22.Bölüm- Bela

8.1K 382 147
                                    

YENİ KAPAĞIMIZA ÖZEL YENİ BİR BÖLÜM. KESİNLİKLE HARİKA OLMUŞ. BU GÜZEL KAPAK TASARIMI İÇİN MTOPTAN A ÇOK TEŞEKKÜRLER 💖

YENİ KAPAĞIMIZ VE YENİ BÖLÜMÜMÜZ HAKKINDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YENİ KAPAĞIMIZ VE YENİ BÖLÜMÜMÜZ HAKKINDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

İyi okumalar...

"Buranın nasıl oluştuğunu çok az kişi bilir. En güvenilir olan arkadaşlarımız bilir sadece. Size de söylemeyeceğiz. Önce güven. Burada kimse dünyanın ölümünden önceki adlarını kullanmaz. Yeni bir lakap bulur, bu lakap yeni bir kişilik demektir. Buraya birilerinden korkan, korkak bir şekilde geldiysen      bundan sonra korkusuz olmalısın. Yakara' ya girdiğin anda eski benliğini kapının dışında bırakırsın. Buradaki herkes cesur olmalıdır. Sizde dahil. Kapıyı geçtikten sonra Eylül ve Sanem olmayacaksınız."

Mantıklıydı biraz. Eski dünya yoktu artık. Eski bizde yoktuk. Ama buradaki otoriteye uymamam gerekiyordu. Çünkü buraya ait değildim. Zorla getirildim. Eylül' ün de benimle aynı düşündüğünden eminim.
Aklıma geldiği gibi sordum sorumu;
"Sen bana adım Burak demiştin. Eski adını kullanmıyorsan bana neden adını söyledin? "
" Burak' ın benim lakabım olmadığını nereden biliyorsun? "
" Ee, şey. Normal bir isim olduğu için işte."
Bir anda duraksadım ve kekelemeye başlamıştım. Haklıydı ama takma ad dediğin ne bileyim Cesur olur,  Tatar falan olur yani.

" Haklısın, sadece şakaydı. Samimi bir ilişki olsun diye eski adımı söyledim. Bunu kimseye söylememen gerek."
"Anladım. Peki lakabın nedir ? "
"Kartal."
"Bir anlamı var mı?"
"Kartalların gözleri etrafı en ince ayrıntısına kadar görür. Bende gözlemciyimdir. Her şeyi denetleyerek izlerim."
" Güzel bir lakap o zaman."
Tuhaf bir gülümsemeyle karşılık verdi.
Önüne döndü ve kapıya doğru yürümeye başladı.
" Lakaplarınızı düşünmeye başlayın. Dediğim gibi bu kapının ardına geçtiğiniz anda yeni birisiniz."

Kocaman demirden siyah bir kapı. Üzerinde YaKaRa yazıyor. Büyük ihtimalle sprey boyayla yazılmış. Demir kapının etrafı beton duvarlarla çevrili. Duvarlar o kadar uzun ki içinde ne olduğu görünmüyor. Kapının en yakınında bulunan duvarlarda iki tane pencere var. Pencerenin camları içi göstermez siyah camlardan. Dışarıdan bakıldığında o kadar gösterişli bir yer ki insan içini merak ediyor.
" Bur- "
Beni susturdu ve
"Kartal! " dedi.
" Bir daha ikiletme bu lafımı.Ne söyleyeceksen söyle şimdi."
" Ee o pencerelerin ne işi var orada ?"
" Gözetmenler orada duruyor. "
" İyi de bir çatışma olsa " cümlemi bitirmeden lafımı kesti yine.
" Bu kadar aptal olduğumuzu düşünmüyorsun herhalde. Kurşun geçirmez cam onlar. Senin böyle salak bir kız olacağını düşünmemiştim."

Salak kız kelimesi gururumu incitmişti. Ama duymamış gibi davrandım.
" İkidir lafımı kesiyorsun ve ben bu durumdan hiç hoşlanmam anladın mı?!"
" Ne kadar umrumda?"
Tabii ya ne kadar umurunda olur. Buraya ben kendi isteğimle geldim zaten.

ZOMBİ SALGINI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin