Çünkü Canım Öyle Istedi

"Rezil."

 Pistin tam ortasında durdum, bütün gözler üzerimdeydi. Defne bile bana sinirli bir biçimde bakıyordu, sanki kıskanmıştı. Gözüm bir an olsun Demir’e kaydı. Defneyi tüm o kaslı kollarıyla sarmıştı ve en önemlisi şuan ona bakıyordu, sanki beni görmezlikten geliyordu.Kalbimin acıdığını hissettim.Ama güçlü durmalıydım.

"Sevgili Sinem, pistin ortasında durmaktan vazgeç." 

Baktığımda ise o iğrenç suratıyla, ışıkların orda duruyordu. Berke, korkulu rüyam. Ondan nefret ediyordum, hep beni rezil etmek için uğraşmıştı,ve çoğunda başarılı olmuştu. Ama sonra Demir’le çıkmaya başlayınca hiçbir şey yapamamıştı.

Berke aslında gayet yakışıklı, yani kızlar öyle diyordu ama ben o iğrenç yüzünü görmek istemiyordum. Gözleri çok ilginç bir renkti, saçlarıysa sarı gibiydi. Gülüşü çok içten olmasına rağmen beni hep korkuturdu, o güldüğünde gülüşünün altında hep bir muzurluk vardır. Adımın söylenmesiyle kendime geldim.

"Bayan Demirel, lütfen o hafif açılan göğsünüzü kapatır mısınız? Ama meraklıysanız kalabilir."

Çok sinirlenmiştim, aslında incinmiştim, hemen göğsüme baktım, ve südyenimin gerçekten düşmek üzere olduğunu gördüm, hemen toparlandım ve Berke’nin gözlerinin içine bakarak, göz yaşlarımı sildim.Hemen oradan uzaklaştım, kapıya yöneldim. Artık ağlıyordum, hemde hıçkıra hıçkıra, göz yaşlarımdan önümü göremiyordum. Çıkış kapısına yaklaştığımda biri beni kolumdan tuttu, içimden Demir olmasını diledim. Ama değildi, Berke’ydi.

"Selam, pasaklı."

"Ne var?" Dedim, elimin tersiyle göz yaşlarımı silerek.

"Daha eğlence yeni başlıyor, nereye?"Dedi, bileğimi sıkıca tutarak.

"Eve." Dedim bileğimi kurtarmaya çalışarak.

Bana baktı ve sırıttı.

"İyi git bakalım."

Ne kadarda kolay bırakmıştı ? arkamı dönüp gitmeye başladığımda arkadan seslendi.

"Demir ve Defne’yi öylece bırakacak mısın?"

Durdum,dediklerini hazmetmeye çalışıyordum.Sinirli bir biçimde ona döndüm.

"Bu seni neden ilgilendiriyor? Sonuçta benim üzülmem senin işine yarar."

"Evet haklısın. Ama burada seni düşünmüyorum. Defne’yi düşünüyorum."

"Yoksa sen Defne'den mi hoşlanıyorsun?" Dedim, gülerek.

"Hayır, sadece Defne çok yakın biri benim için ve Demir denen o eski sevgiline de hiç güvenmiyorum. Defne'yi bu heriften kurtarmak istiyorum o kadar." Susmuştu.

"Hem böylelikle Demir’i tekrar kazanabilirsin." Dedi. Ama aklımda bir kaç soru vardı, niye benden yardım istemişti?

"Neden benden yardım istedin, başka birinden de isteyebilirdin."

"Çünkü Defne'nin en yakın arkadaşı sensin ayrıca Demir çok çabuk vazgeçecek birine benzemiyor. Eninde sonunda seni geri isteyecek."

İyice düşündükten sonra cevabımı vermiştim.

"Tamam,varım." 

"O zaman içeri geçelim."

"Ama öncelikle makyajımı düzeltsem daha iyi olur."

"Bence de" Dedi, ve ilk defa içten gülümsemişti bana.

Uzun koridorda tekrar yürümeye başladık, pistin önünden geçtik, ve merdivenlerden yukarı çıktık. Odalar çok korkunçtu, biliyordum çünkü bende içeri girmiştim. Neyse ki Demir beni son anda kurtarmıştı o heriften. O gün o adamla bayağa kavga etmişti. Beni kolumdan tuttuğu gibi dışarı çıkarmıştı. Neyse ki adam bana hiçbir şey yapmadan Demir yetişmişti. 

  Uzun bir süre sonra, cebinden bir anahtar çıkardı ve en büyük odayı açtı.Açtığında gir gibi bir işaret yaptı, ama girmek istemiyordum, korkuyordum.Bana sert sert baktı. Düşündüklerimi okumuşçasına bana bişeyler dedi.

"Eğer biriyle yatmak isteseydim, emin ol bu sen olmazsın."

Egoist hayvan.

   Hiçbir şey demeden içeri girdim, odada kocaman bir yatak vardı ve içkilerle doluydu. Berke yatağın üstüne oturdu ve bi tane bira aldı. Bense odanın ortasında duruyordum, Berke’nin bakışlarını üzerimde hissettim ve titredim, hemen lavaboya girdim.Aynaya baktığımda kendime küfrettim, bu ne haldi. Hemen makyaj malzememi çıkardım, tekrardan makyajımı yaptım.Siyah saçlarımı kabarttım, ve işte hazırdım.

Lavabodan çıktığımda Berke hala aynı pozisyondaydı.Ben çıkınca hemen ayağa kalktı, ve kapıya yöneldi, kapıyı açtı ve bana öncelik verdi. Çıktığımızda sessizlik hakimdi.

Piste vardığımızda, Demir ve Defne dans ediyordu. Berke beni barın oraya götürdü, ve içki söyledi, kendinede bir içki söyledi.Bedava içkiye hiçbir zaman hayır demezdim. Bardağımı dudağıma götürdüm, ve bir yudum aldım, başım bir yudumla bile zonklamaya başlamıştı. Ama o bir yudum daha da fazla içki isteğimi arttırmıştı, ayrıca üzüntülerimi de unutturmuştu.Bardağı birden kafama diktim.Başım ağrımaya başlamıştı. Berke’ye döndüm ve aynı içkiden bir tane daha söylemesini istedim. Oda barmene söyledi ama barmen mi salak anlamadım 3 tane getirmişti. Hepsini de kafama dikmiştim. Kafam artık kazan gibi olmuştu, ağzımdan salyalar akıyordu. Gözüm her şeyi bulanık görüyordu.Herşey allak bullaktı artık,Elimi yana attığımda Berke orada değildi, ayağa kalktım ve anında yere yapıştım.Yinede yılmadım ve yürümeye devam ettim, Eteğimi barmenin masasına tutturdum ve eteğimi yırttım, neyse ki kötü bir tarafım yırtılmamıştı. 

"Pasaklı."

Gözlerim hiçbişey görmüyordu, birde spot ışıkları bana çevrilince, her şey daha da iğrenç bir hal almıştı.

Yürümeye devam ettim, hiçbişey görmüyordum ama yürüyordum ayrıca insanların kahkahalarını duyuyordum. Yürürken bir daha yere kapaklandım, herkes bana hala gülüyordu.

"Hadi güzelim, bana doğru gel."

Berke’ye doğru gidiyordum, ama ona gitmemeliydim, sesi beni ona çekiyordu hem düşünemiyordum. Birden ceketim bir yere takıldı ve boydan boya yırtıldı. Sadece südyenimle duruyodum. Kızardığımı hissettim.

"Hadi ama yapabilirsin pasaklı."

Herkes beni izliyordu, dalga konusu olmuştum ben Sinem Kayahan rezil olmuştu.Okulun en populer ve en havalı kızı rezil olmuştu. birden belimde bir el hissettim elimi onun elinin üzerine koydum, Demir’di bu. Ellerinin sıcaklığından hissetmiştim. Beni geriye doğru sürüklüyordu. Berke ise, arkamızdan bağırıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Eğlenceme karışmak için canına mı susadın?"

Demir buna karşılık vermemişti.Yani Demirdir herhalde.

 Beni sürüklüyordu en azından çalışıyordu. En sonunda o da dayanamadı ve beni kucağına aldı.Dışarı çıktığımızda beni bir arabaya koydu. Konuşmak istiyordum ama çok yorgundum.En azından beni götüren kişinin kim olduğunu merak edip hafifce gözlerimi açtım, ama bu Demir değildi, ona baktığımı görünce sırıttı.

"Bana iki borcun oldu güzelim."