İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)

16 ▶ | "ÖZEL"

Edim Demiray için 🐉

Lavin Kutup için ❄

16. BÖLÜM | ÖZEL

Benden çaldığın bütün her şey ruhumdur
Ruhuma dokunma...
Ruhumu alırsan sana çığlık attırıp seni parçalayan her şey  karanlık lanetimdir...

Rüzgâr, pencereden içeri dalıp küçük börekçi dükkanının taze börek kokusuna karışırken, Lavin'in saçlarını uçuşturuyordu. Sahi, hep saçlarını at kuyruğu şeklinde toplar, açık olmasından hoşlanmazdı. Bugün içindeki sıkıntının yan tesiri olarak açık salmayı seçmişti.

"Burası, küçük ama çok samimi görünüyor. Çok sevdim," dedi Lavin gerçekçi bir tebessümle.

Alvina ona döndü. "Evet, öyledir. Küçük yaşımdan beri, burada çalışıyordum. Buranın müşterileri, küçük olmasına rağmen; doktorlar, mühendisler ve avukatlardır. Burada büroları olmaları bir sebep olsa da, asıl neden böreklerinin ev böreği tadında lezzetli olması. Sahibi olan kadın, çok iyi, çok anlayışlıydı bana karşı. Burdan ayrılalı bir sene olacak," dedi Alvina.

"Böyle anlayışlı bir patronu neden terkettin?" diye sordu hafif şakayla karışık.

Alvina, olayları arkadaşına anlatmakta sakınca görmedi.

"Kadının adı Semiha, Semiha ablanın eşi... İçki içiyor, mesaiye kaldığım bir gün bana sarhoş olduğunda sarkıntılık yaptı. Ben de çıkmak zorunda kaldım. Yoksa Semiha abla gibi bir patrondan elbette şikayetim yoktu."

Lavin devam etti. "Erkekler, cidden iğrenç yaratıklar."

Omuz silkti Alvina. "Burası erkek egemen dünyası. Dünyanın neresine gidersen git, bu böyle. Bu olaydan sonra, sadece kadınların çalıştığı bir kafede işe girdim, daha doğrusu Semiha abla yerleştirdi ve artık endişelenme derdim yok."

"Ne yani, erkeklerden kaçmamız mı gerekiyor?" diye sordu alayla.

"Buna kaçmak demek yanlış olur, ben sadece önlem alıyorum. Tecavüze ya da tacize uğrarsam arkamda duracak bir ailem yok benim. Bu yüzden kendi doğrumla bulduğum yolda ilerliyorum," dedi ve derin bir nefes alarak sürdürdü sözlerini. "Gözlemlediğim kadarıyla bazı istisnalar hariç, erkekler için her iki ayaklı dişi onu elde etmen için yeterli. Erkekler, ister kibar olsunlar, ister zorba, bilgili ya da cahil farketmiyor." Alvina içini çekti. "Bazı erkeklerin iyi olduğunu seziyorsun, bundan o kadar eminsin ki, sonunda elinde kalan hayal kırıklığı oluyor."

Lavin, genç kızın son söylediği cümlede dalgınlaştığını fark ederken, onu hak verdi. Gerilere dönüp baktığında, kendisi de Edim için böyle hissetmişti ve sonunda Alvina'nın dediği gibi hayal kırıklarının kanlı uçları ellerine batmıştı. Gülümseyerek, "Sanırım haklısın," diye mırıldandı. "Bazı erkekler, asılmaya layık hani. Arzularından dolayı değil, önlerine gelen her kadına, kadın oldukları için becerilecek yaratık gözüyle baktıkları için."

Alvina ile gülüştüler, sohbetleri karşılıklı düşünceleriyle kendisini tamamlarken, masalarına kurulan kahvaltılıklar ve böreklerle iki saatin nasıl geçtiğini hiç anlamadılar.

Lavin'in gözleri duvar saatini bulduğunda, "İki saat olmuş, Alvina. Kalkalım mı? Alış veriş merkezine gitmek istiyorum. Şöyle en pahalı olana," dedi.

"Tamam, o zaman, Antares'e gidelim. Diğerleri yerler yolumuza ters, benim akşam altı da kafede olmam gerekiyor."

"Peki kalkalım o hâlde," dedi Lavin ve Selma hanımın kendisine bıraktığı kredi kartıyla ödemeyi yaparken, Alvina ile para ödeme konusunda küçük bir mücadele verdi ama sonunda kazanan kendisi olmuştu. Ardından Etimesgut'da ki küçük dükkândan çıkıp boş bir taksiyi durdurup alış veriş merkezine geldiler.