Seviyor Sevmiyor (She Was Pretty)

YiğitMan Vs TunaMan

Yiğit oteldeki kavganın ardından odasına değil de bara gitmiştir. Bünyesi zayıf olduğu için hemen sarhoş olmuştur. Fakat yine de deli gibi içmeye devam etmektedir.

Yiğit: Doldur.

Barman: Abi çok olmadı mı? Bu kaçıncı!

Yiğit: Bir tane daha ver sen, benim işime karışma.

Barman: Sen bilirsin abi de, az sonra yığılıp kalırsan karışmam.

Yiğit: Karışmaa! Kimse karışmasın benim işime. O Tuna hep karışıyor! Deniz'le arama giriyor!

Barman: Tuna kim abi?

Yiğit: Şerefsizin teki...

Barman: Hep öyle olur be abi. Kimse durduk yere içmez ki. Ama sen fazla kaçırdın.

Yiğit: Kaçıracağım. Deniz'i kaçıracağım! Hay aklınla bin yaşa! Gel seni bir öpeyim.

Barman: Var mı abi tanıdığın falan? Gelip alsınlar seni. İyice coştun sen.

Yiğit: Doldur! Doldur yoksa dağıtırım burayı!

Barman: Su gibi içiyorsun. O kadeh öyle dikilmez ki be! Hadi ara da gelip alsınlar seni. Ya da sen ver ben arayayım.

Yiğit: Çek! Reddedildi.

Barmanin eline vurur.

Yiğit: Ben ararım.

Rehberden Deniz'i zor da olsa bulur ve arar.

Deniz: Yiğit arıyor! Ne yapacağım? Gönlünü almam lazım onun. İyi bir şey söylemem lazım! Ne söyleyeceğim?

Telefonu açar.

Deniz: Alo.

Yiğit: Deniz Aslan!

Deniz: Yiğit sen misin? Sesin bir tuhaf geliyor.

Yiğit: Benim. Reddettiğin adam! Yüzüğünü geri çevirdiğin, sokak ortasında aşağıladığın adam! Ben, Yiğit Balcıı.

Deniz: İyi misin? Sesin niye öyle kötü geliyor? Bir şey mi oldu? Kötü bir şey mi oldu? Söyle bak korkuyorum! Canımdan can gidiyor şuanda!

Yiğit: Bir şey yok! Oturuyoruz barman arkadaşla.

Deniz: Barman mi? Ne barmani? Sen içmezdin ki! İçmezdin ki sen! Çabuk söyle neredesin?

Yiğit: Derindeyim. Çok derinde. Acının derinliklerinde. Kayboldum bulamazsın beni. Boşuna gelme.

Deniz: Sarhoşsun! Çok sarhoşsun! Adresi ver ve ben gelene kadar sakın içme tamam mı? Lütfen. Lütfen hemen ver adresi!

Yiğit: Biliyordum Deniz Aslan! Beni kurtarmak için geleceğini biliyordum!

Deniz: Geleceğim tabii. Gelmeyip ne yapacağım? Söz vermiştim sana, tutuyorum.

Yiğit: Sen dürüst bir kızsın değil mi? Verdiğin sözleri tutarsın...

Deniz: Evet. Evet öyleyim. Ama bunu konuşmanın sırası değil ki. Bak çok korkuyorum diyorum, endişeliyim diyorum! Niye anlamıyorsun? Anlatamıyor muyum ben? Niye anlamıyorsun?

Yiğit: Küçükken bana verdiğin sözü hatırlıyor musun? Hiç gitmeyeceğini ve...

Deniz: Hatırlıyorum. Gitmedim de.