiz ucuz bir cast ajansı bulmak olmuştu. Zaten çok da iyi bir şey istemiyorduk. Sadece zengin rolü yapması yeterliydi. Hem rolünü iyi yapan hem yakışıklı hem de zengin olabilecek tipte birini de bulmuştuk. İsmi Mehmet'ti.

  Başta kısa film çekmek için istediğimizi söylemiş ve Mehmet'i ayarlamıştık. Sonrasındaysa ona olan biteni anlatmış ve kabul ettirmiştik. Tabii Mehmet Bey'e şık bir takım ve ayakkabı da almıştık! Ah bir aylık maaşım bunun için gitmişti ya! Eğer işe yaramazsa Yavuz'u öldürecektim.

  Mehmet'e elit bir hava kattıktan sonra ilk senaryosunu da yazmıştık. Bana kör kütük aşık olacaktı.

  Bunu ilk söylediğimde biraz şaşırmıştı fakat oyun olduğunu söylediğimizde rahatlamıştı. Hah haspam! Sanki ben kör kütük aşık olunacak insan değilmişim gibi...

  Aslında olmayabilirdim ama konumuz bu değildi. Asıl konumuz Mehmet benim liseden arkadaşımdı ve Paris'ten kesin dönüş yapınca benimle tekrar tanışmak istedi. Mehmet bana o zamanlar aşıktı fakat şimdi öyle bir şey yoktu. Ama ilerde olacaktı.

  Senaryomuz böyleydi. Ve Yavuz'un inanması çok önemliydi. Aslında inanmayacağını sanmıyordum. Bu kadar zekice bir planı nasıl anlayabilirdi ki!

 

  İnstagram: hantal.kedi

GÜZELLİK BEŞ PARA (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin