Seviyor Sevmiyor (She Was Pretty)

Kim bu Gölge?

Deniz, Tuna'nın verdiği adrese gider. Ortam çok güzeldir. Şaşkınlıkla etrafına bakar.

Deniz-Gülerek: Ooo! Işıklar! Işıklara bak! Her yerdeler! İstanbul'un bütün elektriğini buraya mı bağlamışlar? Ne ya bu?

Kendi etrafında bir kez döner ve ağaçların altındaki masalar dikkatini çeker.

Deniz-İçinden: Piknik yeri mi ya burası? Pikniğe mi getirdi beni acaba? İyi de bu saatte piknik olmaz ki. Kimle dans ediyorsun sen kızım? Tuna bu. Deli manyak bir insan. Gece gece mangala götüren pikniğe de götürür yani. Ama yok ya, daha çok kır düğünü sonrası terk edilmiş bir mekana benziyor burası.

Tuna'yı arayan gözlerle etrafa bakar.

Deniz: Tuna neredesin? Burada mısın? Tuna?

Tuna-Gülümseyerek: Buradayım.

Deniz arkasını döner ve Tuna'yla göz göze gelir.

Deniz: Burası ne iş böyle? Gerçekten önemli bir gece olmalı. Devlet başkanıyla falan mı tanıştıracaksın beni yoksa?

Tuna: Yok, öyle değil de... Sen çok güzel olmuşsun. Saçlarını falan düzleştirmişsin, yakışmış.

Deniz: Sen önemli bir gece deyince ben de ruj falan sürdüm işte kırmızı. Elbise giydim. Seviyorum aslında, elbise de seviyorum ben. Bu en sevdiğim elbise.

Tuna: Öyle olmasaydı bile bu geceden sonra her yıl bugünü hatırlayıp üzerimde ne vardı diye bu elbiseyi soracaktın.

Deniz: Niye elbise sorayım ki ben sana? Yani... daha önce hiç sordum mu? Üzerimde ne vardı dedim mi? Demedim ama şimdi diyorum. Dün ne giymiştim Tuna?

Tuna: Dün şey giydin...

Deniz: Ney?

Tuna: Şey işte ya...

Deniz-Gülerek: Böyle kekelersin, kekelersin işte böyle.

Tuna: Lacivert gömlek, üzerinde beyaz noktalar vardı. Puantiye mi diyorsunuz ona? Altında mavi kot pantolon vardı. Ayakkabıların spordu, siyah beyazdı. He bir de kırmızı bir bilekliğin vardı, lastikten.

Deniz: Oha!

Başını Tuna'ya çevirir.

Deniz: Ben hatırlamıyordum ne giydiğimi, sen nasıl bildin?

Tuna: Bilirim ben.

Deniz: Ee o zaman başta niye kekeledin?

Tuna: Resmi gözümün önüne getirmem gerekti. Dünü hayal ettim.

Deniz: Vaav, resmen betimledin! Betimledin beni! Bir vav da ortam için demek istiyorum. Vav yani süper burası! Gece yarısı gidilebilecek en güzel yer ya!

Tuna: Gel benimle Michael.

Deniz: Nereye?

Tuna, Deniz'in elinden tutup onu sandala bindirir.

Tuna: Dikkatli gel, atla!

Deniz: Başım dönüyor! Başım çok dönüyor! Dengemi sağlayamıyorum. Ne oldu birden? Beynim hasar mı gördü acaba? Yoksa tümör mü var? Ölecek miyim ben?

Tuna: Sakin ol Michael. Sandaldasın, sandal sallanıyor.

Deniz: Haa birden panik yaptım. Her gün sandala binmediğim için.