*****

Klübün kapısında Poyraz'ın arabasını valenin getirmesini beklerken nedense son model bir yarış arabası hayal etmiştim ama gelen araba düşüncelerimin tam tersiydi.Karşımdaki arabayı gördüğümde gözlerimin şaşkınlıkla açılmasına engel olamadım.

Karşımda 1967 model Cadillac Eldorado duruyordu ve ben klasik model araba kullanan biriyle daha önce hiç tanışmamıştım.

"Bu senin mi?"

"Bu değil Şimşek.Evet Şimşek benim yoldaşım." Arabasına gözlerinde hayran pırıltılar atan ve her an okşamaya başlayacak gibi bakan Poyraz'ın kendine gelmesi için koluna vurdum.O da piç sırıtışıyla karşılık verdi.

Arabayı ustaca kullanan Poyraz arabasını kullanırken yaptığı her hareketten keyif alırcasına ve içinde olduğu her saniyenin onun için önem arz ettiğini belirtircesine normal hız şartlarında ilerletiyordu.

"Resmen arabana aşıksın." Gözlerini bir anlık yoldan ayırmış ve sırıtarak bana bakmıştı.

"Çok mu belli oluyor?" Onun keyifli sorusuna kahkahamla karşılık verdim.

"Klasik araba tutkunu olduğunu tahmin etmezdim."

"Şimşek benim için çok değerli çünkü onu kendi kazandığım parayla aldım." Şaşkınlıkla Poyraz'a baktım.Bu sefer yüzünde piç bir sırıtıştan ziyade olgun bir gülümseme vardı.Yüzündeki gülümseme yerinden gitmezken konuşmaya devam etti.

"Şaşırdığını biliyorum şimdi diyeceksin ki Yılmaz Demirci'nin tek oğlu neden bir araba için para biriktirir?Sana cevap vereyim.Kalıplaştırılmış zengin sınıflarından hoşlanmıyorum.Son model arabalar,lüks villalar,her anı para kokan ama aslında gerçek huzurun asla olmadığı o zavallı hayatlar bana göre değil.Benim için kendi kazandığım para ve abartıya kaçmadan yaşadığım hayatım daha anlamlı ve güzel."

Poyraz'ın hayat görüşüyle ilgili anlattığı her şey tam olarak düşündüklerimi yansıtıyordu.Mütevazi ve tüm bu gösterişten uzak bir hayat yaşamak benim tek hayalimdi.

"Dediğin şeyler o kadar çok bana hitap ediyor ki mütevazi bir hayat istediğim için çoğu zaman annemle çatışıyoruz."

"Ne tesadüfki ben de babamla." demiş ve ikimiz de gülmüştük.

Evin önüne geldiğimizde arabadan benimle birlikte Poyraz da inmişti.

"Azra o şerefsiz seni mutlaka bir daha rahatsız edecektir.Olur da yine böyle bir olay olursa telefon numaramı biliyorsun." İlk tanıştığımız zaman instagram adresim ve telefon numaramı vakit kaybetmeden almış olduğu gerçeği beni gülümsetti.

"Tamam merak etme."

Hızlıca yanımıza doğru gelen ve yüksekçe fren sesiyle duran arabaya baktığımda arabanın camındaki Atlas'la göz göze gelmem bir olmuştu.Onu ve onun çatık kaşlarını görmemle şaşkınlıkla gözlerimin açılmasına engel olamamıştım.Atlas'ın telefonla aramasına Melih yüzünden cevap veremediğim gerçeği içimden bir küfür savurmama sebep oldu.

Atlas'ı gören Poyraz sesli ve huysuz bir iç çekti.Anlaşılan Atlas'la şu anda karşılaşmaktan pek de memnun değildi.

Arabasından çıkan ve bize doğru yürüyen Atlas Aladağ jilet gibi duran koyu siyah takım elbisesi ve geriye doğru taradığı kuzguni siyah saçlarıyla dergilerden fırlamış gibiydi.Onu her gördüğümde kalbimin sinek kuşunun kanatlarını çırptığı gibi hızla çarpmasına engel olamıyordum.

Güçlü ve sert adımlarla yanımıza yanaşan Atlas bize soran kızgın elalarını dikmişti.

"Atlas Aladağ ne büyük sürpriz." Poyraz'ın alaycı sırıtışına Atlas sadece kaşlarını çatmıştı.

Denizkızı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now