Bana iyi geliyorsun

En başından başla
                                    

Deniz: Yazarı kim?

Tuna: Gölge.

Deniz: Gölge? Niye gerçek adını saklıyor ki?

Tuna: Bilmem.

Deniz: Hep reklam stratejisi bunlar biliyorum! Kendini gizemli gösterip satışları arttırmaya çalışıyor! Ama iyi yazmış he!

Tuna: Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi de olmamak lazımmış.

Deniz: Ver bakayım şu kitabı sen. Ben okurum bunu boş zamanlarımda.

Tuna: Ne oldu sen birden canlandın?

Deniz: Ne olmuş? Olmadı bir şey.

İrem, Tuna'yı arar. İrem'in aradığını görünce Tuna'nın yüzü buruşur ama açar. Konuşmayı Deniz duymasın diye mutfağa gider.

İrem: Tuna merhaba. Ben Deniz'e ulaşamıyorum. Gece eve gelmedi. Acaba seninle mi? Yoksa söyledin mi ona?

Tuna: Söyledim.

İrem: Söyleyeceğini hissetmiştim. Şaşırmadım açıkçası. Peki. Sen de kızgın mısın bana?

Tuna: Ne için? Sevdiğim kadını saatlerce ağlattığın için mi?

İrem: Tuna bak ben...

Tuna: Ben söyleyim. Çıkmaz sokaktasın. İleri de gidemiyorsun geri de. İki taraf da tıkalı. Sen de öylece kaldın değil mi?

İrem: Evet. Öyle oldu aynen.

Tuna: İyi olmuş ama.

İrem: Tuna. Ben Deniz'e karşı çok mahcup hissediyorum.

Tuna: Özür dileyeceksin o zaman. Her ne kadar affettirici olmasa da, Deniz bir özürü duymayı hak ediyor.

İrem: İyi ama hangi yüzle özür dilerim?

Tuna: Tüm bunları hangi yüzle yaptıysan, aynı yüzle de özür dileyeceksin.

İrem: Yapamam.

Tuna: O zaman çek git. Madem mahcupsun, pişmansın defol git. Açık açık konuşalım. Kibarlık falan kalmadı bende. Onu daha fazla üzmene izin veremem.

İrem'in gözlerinden bir damla yaş süzülür.

İrem: Peki, gideceğim.

Tuna: Selametlee.

Tuna telefonu kapatır.

Tuna-Kendi kendine: Hala gelmiş bana rol kesiyor. Sen pişman olsan ne yazar be! Şu kızın haline bak! Yeter artık ya!

Deniz: Ne oldu Tuna?

Tuna: Seni bir yere götüreceğim ama soru sorma.

Deniz: Nereye?

Tuna: Seni mutlu etmeye. Bir de benim küçük arkadaşları tabii.

Deniz: Küçük arkadaşlar kim?

Tuna: Gel sen görürsün.

Deniz'in elinden tutup alışveriş merkezine götürür.

Deniz: Kadınlar alışveriş yaparak stres atar. O yüzden mi buradayız? Eğer o yüzdense cık, benim stresim öyle geçmiyor.

Tuna: Ben senin stresinin nasıl geçtiğini biliyorum, hiç yorma sen kafanı. Ben senin uyurken hangi ritimle nefes aldığını bile biliyorum Michael. Ben senin her şeyini biliyorum.

Seviyor Sevmiyor (She Was Pretty)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin