Tekrar odaya geçip bavuluma doğru ilerlerken beni inceleren Rüzgar'a dil çıkarttım ve bavulumun başına oturup düşünmeye başladım. Havanın yine sıcak olduğuna kanaat getirerek kot şortumu çıkarttım.

        "Olmaz." sağ taraftan gelen sert sesle kafamı o tarafa çevirip yatağın içinde bağdaş kurmuş ve kolumu dizine, başını avucuna yaslamış bir şekilde kaşları çatık bana bakan Rüzgar'la karşılaştım. Gözlerimi devirerek şortu yerine bıraktım ve biraz daha uzun olan şortu elime aldım.

        "Hayır." gözlerimi kısarak ona baktıktan sonra dizimin üstüne gelen kloş eteğimi çıkarmış üzerime ne giyineceğimi düşünürken yanımdan gelen ses artık beni çıldırma derecesine getirmişti.

        "O da olmaz Gece." sinirle eteği bavula geri atıp yırtık kotumu valizden çıkarmıştım.

        "Gece, o pantolonun geri kalanı nerde?" pantolonu kafasına fırlatıp havada kapmasına sinirlenirken o sırıtmaya başlamıştı. Kafasına atacak başka bir şey ararken gözüme ilişen vazoyla yok artık demiştim. Öldürmeye niyetim yoktu.

        Dar kot pantolonumu çıkardım ve o görmeden dar toz pembe büstiyerimi aldım. Bir farklılık yaparak bugün topuklu giyinmek istedim ve siyah burnu açık topuklularımı, makyaj malzemelerimi ve diş fırçamı alarak banyoya geri ilerledim.

        "Onları banyoda bırak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

        "Onları banyoda bırak. Kadir Bey bu akşam da kalabilir." Dediğini 'tamam' diye onaylayarak kapıyı kapattım ve aynanın önüne dizdim. Böyle yapmak beni gerçekten onunla evliymişim gibi hissettirmekten alıkoyamamıştı. Madem buldum diyerek Rüzgar'ım maşasını çıkarıp fişe taktım ve ısınmasını beklerken de önce dişimi fırçaladım ve daha
sonrasında nude paletimi alıp göz makyajımı yapmaya başladım. Makyajı fazla kullanmasam da fazlasıyla severim ve bütün inceliklerini bilirdim. Sonuçta annemden öğrenmiştim her şeyi. Annemle çocukluk anılarım gözümün önüne gelirken gülümseyerek aynada kendime baktım. Anneme fazlasıyla benziyordum ve bu da beni çokca mutlu ediyordu.

        Makyajımı hafif tutmaya özen gösterdikten sonra üzerimi giyindim. Saçlarım yanmasın diye bakım yağı sürdükten sonra maşayı elime alarak saçımı yapmaya başladım. Şarkı mırıldanarak hafifçe sallanırken gözüm kapıya omzunu dayamış beni izleyen Rüzgar'a takıldı. Şirince sırıtarak işime döndüm ve yine de saçlarımı yakmamaya dikkat ettim. Rüzgar yanıma gelerek beni kalçasıyla itince gülümsedim ve ne yapacağınıizlemeye başladım. O dişlerini fırçalamaya başlarken ben de saçımın başka bir tutamını elime almıştım.

        Dişlerini fırçalarken göz ucuyla bana bakıyordu. Bem de arada bir göz ucuyla ona bakarak diş fırçalarkenki görüntüsüne gülüyordum. Gözlerini şaşı yaparak fırça ağzında bana bakınca hemen telefonumu çıkararak bir fotoğrafını yakaladım. Kıkırdarken ben de kıkırdamıştım ve saçıma geri dönmüştüm. Odanın kapısından gelen tıklama sesiyle önce birbirimize baktık sonra Rüzgar tükürdü ve (evet bunu yaptı) 'gel' diye seslendi.

DADIWhere stories live. Discover now