Kapının camından az önceki Atlas'ın arabasının durduğu yere baktığımda bu içimi burkmuştu.Sanırım onu şimdiden özlemiştim.

"Ne o yeni sevgilinle mi geçirdin geceyi?" Arkamdan gelen sesle ki bu ses tam olarak Melih Biçer'e aitti.Yerimde kaskatı kesilmiş kıpırdayamaz hale gelmiştim.Üzerimde dünkü mini mor elbise ve siyahlı topuklular vardı.Saçlarımı her ne kadar düzeltmeye çalışsam da dün geceden vahşi izler taşır gibiydi.Makyajımın olmadığı gerçeğini de düşünecek olursak Melih'in bu detayları kaçırması mümkün değildi.

Arkamı dönüp bir zamanlar hatta uzunca bir zamanlar aşık olduğum yüzde gezdirdim gözlerimi.

"Ne işin var burada?" Bana sadece kaşlarını kaldırmıştı.

"Seninle konuşmak için gelmiştim asansörü beklerken de o arabadan indiğini gördüm.Derin'in bahsettiği yatın sahibi mi bıraktı seni?"

Konuşma üslubundan ve sorgusundan gittikçe sinirlenmeye başladığımı hissediyordum.

"Sana ne seni neden ilgilendiriyor?"Kızgın çıkan sesimle kaşlarını çatmıştı.

"Azra üç senemi geçirdim seninle,üç sene.Bir yaz ayrı kalıyoruz ve sen kendini bir başkasına mı bırakıyorsun?Nerede o sözde aşkın?"

Sinirim içimde bir volkan olmuş taşacağı zamanı beklemeye başlamıştı.

"Sen yapınca sorun yok ben yapınca mı var?Seninle ayrıldığımızdan beri kaç kız hayatından geçti.Ne hakla bana hesap soruyorsun?" Sesim gittikçe yükselmeye başlamıştı.

"Sırf bana inat için kim bilir kimle geçirdin geceni Azra!" Artık içimdeki volkanın patlama zamanının geldiğini titremelerimden anlayabiliyordum.

"Ya sen kimsin de sana inat hayatıma birini sokacağımı sanıyorsun.Sen kimsin ya kimsin?Seni unutalı çok oldu Melih Bey kendine başka ego tatmini bulsan iyi edersin!Şimdi hemen defol karşımdan!" Sinirle bağırmama ve kapıyı göstermeme gittikçe öfkelenen bir çehreyle karşılık verdi.

Anında kolumu sıkıp beni kendine çeken Melih'e şaşkınlıkla bakıyordum.Kolumdaki eli sanki bütün gücünü kullanıyor kökünden söküp atmak istiyordu.

"Kim o pezevenk kim?" Öfkeyle bağırma sırası Melih'teydi.

"Bırak!Canımı acıtıyorsun!"

"Kim dedim sana!" Kolumdaki acıyla resmen inler hale gelmiştim.Melih kafayı mı yemişti?Bu hareketler de neyin nesiydi?

Ama o pes etmiyor konuşmaya devam ediyordu.

"Dokundu mu sana söyle!Dokundu mu benim olana el sürdü mü!"

"Bırak!"diyerek tüm gücümü kullandım ve ittim.Geriye doğru biraz da olsa sendeleyen Melih kolumu tutan eline bakmış ve geri çekmişti.Acısını geçirmek istercesine elimi az önce sıktığı yere tuttum.Acıdan ve en çok da sinirden gözlerim dolmuş ağlamak üzereydim.

Yüzünde biraz da olsa yumuşama pırıltılarını görsem de artık çok geçti.

"Azra." diyerek konuşmaya başladı ve bana doğru bir adım attı.Anında iki adım geri gittim ve uzak durması gerektiğini belirtircesine elimi kaldırdım.

Denizkızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin